Türk futbolunu bekleyen büyük tehlike

TFF’de kasa tam takır! Öyle ki, duyumlarıma göre günlük rutin ödemelerin bile yapılamaması söz konusu. Yayıncı kuruluş beIN Sports, Kulüpler Birliği Vakfı ve TFF’nin geçen hafta yaptığı toplantıda bir anlaşma sağlanamadı...

TFF’de kasa tam takır! Öyle ki, duyumlarıma göre günlük rutin ödemelerin bile yapılamaması söz konusu. Yayıncı kuruluş beIN Sports, Kulüpler Birliği Vakfı ve TFF’nin geçen hafta yaptığı toplantıda bir anlaşma sağlanamadı. Yayıncı kuruluş beş yıllık sözleşmedeki kurda revizyona gitmek ve 3.80 TL’ye sabitlemek istiyor, istediği indirim yüzde 30 dolayında. Buna da kulüpler itiraz ediyor. Yayıncı kuruluş da yeterince dekoder satamadığını, yayın maliyetlerinin ve teknolojik giderlerin çok arttığını fakat buna karşılık sponsorluk, reklam gelirlerinin düştüğünü öne sürüyor. Bu anlaşmazlık sürerken yayıncı kuruluş geçen hafta pazartesi günü yapması gereken ödemeyi de yapmadı ve futbolun ateşi iyice yükseldi. Çünkü TFF de kulüplere yapması gereken yayın haklarına ilişkin ödemeyi yapamadı. Öyle ki, TFF’nin Video Hakem Uygulaması (VAR) yatırımları nedeniyle Süper Lig’deki ve alt ligler ile amatör kümelerdeki hakem ücretlerini bile ödeme sıkıntısı yaşadığı anlaşıldı. TFF’nin mayıs ve haziran hakem ücretlerini henüz yatıramadığı kulislerde dile getiriliyor.

Dahası var; TFF’nin kasasının boşalmasına neden olan ise önceki başkan Yıldırım Demirören döneminde yayıncı kuruluşa karşı kaybedilen 80 milyon dolarlık ek yayın paketi davası.

KRİZ TRANSFERİ DE ETKİLİYOR

Şimdi transfer dönemi ve kulüplerin transfer görüşmeleri sürse de büyük ölçüde özellikle döviz üzerinden yabancılara imza attıramamasının temel nedeni de yayıncı kuruluş-TFF-kulüpler arasındaki görüşmelerin tıkanması. Kulüpler hedefledikleri oyuncu havuzu içinden kimlere imza attıracağını alacağı paraya göre belirlemek istiyor. Muhatapların bir türlü anlaşamaması ise gittikçe sinirleri geriyor. Kriz öyle bir boyutta ki, önümüzdeki sezon öncesi yabancı transferi minimumda, genelde altyapıya dönük hamleler ve içerden isimlerle anlaşma çabası ön planda. Hatta sezonu açan takımlar hazırlıklarını ve kamp dönemini yurtiçinde planlıyor. Örneğin İzmir’in Süper Lig’deki tek temsilcisi Göztepe de sezonu açtı ve hazırlıklarını Urla’daki Adnan Süvari Tesisleri’nde sürüdürüyor ve iki kamp dönemini de Bolu’da planlıyor.

ANLAŞMAYA SADAKAT BOZULDU, GERİLİM BAŞLADI

Yayıncı kuruluş beIN Sports 2016’da beş yıllık bir anlaşma yapmıştı. Ancak zaman içerisinde 500 milyon dolarlık seviyenin 125 milyon dolar gibi dörtte birlik seviyede gözükmesi karşısında yayıncı kuruluş, kulüpler ve federasyon arasında gerilim oluştu. Bu gerilim iletişimsizliğe ve tahkimdeki davalara kadar gitti. TFF’nin 80 milyon dolarlık ek yayın paketi ödemesini iade etmesi bardağı taşırdı. Katar sermayesini ülkeye getiren hükümet kanadından futbol dünyasının içindeki önemli aktör Göksel Gümüşdağ da İstanbul Büyükşehir’i Ak Parti’nin kaybetmesiyle ve Başakşehir’in de hedefinden uzaklaşmasıyla ortalardan kaybolunca kriz iyice derinleşti.

Bu arada beIN Sports yetkilileri de TFF’nin şartnameye uymadığını öne sürüyor. Takımların aylık röprotaj takvimine uymaması, bazı etkinliklerde kendilerine engel çıkarılması ve TFF’nin iletişimde patinaj yapması gibi sıkıntılar dışa vuruluyor. TFF’nin tadını kaçıran başlıca olay ise 80 milyon doların iadesi. Kulüpler ise yayın gelirlerinin bütçelerinde en önemli unur olduğunu belirterek TFF’ye pay vermek istemiyorlar ve düşük kura karşı çıkıyorlar. Çünkü kendileri yabancı oyunculara ödemelerini geçerli kur üzerinden yapıyorlar.

KRİZ beIN SPORTS’LA SINIRLI DEĞİL

Kısacası, bir yandan ülke ölçeğinde yakıcı bir şekilde kendisini gösteren ekonomik kriz futbola da fena halde sirayet etmiş durumda. Yangın var! Yangının sönmesi ve normalleşme için çabucak daha fazla zaman geçirmeksizin Digitürk-beIN Sports-Kulüpler Birliği Vakfı-TFF arasında her kesimi optimal bir noktada buluşturarak memnun edecek bir çözüm şart. Tabii bu krizin derinleşmesinde Yıldırım Demirören döneminin adam sendeciliği, beceriksizliği, iş bilmezliği, iletişimin yerlerde sürünmesinin payı da var. Nihat Özdemir yönetimi çok kötü bir enkaz devraldı ama yakınmak ve boşa zaman geçirmek yerine bir an önce harekete geçerek yumaklaşan sorunları bir yerden başlayarak çözmek için harekete geçmeli. Yoksa kriz daha da sarmallaşır ve futbol daha da büyük yara alır, tadı kaçar. Bu arada, bu kriz futbolun derin ve karmaşık krizinin bir boyutu. Bir de borçlar ve yapılandırma boyutu var! Süper Lig’de 14 takımın başta dört büyük takım olmak üzere süper borçları bulunuyor. Alt liglerde de durum hiç iç açıcı değil. Dün yapılan önemli toplantı yeni kuralları içeriyor. Bunu ayrıca işleyeceğim başka bir yazıda. “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun”daki değişiklikler de futbolun krizinin başka bir boyutu. Ona da değineceğim sırası gelince.

AKSİ HALDE…

Transferin biteceği 2 Eylül’den makul bir süre önce beIN Sports’la kulüpler ve federasyon anlaşırsa; Ziraat Bankası ile borçlu kulüpler yapılandırmada mesafe alırsa Süper Lig 2019-20 Cemil Usta Sezonu bir önceki sezona göre kan kaybetmeden oynanır. Aksi halde Avrupa’nın altıncı büyük futbol ekonomisinin krizi daha da derinleşir ve Türk takımları Avrupa’ya bile gidemez hale gelebilir. Puan silmeler başlar, işler iyice sarpa sarar.

Muzaffer Ayhan Kara

Odatv.com

Türk futbolunu bekleyen büyük tehlike - Resim : 1

Muzaffer Ayhan Kara odatv arşiv