Türkiye’nin dinleme skandalları

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, milletvekili telefonlarının dinlenmesi konusunda suç duyurusunda bulundu. Başbakan Erdoğan’ın evinden-makamından çıkan...

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, milletvekili telefonlarının dinlenmesi konusunda suç duyurusunda bulundu. Başbakan Erdoğan’ın evinden-makamından çıkan böcek soruşturmasında sona gelindi. Ve üç yılda 2 bin 280 kişinin gizlice dinlendiği ortaya çıktı. Peki Türkiye’de ilk böcek hangi başbakanın yatak odasında çıktı? Hangi parti liderinin telefonu MİT üzerine kayıtlıydı? İlk dinlemeler kimin garajında nasıl yapıldı? “Telefoncu Ayten” kimdi? “9 Numaralı Dosya”da neler vardı?..

Kurtuluş Savaşı’nın istihbarat müdürü şair-yazar Hamdullah Suphi Tanrıöver idi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk istihbarat teşkilatı, Alman Genelkurmay istihbarat servisi eski Başkanı Albay Wolther Nicolai’ye 100 bin lira karşılığında kurduruldu.

Milli Emniyet Hizmetleri (MAH) 6 Ocak 1926’da kuruldu. Yeri, İstanbul Valiliği içindeki mektupçu ofisinin yanındaki odaydı. Bütün teşkilat o odadaydı.

Sadece iki bölümü vardı; Espiyonaj (istihbarat) ve karşı espiyonaj.

Henüz dinleme için teknik servis yoktu.

Peki dinlemeyi nasıl yapıyorlardı?

Dairenin tavanında burguyla minik bir delik açıyor ve kiraladıkları üst kattan kulaklarıyla dinliyorlardı!

Sonra bu yöntemi geliştirdiler; İkinci Dünya Savaşı’nda, “elmas” adı verilen dinleyici koymaya ve bunun sinyallerini “Neptün” adını verdikleri kiralık ofisten dinlemeye başladılar.

Savaştan sonra dinleme servisi kuruldu.

Yıl: 1948 idi…

Ankara’daki “Teknik Servis Bölümü” Kavaklıdere’de iki katlı binada oluşturuldu. Birinci katındaki iki odasında elektronik tamir ve imalat yapılıyordu. Diğer odalarda idari büro ve asker koğuşu vardı. Üst katında ise servisin asker yöneticilerin lojmanında aileler yaşıyordu.

Binanın kapalı garajı ise ilk dinlemelerin yapıldığı yerdi!

Tüm dinleme cihazlarını ABD verdi. Ve zaten personeli arasında -nasıl dinleme yapılacağını öğreten- iki Amerikalı subay vardı!

Tüm çalışanlar sivil giyimliydi.

Birkaç yıl sonra Demokrat Parti hükümeti döneminde Kavaklıdere’deki daha büyük binaya geçtiler.

Bu dönem aynı zamanda, Kurtuluş Savaşı’na katılmış askerlerin MAH başkanlığı gibi görevlerinden alınma sürecinin başlangıcıydı.

Artık istihbarat koltuklarında NATO‘da görev yapmış subaylar ve siviller vardı.

Ve; ince tellere ses kaydı yapan büyük makaralı teyplerle, politikacı dinlemeleri de o tarihte başladı.

Başbakan Adnan Menderes de istihbarata meraklıydı. Özellikle CHP’lileri dinlettirdi. Dinletmekle kalmadı, CHP lideri İsmet İnönü‘yü adım adım takip ettirdi. İnönü bir taksiye binse, şoförün hemen “İnönü ne konuştu” diye ifadesi alındı.

Başbakan Menderes kendi DP’li milletvekillerini de dinletip, “Bizim aleyhimize konuşma” diye ihtar etti! Sadece CHP’liler değil DP’liler de telefonda konuşmaktan çekindi.

Menderes herkesin telefonunu dinlemek istiyordu ama olanaklar buna izin vermiyordu. Çünkü, MAH’ın teknolojik yeterliliği sadece günde 8 telefonu dinlemeye yetiyordu.

Ayrıca kesin dinlenilmesi gereken çevreler vardı; solcular gibi!

9 NUMARALI DOSYA

Türk istihbaratının en büyük hedefi solculardı; yurt dışından yayın yapan “Bizim Radyo”nun yayınlarını ülkenin çeşitli yerlerine istasyonlar kurarak engellemeye çalıştı. Pek başarılı olamadı.

