"Yetmez ama evetçi" oldu

Şenol Çarık yazdı

HDP’nin 3. Olağan Kongresi’nde Selahattin Demirtaş’ın yerine gelecek eşbaşkanın Sezai Temelli olacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Partide eş başkan yardımcılığı görevinde bulunan Temelli’nin en belirgin özelliği 12 Eylül 2010’da yapılan Anayasa değişikliği referandumuna “Yetmez ama Evet” diyerek destek vermiş olması…

Tarih: 10 Ağustos 2010.

Yer: Muammer Karaca Tiyatrosu.

Sahnede mutlu insanlar. Arkada mavi zemin üzerine siyah harfler yazılmış “Yetmez ama Evet” pankartı. Bu adla oluşturdukları platformda bir araya gelmişlerdi. AKP’liler, liberaller, liberal solcular, aktivistler… Ortak metin hazırlayıp kamuoyuna açıklıyorlardı. "12 Eylül’le hesaplaşıyorlardı" ve referandumda “evet” oyu için çalışıyorlardı.

O dönem AKP ve cemaat medyası hep bunları parlatıyordu.

"Yetmez ama evetçi" oldu - Resim : 1

Kimler yoktu ki aralarında. Bugün HDP’ye eşbaşkan olacak Sezai Temelli (Yrd. Doç. Dr., iktisatçı), Osman Can (AKP eski MKYK üyesi ve Anayasa Mahkemesi eski raportörü), Lale Mansur (sanatçı), Hale Soygazi (sanatçı), Nihal Bengisu Karaca (gazeteci-yazar), Oral Çalışlar (gazeteci-yazar), Görkem Yeltan (oyuncu), Ferhat Kentel (Prof. Dr.-sosyolog), Ahmet İnsel (Prof. Dr.), Doğan Tarkan (DSİP eski Başkanı), Avi Haligua (radyocu), Baskın Oran (Prof. Dr.), Berat Özipek (Prof. Dr.), Zeynep Tanbay (Dansçı-kareograf), Yıldıray Oğur (gazeteci-yazar), Roni Margulies (gazeteci-yazar, DSİP’li), Mehmet Uçum (Avukat, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, AKP Kars eski Milletvekili, eski TKP’li), Ayhan Ogan (AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ve Sivil Alan Platformu Başkanı , Rojin (şarkıcı), Cihat Gökdemir (Avukat), Şenol Karakaş (DSİP Eşbaşkanı), Oya Baydar, Adalet Ağaoğlu, Ergun Özbudun, Yücel Sayman, Şahin Alpay, gibi isimlerin de yer aldığı 250 kişi ortak bildirini açıklıyorlardı.

"Yetmez ama evetçi" oldu - Resim : 2

"MÜFLİS SOLCULAR"

ÖDP eski Genel Başkanı, BDP eski Milletvekili, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi kurucularından Ufuk Uras da o günlerde yüzü kızarmadan, “Bir yetmez, iki defa ‘evet’ diyeceğim. Hayır demek, solu sol yapan değerleri inkâr etmektir” diyordu.

Hani şu bir zamanlar “Meclise ‘Ufuk’ olacak” diye partisi ÖDP’yi yüzüstü bırakan, BDP desteğiyle bağımsız milletvekili seçilen Ufuk Uras…

Desteğini, “Yargı reformları yapıldı, ‘askeri vesayet’ zayıflatıldı, temel hak ve özgürlükler güçlendi” sözleriyle süsleyen Baskın Oran…

“Yetmez ama Evet’ diyenler kandırıldı” sözlerini sarfeden Murat Belge… Ve daha nicesi…

"Yetmez ama evetçi" oldu - Resim : 3

“AKP Zihniyetine Hayır; Referandumda Evet” Pankartı Kim Astı

Unutmadan, bir de EDP vardı; Eşitlik ve Demokrasi Partisi. Memleketi afiş ve pankartlarla süslemişlerdi: “AKP Zihniyetine Hayır; Referandumda Evet”. Sanki koşullu destek veriyormuş havası yaratıyorlardı, şerh düşmüş gibi! Yargının bağımsızlığına destek verdiklerini söylüyorlar, ancak fiilen yargının siyasi iktidar üzerindeki denetleme ve kontrol mekanizmasının ortadan kaldırılmasına destek oluyorlardı.

