Taraftarsız derbinin perde arkası

Ali Mehmet Çetin yazdı

Taraftarsız derbinin perde arkası

Malumunuz Pazar akşamı sezonun ilk derbi maçı Beşiktaş ile Fenerbahçe futbol takımları arasında oynanacak. 2022-2023 sezonu ile birlikte hayatın diğer alanlarında olduğu gibi futbolda da her şey normalleşti. Geçen iki sezonda futbol maçları önce seyircisiz sonra HES kontrollü seyircili oynanırken deplasman takım seyircisi hiçbir şekilde maçlara gidemiyordu. Bu sezonun başında ise futbolda da her şey tamamen normalleşince, geçtiğimiz sezonları taraftarlar için kabusa çeviren seyirci kısıtlamaları ile birlikte deplasman seyirci yasağı da kaldırıldı. Bu karar açıklanırken; ev sahibi kulüplerin, misafir takımın yazılı onayı ve İl veya İlçe Spor Güvenlik Kurulunun kararı ile en fazla yüzde 10 olan misafir takım seyirci kapasitesi yüzde 30 çıkarabileceği de açıklandı ki bu da özellikle Anadolu takımları oynanan deplasman maçlarına gitmek isteyen büyük takım taraftarları için önemli ve mutlu edici bir gelişme idi. Bu kararlar açıklanırken “İki kulübün anlaşması ve İl veya İlçe Spor Güvenlik Kurullarının uygun görmesi halinde, misafir takım tribünleri, ev sahibi kulüpler tarafından kullanılabilecektir” denerek, kısmi deplasman yasağına olanak tanıyan bir düzenlemeden bahis edilmiş olsa da o tarihte bu düzenlemenin sebebi tam olarak anlaşılamamıştı. Ta ki Trabzonspor Galatasaray futbol takımları arasında oynanacak olan lig maçına kadar.

TARAFTAR KAMPANYASI

Trabzonspor ile Galatasaray takımları arasında oynanacak maçtan günler önce Trabzon İl Spor Güvenlik Kurulu, Galatasaray taraflarının deplasman maçına gelmemesine karar verince yukarıdaki düzenlemenin uygulamasından da ilk kez haberdar olduk. Ardından Galatasaray taraftarının sosyal medya üzerinden başlattığı yoğun kamuoyu baskısı ve Trabzonspor Kulübünün de bu kamuoyu baskısına kayıtsız kalmayarak konuya olumlu yaklaşımı ile Trabzon İl Spor Güvenlik Kurulu deplasman yasağı kararından döndü ve maç Galatasaray taraflarının da katılımı ile sorunsuz bir şekilde oynandı.

Derbi haftasına girildiğinde ise önce Beşiktaş Kulubü, Fenerbahçe taraflarının deplasmana gelmesini istemediği dillendirildi. Dillendirilen bu haberlerin ardından Fenerbahçe taraftarları sosyal medya üzerinden yoğun bir iletişime geçti. Önce kulüplerini sonra Beşiktaş taraftarlarını etiketleyerek deplasman hakkımız engellenemez hareketini başlattılar. Beşiktaş taraftarları da deplasman hakkı engellenemez sloganı ile başlayan bu harekete güçlü bir şekilde destek verdi. Artık Beşiktaş Kulübünün geri adım atacağı, tek taraflı olarak alacağı inisiyatif sonucunda İstanbul İl Spor Güvenlik Kurulunun deplasman yasağı kararından Trabzon’da olduğu gibi geri döneceği düşünüldü. Ancak bu seferde deplasman yasağı kararının Beşiktaş Kulübünden kaynaklanmadığı, İstanbul İl Spor Güvenlik Kurulunun kendisinin, deplasman yasağı kararını aldığı söylentisi kamuoyuna sızdırıldı. Bu haberler üzerine 2023 UEFA Şampiyonlar Ligi Finaline ev sahipliği yapacak İstanbul şehrini yönetenlerin böyle bir karar almakla bir zafiyet göstermiş olduğu odaklı yeni bir tartışma başlatıldı. Yerel yöneticilerin eksiklikleri sorgulanmaya başladı. Sonrasına İstanbul İl Spor Güvenlik Kurulu, deplasman yasağı kararının iki kulübün anlaşması sonucunda alındığını duyurarak kendisine yönelen tartışmaları sonlandırdı. Her iki takım taraftarı da bu açıklama üzerine hareket geçip, deplasman yasağının kaldırılması için kulüp yönetimlerine baskı yapsa da maç biletleri satışa çıktığı anda tükendiğinden! karardan geri dönülebilmesi de mümkün olmadı. Geride ise kulübü tarafından yapılan anlaşma neticesinde deplasman hakkını kullanamayan taraftarın bir başka bahara kalan deplasman tutkusu kaldı.

KULÜBÜN GERÇEK SAHİPLERİ

Deplasman yasağına ilişkin bu tartışmalar sürerken kulüp yönetimlerinin sessiz kalması sorumluluğu kendi üzerlerinden İstanbul İl Spor Güvenlik Kurulu üzerine atması ve tartışmanın odağından kendilerini çekip almaları da bu işin mücadelesini veren taraftar grupları tarafından anında görüldü ve not alındı. Medyada yer almasa da kulüp yönetimlerine bu duyarlı taraftarlarca ve taraftar gurupları üzerinden çok sert eleştiriler gitti. Peki tepki veren, deplasman hakkı için mücadele veren taraftarlar haksız mı? Bence yerden göğe kadar haklılar. Niye mi sebebi çok belli. Sayın Ali Koç 2018 seçimlerinde dememiş miydi kulübün gerçek sahibi taraftarlardır diye. Rize deplasmanında 3-0’lık yenilginin ardından takımı kulübün gerçek sahibi olan taraftara özür diletmek için sahaya oradan da tribüne göndermemiş miydi?

Deplasman dönüşü havalimanında kulübün gerçek sahibi taraftara özür dilemeye dünya yıldızı Mesut Özil ile beraber gidip meşhur hoparlör konuşmasını yapmamış mıydı Ali Bey. Anlaşılan o ki işler kötü giderken taraftar kulübün sahibi mottosunu kullanan Sayın Ali Koç, işler iyi gidince kulübün sahibi dediği taraftarını dışarda bırakarak yöneticilerden ve yakınlardan oluşan bir kafile ile maça gitmek için rakip kulüp yönetimi ile anlaşıvermişti. Buradan Sayın Ali Koç’a bir tavsiyemiz olsun, kulübün gerçek sahibi olan taraftar bunu asla unutmaz, unutturmaz. Bir gün gelir çıkar, bunu başkan ve yönetimin yüzüne vuruverir.

24 Eylül 2016 da Beşiktaş-Galatasaray derbisiyle biten deplasman yasağı için beş yıl mücadele veren taraftarlar, deplasman haklarının kovid pandemisi ile birlikte ellerinden alınmasına o tarihte ses çıkartmamış, hayatın normalleşmesi ile bu haklarına tekrar sahip olabileceklerini zannetmişlerdi. Üstelik gerek Fenerbahçe yönetimi gerekse diğer kulüp yönetimleri de bu düşüncede oldukları yönünde açıklamalar yapmışlar ortak bir irade ortaya koymuşlardı. Ancak gelinen noktada görünen o ki hakikat ve samimiyet sadece taraftarda olan bir erdem gerisi büyük bir yalan.

Ali Mehmet Çetin

Odatv.com