Türkiye’ye “imzala” dediler

Paris İklim Anlaşmasının 5. Yıldönümünde anlaşmayı imzalamasına rağmen hala onaylamayan 7 ülkeden biri olan Türkiye’ye sivil toplum örgütlerinden ortak çağrı geldi.

Paris İklim Anlaşmasının 5. yıl dönümünde sivil toplum örgütleri Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı onaylamasını ve ulusal katkı hedeflerini iyileştirmesini talep ediyor. Aralarında Buğday Derneği, TEMA Vakfı, WWF-Türkiye, 350.org Türkiye ve Tohum - Eğitim Kültür Doğa Derneği gibi kuruluşların da yer aldığı sivil toplum örgütlerince yapılan ortak çağrıda “Türkiye’nin iklimi merkeze alan küresel hareketin bir parçası olmak için biran önce harekete geçmesi hem gezegene ve topluma hem de ekonomiye fayda sağlayacaktır” denildi.

Türkiye’ye “imzala” dediler - Resim : 1

TÜRKİYE PARİS ANLAŞMASINI HALA ONAYLAMAYAN 7 ÜLKEDEN BİRİ

12 Aralık 2015’te kabul edilen Paris İklim Anlaşması’nın 5. yıldönümünde Türkiye’de iklim alanında çalışan sivil toplum örgütleri Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı onaylamasını ve ulusal katkı hedeflerini iyileştirmesini talep ediyor. Türkiye, Paris Anlaşmasını 2016 yılında imzalamasına rağmen hala onaylamayan 7 ülkeden biri.

DÜNYANIN GELECEĞİNİ İKLİM POLİTİKALARI BELİRLEYECEK

Konuyla ilgili değerlendirmede, iklim politikaları açısından dünyada hareketli ve iddialı bir döneme girildi. Buna göre Avrupa Birliği 2030 için yüzde 55’lik bir iklim hedefi belirlenirken, Çin de 2060 için karbon nötr olma hedefini açıkladı. Japonya, Güney Kore, Güney Afrika ve Kanada ise sıfır emisyon planlarını açıkladı, ABD ise, başkanlık seçimi ardından Paris Anlaşmasına geri dönüyor. Bu gelişmelerle birlikte iklim diplomasisi artık uluslararası ilişkilerin ayrılmaz bir parçası haline geliyor.

Türkiye’ye “imzala” dediler - Resim : 2

TÜRKİYE 2050’YE KADAR SIFIR KARVBON HEDEFİNİ AÇIKLAYABİLİR

Türkiye’nin iklimi merkeze alan küresel hareketin bir parçası olmak için biran önce harekete geçmesinin, hem gezegene ve topluma hem de ekonomiye fayda sağlayacağı kaydediliyor. Türkiye’nin bunu başarmak için gerekli enerji dönüşümünü sağlayacak enerji verimliliği, rüzgar ve güneş enerjisi potansiyeline sahip olduğuna işaret edilen değerlendirmede, “Bu sayede, Türkiye 2030 iklim hedefini kolaylıkla iyileştirebilir ve 2050’ye kadar sıfır karbon hedefini açıklayabilir” ifadelerine yer verildi.

STK’LAR TÜRKİYE’NİN PARİS ANLAŞMASINI ONAYLAMASINI TALEP ETTİ

Bu çerçevede iklim konusunda çalışmalar yürüten sivil toplum örgütleri ortak bir çağrı yaparak Türkiye’nin Paris İklim Anlaşmasını onaylamasını tale petti. Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Doğa Koruma Merkezi, Ekosfer, Greenpeace, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), TEMA Vakfı (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı), WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma, Vakfı), Yeşil Düşünce Derneği, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), 350.org Türkiye ve Tohum - Eğitim Kültür Doğa Derneği, Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı onaylamasının yanısıra ulusal katkı hedeflerini iyileştirmesini de talep ediyor.

SALGIN SONRASI ÖNCELİK DÜŞÜK KARBONLU SEKTÖRLERE

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli, “Salgın sonrası ekonomik toparlanma paketlerinin düşük karbonlu sektörleri önceliklendirmesi hem istihdam olanaklarını artıracak hem de Türkiye’nin enerji dönüşümünü hızlandıracaktır” diye konuştu.