EDP, 13 Mart 2010’da eski bakan Ziya Halis başkanlığında kurulmuştu. SHP kendini feshederek EDP’ye katılmış ve başkanlığa Hüseyin Ergün gelmişti. Ali Balkız, Saruhan Oluç, Zübeyde Kılıç, Fevzi Gümüş, Sami Evren, Erol Katırcıoğlu, Salman Kaya, Kazım Genç bu partide yer almış, Ufuk Uras partiye desteğini hiç esirgememişti. 24 Kasım 2012’de feshedilen parti Yeşiller Partisi’yle birleşmiş ve "Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi" kurulmuştu.

YÖRÜNGESİNİ YİTİRİP MUHAFAZAKÂRLIĞA EKLEMLENEN SOL

Solun siyasal açmazları ve örgütsel dağınıklığının yarattığı ideolojik-politik bulanıklık 12 Eylül 2010 referandumunda da kendini göstermişti.

Sol liberalizm entelektüel hegemonyasını "sınıf" yerine "kimlik", "emperyalizmle mücadele" yerine "küreselleşme"ye teslimiyetle maalesef kurmuş ve yaygınlaştırmıştı.

İdeolojik netlik, sınıf politikası, emekten yana olmak, emperyalizme karşı mücadele, bağımsızlık, Cumhuriyet, laiklik gibi kavramları dillendirenler “eski moda”, “muhafazakar” denilerek, oluşturulan “sol liberalizm”in yeni jargonu bol “sivilleşme”yle hakim kılınmaya çalışıldı. Maalesef bu süreç, ekonomik ve siyasal dönüşümle birlikte daha liberal hal alan bir kısım solun aslında muhafazakârlığa eklemlenmesine ve gerici bir hal almasına yol açtı.

“Teslimiyetçilik”, “Liberal ihanet”, “Kandırılmış solcular-liberaller”, “Radikal-Taraf solculuğu”… Adına ne dersek diyelim; AKP’ye verilen açık/utangaç destek ve bugün baskıdan dert yanmalar… Sahi ne kadar samimiler?

"Yetmez ama evetçi" oldu - Resim : 4

HANGİSİ DAHA ÖNEMLİ: ETNİK TEMEL? "YETMEZDaha Önemli: Etnik Temel? ‘Yetmez ama Evet’çi Olup Olmamak?

Hatırlanacağı üzere HDP Şırnak eski Milletvekili Hasip Kaplan, 11 Şubat'taki kurultayda Selahattin Demirtaş’ın yerine bir “Türk’ün göz dikmemesi”ni, “Selahattin Demirtaş’ın yerine gelmesi gereken ismin bir Kürt olması gerektiğini” söylemişti.

Etnik köken tartışması Temelli’nin adının netleşmesiyle birlikte başka bir boyut almışa benziyor.

Temelli’nin 12 Eylül 2010’da yapılan Anayasa değişikliği referandumuna “Yetmez ama Evet” diyerek verdiği destek ortada.

Şimdi sormak gerekiyor; Sezai Temelli “askeri vesayet son buluyor”, “özgürlüklerin önü açılıyor” diyerek AKP’liler, Ufuk Uraslar ile birlikte “Yetmez ama Evet” bayrağını solun içerisine bir virüs gibi yayılmış olan liberal/sivilleşmeci rüzgârdan etkilenerek mi dalgalandırdı, yoksa kandırıldı mı?

Ve AKP’ye karşı mücadeleyi ve solculuğu kimseyi bırakmayan en keskin, en hızlı solcular için "Türk olmak, Kürt olmak mı" yoksa "Yetmez ama evetçi" olup olmamak mı önemli?

Şenol Çarık

Odatv.com

şenol çarık odatv arşiv