Soner Yalçın yazdı: Yolun sonuna geliyorlar

Mahalle kültürünü betonlara gömerek toplumsal değerleri çürüttüler. İnsan kimliğini salt tüketime göre biçimlendirdiler. Ancak. Bugün.Yolun sonuna geliyorlar. Sistem çöküyor çünkü.

Tespit 1)

Türkiye'de 2015 yılında; 1 milyon 289 bin 320 konut satış sonucu el değiştirdi.

Tespit 2)

Konut kredisi kullanan kişi sayısı; 2009'da 800 bin iken, 2015 sonunda 2 milyon 100 bine ulaştı.

Tespit 3)

Dünyada kişi başı milli gelir artıkça, konut talebi azalıyor! Örneğin…

Hindistan'da; kişi başı yıllık gelir 3 bin 340

dolar iken, ev sahipliği

yüzde 87.

Almanya'da; kişi başı yıllık gelir 44 bin 550

dolar iken, ev sahipliği

yüzde 52.

Tespit 4)

Türkiye, konut sahipliği oranında Avrupa'da birinci sırada. Konut sahipliği oranı yüzde 68 seviyesinde hesaplanan Türkiye; İngiltere, Fransa, Hollanda, Avusturya, İsviçre gibi ülkeleri geride bıraktı. Ev sahipliğinde Türkiye, ABD ve Japonya'yı bile geçti!

Peki…

Türkiye zar zor elde ettiği sınırlı yatırım kaynağını neden betona/konuta gömüyor?

Girişimciler kendilerini neden bir tek inşaat sektöründe güvende hissediyor?

AKP/Erdoğan iktisat politikalarının bu yatırım seçiminde katkısı nedir?

Mülkiyet belgesi tapu, nasıl “kutsallık mertebesine” ulaştırıldı?

Soruları çoğaltabiliriz.

Ancak tek yanıtla meseleyi aydınlatabiliriz:

Yeni bir tüketici ahlakı oluşturan AKP, mülkiyet edinmeyi saygınlıkla eşdeğer kıldı!

Evin var saygınsın!

Araban var saygınsın!

Kredi kartın kadar saygınsın!

Cep telefonunun markası kadar saygınsın!

Tespit 5)

Elde etme hayaliyle yaşayan 19 milyon 554 bin kişi, kazanmadan elde etmenin sembolü olan tüketici kredisi kullandı.

ARZULAMA STRATEJİSİ

Dünyanın konuştuğu Donalp Trump nasıl ortaya çıktı?

İnşaatçı babasının gölgesinde çalışmak istemiyordu.

Fakat… New York'ta işler iyi gitmiyordu. Vietnam Savaşı ve ardından petrol krizi ABD ekonomisini derinden etkilemişti. “Kapitalizm çöküyor” tartışmaları yapılıyordu.

Yine de… Babasından 350 bin dolar alarak iş hayatına atıldı.

Manhattan'daki Commodore Otel harap halindeydi. Alıp yenilemek isteyince babası dahil herkes karşı çıktı. Ama dediğini yaptı; bin 400 odalı -yeni adıyla- Grand Hyatt Oteli 1980'de açıldı. Yılda, 30 milyon dolar kar getiriyordu…

Donald Trump bu otelin inşaatı sürerken Manhattan'ın ünlü alışveriş bulvarı üzerindeki binayı 25 milyon dolar'a -hep yapacağı gibi- banka kredisiyle aldı; 68 katlı gökdelen yaptı. Daireleri satamayacağı söyleniyordu.

Şanslıydı… Başkan R. Reagan ABD ekonomisinin durgunluğunu aşmak için dümeni neoliberalizme kırdı. Dönem artık lüks tüketim dönemiydi…

Trump'un daireleri 1983'de kapışıldı; Steven Spielberg, Paul Anka, Sophia Loren gibi müşterileri vardı!

Amerikalılar; parlak pembe mermerli, altın görünüm musluklu, 25 metre yüksekliğinde şelalesi olan, bu cam giydirilmiş ucube gökdelene bayıldı!

Yani, Donald Trump, neoliberalizmin yarattığı tüketim çılgınlığından yararlandı.

Türkiye'de de, aynı dönemde “yerli Trumplar” ortaya çıktı. Ve…

Tüketim arzusu kışkırtılanlar, “sınıf atlama” hayaliyle çakma marka sitelerden ev almak için kredi arayışlarına girişti.

Bankacı, müteahhit cebini doldururken, arzulama stratejisiyle avuç içine alınan tüketicinin yaşam hedefi, salt kredi borcu ödemek oldu!

Hayatını ise hep erteledi…

İNŞAAT YA RESULULLAH

Tüketim-marka çılgınlığı Müslümanları da derinden etkiledi.

Mücahit, müteahhit olurken; “tek lokma tek hırka” anlayışı lüks yaşama dönüştü.

Bir dönem hep karşı çıktıkları modern hayat, artık pazarladıklarıydı!

Tek istekleri vardı, para kazanmak. Bu nedenle dillerinden düşürmedikleri “inşaat ya Resulullah” oldu!

Sürekli rant alanları açan spekülatif konut sektörünün simgesi TOKİ “kabe”leriydi artık!

Havuzlu sitelerden daire almak için kültürel değerlerini askıya aldılar.

Bu nedenle neye “evet” demediler ki…

Örneğin… Sadece yeşile düşmanlık etmediler.

Dillerinden düşürmedikleri Osmanlı'ya en büyük kötülüğü yaptılar; Osmanlı mimari geleneğini yok ettiler. Geleneksel Osmanlı-Türk evlerini yıkıp talan ettiler.

Ucube binalar dikerek tüm şehirleri, semtleri birbirine benzettiler.

Neymiş, öğrencinin Osmanlı mezar taşını okuması gerekiyormuş, okullara Osmanlıca dersi koydular! Güzel. Peki, öğrenci Osmanlı'nın ahşap binalarını/mimarisini nerede görecek? Avrupa'dan farklı ahşap karkası olan “hımış” türünü nasıl öğrenecek? “Dolma direği” nedir gidip görebilecek mi? Hepsini biçtiler. Onlar için ahşap ev, köhne yapılardı!

Kentsel dönüşüm rantçılığıyla tarihi mimariyi yok ettiler.

Mahalle kültürünü betonlara gömerek toplumsal değerleri çürüttüler.

İnsan kimliğini salt tüketime göre biçimlendirdiler.

Ancak. Bugün.Yolun sonuna geliyorlar. Sistem çöküyor çünkü.

Tespit 6)

Türkiye genelinde konut satışları 2016 Temmuz ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16 oranında azaldı. (Yabancılara yapılan konut satış oranı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 49 azaldı.)

İşte…

Erdoğan ve Binali Yıldırım'ın sürekli bankalara “konut kredisi faizlerini düşürün” demesi bundan.

Hükümetin kredi kartı taksitlerinde sürekli yeni düzenleme yapması bundan.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Odatv.com

Soner Yalçın yazdı: Yolun sonuna geliyorlar - Resim : 1

AKP ekonomi inşaat arşiv