Türkiye’ye “imzala” dediler - Resim : 3

ÜRETİM, TÜKETİM VE TİCARET İKLİMİ MERKEZE ALARAK DÖNÜŞÜYOR

SEFiA (Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği) Kurucu Direktörü Bengisu Özenç ise “Avrupa Birliği’nde de ciddi bir dönüşüm yaşanıyor. AB, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile tüm üretim, tüketim ve ticaret sistemlerini iklimi merkeze alacak şekilde dönüştürüyor. Buna paralel olarak karbon kaçağını önlemek için AB ile ticareti olan ülkeleri kapsayacak çeşitli gümrük kontrol mekanizmaları gündemde. İhracatının yarısını AB ülkelerine yapmakta olan Türkiye için bu yeni mekanizmalara uyum sağlamak hem iklim hedefleri hem de ticari faaliyetleri açısından fayda sağlayacaktır” görüşünü dile getirdi.

TÜRKİYE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ

Greenpeace Avukatı Deniz Bayram da “Türkiye’nin iklim krizinden en çok etkilenen sağlık, tarım ve kentleşme alanlarında iklim değişikliğine uyum politika ve uygulamaları gözden geçirmesi hem ekonomik kayıpları en aza indirmek hem de yaşanması muhtemel kayıpların önüne geçmek için kritik” ifadelerini kullandı.

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ İÇİN TÜRKİYE BÜYÜK POTANSİYELE SAHİP

Türkiye’nin enerji dönüşümü için büyük potansiyele sahip olduğuna işaret eden Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz ise konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Güneş ve rüzgârdan elektrik üretimini iletim-dağıtım sistemine ek yatırım yapmadan kolayca ikiye katlayabilecek, küçük bir yatırımla ise üç katına çıkarılabilecek önemli bir potansiyele sahip. Ayrıca enerji verimliliği açısından da kayda değer fırsatlar mevcut. Shura raporuna göre tasarruf miktarı 18 milyon hanenin veya ülkenin tekstil ve ana metal sanayi sektörlerinin günümüzdeki toplam elektrik tüketimine eşdeğer.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: ‘VERDİKLERİ SÖZÜ TUTMADILAR’

Öte yandan Azerbaycan ziyaretinde gazetecilerin sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Anlaşmayı Meclis'ten geçirmeyi düşünür müsünüz?” sorusu üzerine, bu konuyla ilgili eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, “Gelişmekte olan ülkeler statüsünde size yapılması gereken destekleri yapacağız” şeklinde verdikleri sözü tutmadıklarını söyledi.

“LONDRA’DA KONU YİNE ÖNÜMÜZE GELECEK, ŞERHİMİZİ KOYACAĞIZ”

Anadolu Ajansı’nın haberine göre, konuyla ilgili yapılan her toplantıda "Sözünüzü tutmadınız. Sözünüzü tutmadığınız için ben buna imza atmam. Ama sözünüzü tutar da Türkiye'ye yapılması gereken desteği yaparsanız, o zaman imzayı atarım" dediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi Suudi Arabistan'daki G20 toplantısında yine bunu yerine getiremediler. Hep bize dayatma yapmaya çalışıyorlar. İşte 'Bu 20'de 20 çıksın. Bunu başaralım' diyorlar. Dedim ki 'Yani kusura bakmayın, 20'de 20 çıkacaksa, 20'de 20'nin vereceği onayla bunun çıkması lazım. Siz bu onayı vermiyorsunuz, bizi köşeye sıkıştırıp 'gel işte buna evet' de ve 'Riyad G20 toplantısı başarılı bir şekilde sonuçlandı desinler' diyorsunuz. Hayır. O zaman ne olacak? İşte Paris'teki toplantıda, 'orada şöyle olur, böyle olur vesaire.' Ne oldu? Bizim imzamız olmadan 19'la bu çıkmış oldu. Şimdi Londra'da yapılacak toplantıda bu konu yine önümüze gelecek. Tabii biz orada şerhimizi en geniş manada ortaya koyacağız. Çünkü bizi gelişmiş ülkeler statüsünde tuzağa düşürmek istiyorlar. Olay bu.”

Yusuf Yavuz

Odatv.com

arşiv