Yalçın Küçük'ün "satılmış" dediği Gar­baçov

Soner Yalçın yazdı

Mihail Garbaçov öldü.

Sol dünya, 1980'lerin ortasından itibaren Gar­baçov heyecanı- sevinci yaşadı.

“Perestroka” açılımı, “İkinci Kuruluş” anlamın­da değerlendirildi. “Glas­nost/ Asıl Neyi İstiyorum” gibi Garbaçov kitapları dilimize çevrildi…

Dayanaksız umutların arkası acı hayal kırık­lığı oldu; Sovyet sistemi dağıldı.

Peki, çöküşün sebebi neydi?

Stanislaw Gomul­ka gibi, London School of Economics, Pennsylva­nia, Stanford, St. Colum­bia, Harvard üniversitesi ekonomistleri Sovyetler Birliği'nin dağılacağını ön­göremedi. Aksine. ABD ekonomisinden kaygı duyuyorlardı.

Sovyetlerin ekonomik sıkıntısı yoktu. Örneğin:

Beyaz eşya tüketim araçları üretimi 1955'de başlamıştı ve neredeyse her evde buzdolabı, çama­şır makinesi, televizyon vardı. Bu ürünlerde bek­leme artık yoktu. Üstelik çoğu ev ikinci televizyon alıyordu. Keza:

Bankalarda çoğu kişinin mevduatı vardı.

Maaşlar-ücretler artı­yor buna karşılık tüke­tim mallarında 40 yıldır artış yoktu.

Eğitim, sağlık vb. hiz­metleri hâlâ bedavaydı.

İşsizlik yoktu; 153 mil­yon işgücünün yüzde 80'i endüstriyel vd. yüzde 20'si ise tarım alanında çalışıyordu. Kişi başı ge­lir, 9 bin 211 dolar idi.

Evet, Sovyet ekonomi­sinde ciddi sorun yoktu. O halde soruyu tekrarlama­lıyım:

Niye çöktü?

İNSANI DÖNÜŞTÜREMEDİ

Prof. Yalçın Küçük dünyada sayılı Sovyetolog ekonomistlerden biri.

“Sovyetler Birliği'n­de Sosyalizmin Ku­ruluşu” ve “Sovyetler Birliği'nde Sosyaliz­min Çözülüşü” kitapları Marksist teoriye önemli katkılar sundu. Dedi ki:

-“Ne tarih ve ne günler, son genel sekreter Mihail Garbaçov'u, büyük bir sevinçle karşılamıştık, sanki Mesih idi ve öyle gördük.

-“Gizlice bir Mesih peşinde olduğumuzu, Garbaçov'la yaşadı­ğımız büyük hayal kırıklığıyla fark ettik; çünkü göreve gelen genel sekreterin her birisi, ön­cekinden daha çözüm­süzdü ve üstelik birbirini ardına ölüyorlardı, sanki düzen kendi kendini tıkıyordu.

-“Elit, komünizmin içinden bir yol aramıyor ve tabiatıyla bulamıyordu, ölmeye mahkûmdu. Her­halde ‘tıkanma' ve daha katı bir söyleyişle, çökü­şün eşiği bu olmalıdır.”

Yalçın Küçük, Sov­yetlerin ölümünü şöyle açıkladı:

-“Bir sovyetolog idim ve biliyordum: Sovyet Ekonomisi çok sağlamdı ama Sovyet eliti sosyalizmden soğumuş ve ihanet yolunu tutmuştu. Bu nedenle ‘perestroy­ka' lafı bana hoş geli­yordu. Ama ne zaman ki, Garbaçov, ‘savaşçı olmayan bir emperyalizm ve emperyalist olmayan bir kapitalizm' demeye başladı, ağzından bu ‘ca­hil' veya bu ‘ahmak' söz­cükler döküldüler. Satıcı, bıraktım. Satılmış ve satmıştır…”

Çöküşün özü buydu: Gerek kuruluş zorlukları gerekse iki büyük savaş sebebiyle Sovyet sistemi bir türlü “yeni insa­nı” yaratamadı.

Sosyalizmin tarifinde, yüksek kalkınma hızı, sürekli teknolojik yeni­lik, güvenlik zorunluluğu nedeniyle aşırı silahlanma hiç yer almadı. Ama dün­yanın iki kutba ayrılışıyla insan bilincini mülki­yet bilincinden koparama­dı; evet insanı dönüştüre­medi.

Bu nedenle çöktü.

İNANILMAZ TABLO

Çöküş ne getirdi?

Rus ekonomisi her yıl daha da geriledi. Örneğin, ürünler toplanamadığı ya da dağıtılamadığı için aç­lık çekildi.

1990'da orta ve büyük boyutta 30 bin fab­rika varken bu sayı 5 bine düştü. İşsizlik bü­yük artış gösterdi. Polis memurları, askerler maf­ya tetikçisi oldu. Fu­huş inanılmaz artış gösterdi.

Kriz, 1998'de zirve yap­tı. Rublenin değeri hızla düştü ve Rusya dış borcu­nu ödeyemez hale geldi. Menkul kıymetler borsa­sı dibe vurdu. Ülkedeki tüm ürünlerin ekonomik ölçüsü/ gayri safi yurtiçi hasılası yarı yarıya düştü. Sovyet malları üç kuruşa kapışıldı.

Hükümet rublenin ulus­lararası piyasada satışı­nı durdurdu. Bu nokta­da Rusya halkının yüzde 90'ı yoksulluk sınırının altında yaşıyordu.

Daha acı örnekler ver­meliyim:

10 bin 700 hastane vardı, bu sayı kısa süre içerisinde 5 bin 400'e düştü. Sağlık hizmetlerin­deki aksamalar Rusların ömürlerini kısalttı.

Çöküşün ilk beş yılın­da 3,4 milyon bebek ölümü gerçekleşti. Her on çocuktan birisi sokakta yatıyordu. Verem, difteri gibi yol edilen hastalıklar ortaya çıktı.

Okulların sayısı da yak­laşık 71 binden iken 42 bin 600'e kadar geriledi.

Ukrayna halkının yüz­de 72'si dağılmadan beri hayatın dağılma öncesine göre kötüleştiğini düşünü­yordu.

Rusların yüzde 75'i Sovyet döneminin ülke tarihlerinin en iyi zama­nı olduğuna inanıyordu.

Garbaçov, en kabiliyet­siz politikalarından biri olarak tarihe geçti.

Soner Yalçın

Odatv.com

Yalçın Küçük'ün "satılmış" dediği Gar­baçov - Resim : 1
Mihail Garbaçov sovyetler birliği