27 Mayıs 1960 müdahalesi olunca, MAH Teknik Servis elemanları Mazhar (Eymür) Bey ve yardımcısı Necdet Bey, binanın üst katındaki “özel dinleme” bölümündeki CHP’lilere ait kayıtları yok ettiler.

Ancak bu temizleme gözaltına alınmalarına engel olmadı.

(Zaman gelecek oğlu Mehmet Eymür, MİT’te çalışacak; ve MİT Müsteşarı Hayri Ündül’ü bile dinleyecekti!)

CHP Genel Merkezi’nin telefon dinleme tutanakları Yassıada Mahkemesi’nin “9 numaralı” dosyasında yer aldı.

Bu mahkemede neler ortaya çıkmadı ki:

Yurtdışı istihbaratını Amerikalılardan/CIA’den alıyorlardı. Yurtdışındaki tek faaliyetleri, Türk büyükelçilerine yerleştirilen böcekleri bulmaktı!

Keza, yurt dışına gönderilen Türk istihbaratçılar CIA adına çalışıyordu. Örneğin 1950’li yıllarda Batum’da çalışan Türk istihbaratçıların hepsi CIA adına görev yapmıştı!

Tüm bunlar bir dönem MAH Başkanlığı yapan Ahmet Salih Korur’un Yassıada Mahkemeleri’nde verdiği ifadeyle ortaya çıktı.

Acıdır, aynı duruşmalarda MAH’a aylık olarak; ABD’nin 100 bin, İngilizler’in 30 bin, Fransızlar’ın 7 bin ve İtalyanlar’ın 4 bin lira verdiği belgelendi.

Başbakan Menderes mahkemede öğrendi ki, Amerikalılar’ın maaş verdiği MAH mensupları kendisini de dinlemişti.

"TELEFONCU AYTEN"

Başbakan Menderes’i dinleyen başkaları da vardı: “Telefoncu Ayten”!

İzmir şehirlerarası telefon memuresi Ayten Aktuna, Yassıada’daki duruşmalarda büyük rahatlık içinde Başbakan Menderes’in telefon konuşmalarını anlattı. Örneğin Menderes’in İzmir’deki “Demokrat İzmir” gazetesinin yakılmasıyla ilgili nasıl yönlendirici olduğunu söyledi.

Sadece siyasal olayları anlatmadı; Menderes’in özel hayatından da bahsetti.

O günlerde de aynı bugün olduğu gibi, Ayten Aktuna’nın anlattığı özel konuşmalar gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlandı.

Adı, “Telefoncu Ayten” oldu!

Herkesin merak ettiğini mahkeme başkanı da sordu; “Kızım sen bu kadar bilgiyi nereden biliyorsun?”

PTT memuresi Ayten yanıtladı:

“Efendim, mühim konuşmaları kesilmemesi için dinleriz. Çünkü bir başkası araya girebilir. Hat kesilebilir. Konuşma aksarsa bizden şikayetçi olurlar; bu nedenle dinleriz.”

Gerekçe doğru muydu, bilinmez. “Telefoncu Ayten” için çok iddialar yazıldı çizildi. Sonra unutuldu gitti.

Herkesi dinlemeye meraklı Menderes’in duruşmalarda bir marifeti daha ortaya çıktı: Cezaevine attırdığı kimi gazetecilerin eşlerine yazdığı mektupları okuyup alıkoyuyordu. Mektuplar Başbakanlık’taki özel kasasından çıktı.

Menderes herkesi dinler de, askerler dinlemez mi?

Yassıada’da DP’lilerin kaldığı tüm koğuşlarda dinleyici cihazları vardı. Fakat…

Bir süre sonra kadınlar koğuşundan konuşma sesi gelmemeye başladı. Askerler dinleme cihazlarının bozulduğunu sandılar. Oysa kadınlar birbirleriyle kavga etmişlerdi ve birbirleriyle konuşmuyordu!

Türkiye’de dinleme skandalları yazmakla bitmez: 12 Mart 1971 darbesi öncesi solcuları takip eden MİT mensubu Mahir Kaynak karnına bantladığı teyple tam 61 bant doldurdu! Bant doldukça tuvalete gidip değiştiriyordu…

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Odatv.com

soner yalçın dinleme Türkiye arşiv