Vahdettin’den LGBT’ye

Soner Yalçın yazdı...

Tarkan'ın İzmir konserindeki kalabalığa bakıp “Erdoğan gidici” diyenleri eleştirdim. Kimi cahiller yine demediğini bırakmadı! Muhatabım onlar değil…

Uzun giriş ile konuyu bambaşka yere getireceğim:

ABD'de “sol” parti hükümette.

Almanya'da “sol” koalisyon hükümette.

Fransa “sol” koalisyon hükümette.

Avusturya'da “sol” koalisyon hükümette.

Portekiz “sol” parti hükümette.

Avustralya'da “sol” parti hükümette.

Belçika'da “sol” koalisyon hükümette.

Danimarka'da “sol” koalisyon hükümette.

Finlandiya'da “sol” koalisyon hükümette.

İsveç'te “sol” koalisyon hükümette.

İsviçre'de “sol” koalisyon hükümette.

Norveç'te “sol” koalisyon hükümette.

Yeni Zelanda, İzlanda, Arnavutluk, Lübnan, Lüksemburg, Malta, Slovenya, Nikaragua, Sırbistan, Bolivya, Makedonya, Kuzey Kore, Estonya, Kosta Rika, Kongo, Nepal gibi çok ülkede “sol” partiler iktidarda. Listeyi uzatabiliriz…

Sol'u tırnak içinde verdim; bir ülkenin solu, diğer ülkenin soluna benzemiyor! Ki bazılarının sol oldukları bile şüpheli…

Çok ülkede “sol” iktidarda ise neden dünyada sol rüzgâr esmiyor? Sadece Latin Amerika'da bir esinti var. Ama orada da Şili şoku yaşandı! Oysa her şey ne güzel başlamıştı:

Komünist Parti'den Sosyalist Parti'ye Yeşiller'den Radikallere geniş cepheli sol blok yüzde 60'a yakın oy aldı ve 21 Kasım 2021'de hükümeti kurdu. Ve, 35 yaşındaki Gabriel Boric cumhurbaşkanı oldu.

Mutluluk bir yıl sürmedi: Hükümetin hazırladığı ilerici yeni anayasa taslağı 4 Eylül 2022 günü yapılan referandumla reddedildi. Yüzde 62'lik seçmen “hayır” dedi… Böylece, 1980 tarihli faşist Pinochet anayasası yürürlükte kaldı. Niye peki? Dokuz ay sonra seçmen tavrı neden değişti?

Şili halkının en yoksul yüzde 20'si, anayasaya yüzde 75,1 oranında “hayır” oyu verdi.

Sonraki yoksul yüzde 20'de bu oran yüzde 71,3 ve ortadaki yoksul oylarda oran yüzde 65.2 oldu. Yoksulların katılım oranı yüzde 90'a yakındı!

Yoksullar kendine, “parasız sağlık ve eğitim hakkı tanıyan, dereleri, havayı ve ormanları koruyan, yeraltı kaynakları üzerinde hükümranlık sağlayan, demokrasiyi genişleten, hukuku tarafsızlaştıran, cinsiyet eşitliği sağlayan, çocukları, hayvanları gözeten” ilerici anayasaya neden “hayır” dedi?

Ülkenin en zengin yüzde 20'si bile yüzde 60,5 oyla “hayır” demesine rağmen, yoksulların bu tavrı inanılmazdı. (Yoksulların yüzde 25'i, zenginlerin yüzde 40'ı yeni anayasayı destekledi.)

Evet, sandıktan niye bu sonuç çıktı? Denildi ki:

Kültür savaşları, sınıf mücadelesine baskın çıktı!

-Neoliberalizm özellikle yoksul halk sınıflarındaki tutucu değerleri besledi!

Biliyorsunuz ki; Şili, 1973 askeri darbesiyle neoliberalizmin laboratuvarı oldu. Rejimin buradaki “yeni elbisesi” (1980 yılında Türkiye gibi) dünyaya giydirildi.

Gelelim ne demek istediğime:

İktidar, Osmanlı ve Vahdettin'i gündemden düşürmüyor.

İktidar, LGBT'yi gündeme getirmek için mitingler organize ediyor.

İşte… Şili referandum sonucunu bu açıyla değerlendirin. AKP de yoksulları kültür savaşıyla yanına almak istiyor. Hemen her gün din merkezli tartışmalar yaptırmalarının sebebi bu. Yoksula yoksulluğunun sebebini böyle anlatıyorlar!

Ki: Neoliberalizme yenik düşen “sol” partilerin geniş kitleler için umut olamamasının sebebi de bu!

Aşırı sağ, neoliberal yüzünü saklayıp “kültür savaşıyla” yoksulları kandırıyor.

Soner Yalçın

Odatv.com

Vahdettin’den LGBT’ye - Resim : 1
soner yalçın