Yargıca rüşvet teklif ettikten bir gün sonra köşesinde ne yazdı

Gözümüzde ulaşılmaz gibi gördüğümüz bir çok kişiyi yalnızca eserleriyle tanımış olmak en büyük mutluluk. İyi ki onlarla gerçek yaşamda karşılaşmamışız diyesi geliyor insanın.

1 Kasım 1838 tarihinde gece yarısı, Fransa’nın Belley kasabası yardım için çılgına dönmüş bir adamın çığlıklarıyla uyandı. Adam, karısının kısa süre önce Lyon yolu üzerinde hizmetçisi tarafından öldürüldüğünü söylüyor ve yardım istiyordu.

Adamın adı Felicien Peytel’di. Noterdi.

Peytel’in anlattığına göre, 31 Ekim sabahı saat on bir sularında karısı ve hizmetçisiyle birlikte Macon’dan Lyon’a doğru yola çıkmışlardı. Hizmetçileri Louis Rey önde, üstü açık bir arabayı sürüyor, Peytel de karısıyla birlikte tek bir atın çektiği, öndeki arabaya bağlı kupa arabayla arkalarından gidiyordu. Oturduğu minderin altında 7 bin 500 frank para vardı. Andert köprüsü yakınlarında bir yokuşa geldiklerinde Peytel, hizmetçileri Rey’e arabadan inip yürümesini söyledi, zira yağmur çok şiddetlenmişti ve sert bir rüzgâr esiyordu. Bu koşullarda atı elle kontrol etmek en iyi yöntemdi. Atlar ürküp taşkınlık yapabilir, gemi azıya alabilirlerdi.

CİNAYET İŞLENİYOR...

Bayan Peytel birkaç aylık hamileydi. Peytel ile karısı arabada otururken, birden bir silah sesi duydular. İkisi de dehşet içindeyken noter silahına davranmış ve sonradan hizmetçisi olduğunu anladığı bir karaltıya ardı ardına ateş etmiş, kıstırdığı hizmetçisi Louis Rey’i saldırgan diye, oracıkta öldürmüştü. Ateş edenin Louis Rey olduğundan emindi. Hizmetçinin amacı ikisini de öldürmek ve minderin altındaki paralara el koymaktı.

Karısı o sırada arabanın arka tarafında cansız yatıyordu. Burnu ve şakağı gelen kurşunlardan parçalanmıştı. Karısını arabadan çıkarıp, yere yüzükoyun yatırmış, sonra da yardım istemeye çıkmıştı. Bir çiftlik evine ulaşmış, oradakilere durumu anlatıp yardım etmelerini istemişti.

Belley’deki çığlığın nedeni buydu işte...

Kasaba halkı ile birlikte arabanın olduğu yere gelmişler, kadıncağızın ve Louis Rey’in cansız bedenlerini Lyon’a taşımışlardı. Noter, hizmetçilerinin minderin altındaki paradan haberdar olduğunu ve o parayı çalmak için kendilerini öldürmeye çalıştığını iddia etmişti.

BÜTÜN DELİLLER NOTERİN ALEYHİNE

Lyon adliyesi, yaptığı soruşturma sonucunda hizmetli Louis Rey’in bu cinayeti işlemediği izlenimini edinmişti. Bu yüzden de kuşkular kocası Peytel’in üzerinde yoğunlaştı.

Peytel aleyhindeki deliller özetle şöyleydi: Rey’in kullandığı iddia edilen tabanca, Lyon’da bir dükkandan bizzat Peytel tarafından satın alınmıştı. Mermilerin de Rey’in çantasına Peytel tarafından konulduğu kanıtlanmıştı.

Ayrıca noter gece yarısını beklemek için arabayı çok yavaş sürdürmüştü. Vurulduğunda henüz son nefesini vermediğini iddia ettiği karısını yüzüstü yatırarak, ölümünü hızlandırmıştı.

Arabanın yanına yardım istediği aile ile birlikte geldiklerinde ailenin fertleri Bayan Peytel ile ilgilenirken o yaşayıp yaşamadığını bile merak etmeden doğrudan atlarla ilgilenmişti. En önemlisi de, Bayan Peytel’in başına isabet eden iki kurşunun çapları farklıydı ve ayrı ayrı tabancadan çıkmıştı, giriş açıları da çok farklıydı. Mermilerden biri çok yakından kadının kafasına sıkılmıştı, ki bunu Rey’in yapması mümkün değildi. Noter ifadesinde Louis Rey’in yanlarına hiç yaklaşmadığını ifade etmişti. Bay Peytel, ilk silah sesinden sonra karısının kendisine, “silahına davran” dediğini iddia etmişti, ama kadının, eğer kurşun ona isabet ettiyse, o anda konuşacak hali olamazdı, zira burnunun parçalanmış olması ya da kafasına kurşunu yemiş olması gerekiyordu.

PEYTEL GİYOTİN İLE İDAMA MAHKUM OLUYOR, BALZAC DEVREYE GİRİYOR

26 Ağustos 1839’da Bourg ağır ceza mahkemesi Felicien’i giyotin ile idama mahkûm etti. Peytel kararı temyiz etti.

İşte burada, 19. yüzyılın en büyük romancısı olarak kabul edilen Honore de Balzac devreye girdi. Benzer bir sahtekârlığı babası da yapmıştı. O nedenle Honore’nin kafasına koyduğunu yapacağından ve yalancı tanıklığa kadar varan bir aşağılık işe girişeceği kesindi.

Honore, Peytel ile ilgili bir yığın bilgi topladı. Karısıyla olan anlaşmazlığının çok eskilere dayandığını da öğrendi. Balzac için Peytel masumdu ve insan öldüremeyecek kadar da iyi yürekli biriydi. Bunun temelinde, Peytel’in kendisine para vermesi yatıyordu. Peytel’in hesap pusulalarında Balzac’a ödemeler yaptığı saptanmıştı. Balzac için “yağlı bir kemik” olan Peytel’in suçsuz olması Honore’nin işine geliyordu.

YARGICA RÜŞVET TEKLİFİ

Balzac, Peytel’in tutuklanmasının hemen ardından hemen posta arabasına atlayıp Peytel’i kurtarmaya çalışan avukatı Gavarni’nin yanına gitti. Gavarni çaresizdi. Tüm deliller Peytel’in aleyhineydi ve onu ancak yargıç Cyvoct’un vereceği “müebbet” kararı kurtarabilirdi. Yoksa giyotin ile kafası uçurulacaktı, kurtuluşu yoktu.

Gavarni’nin çaresizliği karşısında şaşkına dönen Honore, onun da tavsiyesiyle yargıç Anthelme Cyvoct’un evine gitti. Saat akşamın onunu biraz geçiyordu. Ertesi gün yargıç kararında bir değişiklik yapabilir ve giyotin cezasını belki müebbet hapse veya daha da iyisi uzun bir hapse çevirebilirdi. Saatin geç olması Balzac’ın umurunda değildi, bir kez kafaya koymuştu yargıçın evine gitmeyi. Gerekli olan tüm teklifleri de yapacaktı kendisine. Peytel’in masum olduğunu anlatacaktı.

Yargıç kapıyı büyük bir sükunetle açtı. Üzerinde mavi, uzun bir gecelik vardı. Bu tür ziyaretlere alışık olmalıydı ki, misafirini içeri davet ettikten sonra dönüp geniş koltuğuna oturdu.

Balzac hemen konuya girdi. Peytel’in masum olduğunu büyük bir şiddetle savunmaya başladı, ama ne kadar uğraşsa da elinde hiçbir kanıt yoktu. Bütün savunmasını Louis Rey ile Bayan Paytel arasında yasak ilişki olduğuna ilişkin dedikodulardı. Üstelik dedikoduyu da kendi uydurmuştu. Yargıç önce sakin, sonra sert bir şekilde Balzac’a davanın seyrini ve tüm delillerin Peytel aleyhine olduğunu anlattı. Honore işin sarpa sardığını anlayınca babasını da bir zamanlar baş vurduğu yola başvurdu. Ayağa kalkıp dış kapıya doğru yürürken birden döndü ve baş parmağı ile işaret parmağını birleştirerek, bir yandan da göz kırparak, “ne kadar,” anlamında bir işaret yaptı.

Yargıç donup kalmıştı...

İşte tam bu sırada, yargıcın arkasındaki kırmızı perde hışımla açıldı. Ortadan biraz uzunca, şişman ve saçları sabah hazırlığı için bugudiyle sarılmış, beyaz geceliğiyle bir kadın tüm azametiyle ortaya çıktı.

Balzac bir adım geriledi. Müthiş ürkmüştü...

BAYAN CYVOCT ORTAYA ÇIKIYOR

Kadın, “Anthelme,” diye kükredi. “Bu şaşkaloz adamın yaptığı işareti gördün değil mi?”

Yargıç da şaşırmıştı. Kafasını geriye doğru hafifçe döndürerek, biraz da utanç içinde, “Gördüm,” dedi. “İnanamadım.”

Şaşkına dönen Honore, “Bu kadın da kim?” diye çığlık attı. “Ne işi var bu evde?”

Bayan Cyvoct, “Haddini bil sersem!” diye çıkıştı. “Bu kadın, her namuslu Fransız kadını gibi akşam saat on olunca yatağına uzanıyor ve kocasını bekliyor. Asıl senin ne işin var bu evde? Ahlaksız!”

Balzac o an nerede olduğunu ve kiminle konuştuğunun farkına vardı. Elbette yargıç evliydi ve evde o saatte karısının olmasından daha doğal bir şey olamazdı. İki adım daha geriledi. Dış kapıya iyice yanaşmıştı artık. Söz bitmişti ve tek eylem kalmıştı geriye: Bir an önce tüymek.

Bir gece önce yaşadığından hiç ders çıkarmayan Honore, ertesi gün gazetesindeki köşesinde Louis Rey’in Bayan Peytel ile yasak ilişki yaşadığını bir kez daha yazdı ve Peytel’in masum olduğunu iddia etti. Mahkeme yargıcı Bay Cyvoct’u bir gece önce ziyaret ettiğini, onun da kafasında bazı kuşkular olduğunu utanmadan yazdı.

Yargıtay Peytel’in cezasını onadı ve Peytel giyotin ile idam edildi.

(Bu olay, Andre Billy’nin “Balzac’ın Hayatı” adlı eserinden yararlanılarak, özüne dokunulmadan hikayeleştirilerek yazılmıştır. Olayda konu edilen, Balzac’ın babası Bay Balsa’nın benzer hikayesi de aynı kitabın ilk cildinde ayrıntılarıyla anlatılmaktadır. Merak eden oradan okuyabilir.-M.İ.)

Neden yazdığıma gelince...

Gözümüzde ulaşılmaz gibi gördüğümüz bir çok kişiyi yalnızca eserleriyle tanımış olmak en büyük mutluluk. İyi ki onlarla gerçek yaşamda karşılaşmamışız diyesi geliyor insanın.

Mümtaz İdil
Odatv.com

balzac cinayet rüşvet arşiv