Atina lezzetleri... Tek referans noktam var: Sakatat

Salih Seçkin Sevinç yazdı...

Geçtiğimiz hafta Atina’daydım. Ekonomisi batmış ve henüz değişen yönetimiyle yeniden mali hayat belirtileri göstermeye başlayan Yunanistan, eğer 250.000 euro yatırım yapabilirseniz size önce kalıcı oturum, beş yıl sonra ise -yine birtakım koşulları yerine getirmeniz şartıyla- Yunan vatandaşlığı veriyor.

Üstelik Yunan hükümeti otobüs duraklarında ve sokaklardaki reklam panolarında bunu duyurmaktan çekinmiyor bile.

Ekonomiyi yoluna koymak için marka değeri yüksek olan bir ülkenin kendi vatandaşlık haklarını pazarlaması mantıklı olabilir ama bunun olumlu ya da olumsuz sonuçlarını zaman gösterecek tabii.

Biz gelelim Atina’nın yeme içme alemine ve özel lezzet keşiflerimize. Çünkü tüm dünyada olduğu gibi Yunan gastronomisi de son yıllarda oldukça yükselişte.

GASTRONOMİ KEŞİFLERİMİ NASIL YAPIYORUM

Genelde gittiğim yerlerde böyle merdiven altı ve ana akım olmayan restoranları nasıl bulduğumu sorarlar; işte size Atina gezimle birlikte cevabı…

Öncelikle şöyle bir tezim var: Lezzet avcılığı yapacaksanız öncelikle sakatat yiyeceksiniz! Yanlış duymadınız sakatat sevmeli ve yemelisiniz.

Yeryüzünde hemen her ülkede sakatat yenir ve sakatat yiyebilirseniz bir ülkenin mutfağının asıl kaynağına inmiş olursunuz. Şöyle düşünün; bir Cuma ya da Cumartesi gecesi ülkemizde en pahalı yerlerde yiyip eğlenen de, mütevazı bir meyhanede yiyen de gecenin sonunda soluğu bir işkembecide ya da kokoreççide alır. Hal böyle olunca sakatatın birleştirici gücü bariz bir şekilde ortada.

Bu tezim doğrultusunda birçok farklı ülkeye seyahatimde yaptığım gibi Atina’ya da bu mantıkla ve öncelikle kendime hedef bir sakatat noktası belirleyerek gittim. Başka bir lokantaya da bakmadım. Bu yerin ismi: Taverna Agrinio.

Atina lezzetleri... Tek referans noktam var: Sakatat - Resim : 1

Taverna Agrinio-Atina

TAVERNA AGRİNİO

Taverna Agrinio, kelimenin tam anlamıyla lokal bir restoran. Bizdeki tavuk çevirmeciler benzeri bir cihazda dalak üstüne sarılmış kuzu kokoreç, özel marinasyonlu tavuk, yine özel marinasyonlu dana ve domuz kaburga ızgara ediyor. Burada pişen etlerden istediğinizi seçiyorsunuz. Mekan sahipleri onları bir kağıt üzerine kesip üzerine de patates kızartması bırakarak limon eşliğinde servis ediyor. Sonuç olarak önümüzde salaş ama mukavvi sunuma sahip bir yemek var. Elbette afiyetle yiyoruz.

Atina lezzetleri... Tek referans noktam var: Sakatat - Resim : 2

Atina lezzetleri... Tek referans noktam var: Sakatat - Resim : 3

Agrinio Taverna

Tam o esnada yan masadan bizim mekan sahibine sorular sorduğumuzu, yeme içmeye meraklı olduğumuzu gören Atinalı bir çiftle İngilizce sohbete başlıyoruz.

Sıradan bir turistin bu tip bir lokantaya gelmeyeceğini düşünerek "Taverna Agrinio’yu nasıl buldunuz?" sorusunu takiben bize çok özel restoran tüyoları vermeye başlıyorlar.

Bu tüyo verdikleri yerlerden birinin ismi: Diporto...

DİPORTO

Merakla Diporto’ya yöneliyoruz.

Yerin altında, havalandırmasız, kelimenin tam anlamıyla merdiven altı ve aksi suratlı bir sahibi olan Diporto, Atina’nın Tahtakale’sine benzer bir semtte tabelasız bir esnaf lokantası.

Atina lezzetleri... Tek referans noktam var: Sakatat - Resim : 4

Diporto

Merdivenlerden aşağı inip de içeri girdiğinizde ilk olarak gazlı ocak üzerine atılmış bir tel üzerinde pişen balıkların kesif kokusu burnunuza çarpıyor. Bu kokudan kaçış yok. Hemen de üstünüze siniyor zaten. Eğer kokuya dayanır ve yer bulup oturabilirseniz, o gün o aksi suratlı amca hangi yemekleri yapmışsa sorgusuz sualsiz bunları yiyorsunuz. İçeride ortamın gerçekdışılığının yarattığı bir sessizlik ve gastronomi meraklası bolca turist var. Tekrar ediyorum, birbirinin suratına şaşkın şaşkın bakan bolca turist! Çünkü bize verilen tüyonun benzerini onlara da vermişler.

Yemeğinizi yiyor, üzerinize sinen balık kokusuyla birlikte pişmanlık hissi ve tuhaf bir lokanta keşfetmenin verdiği karmaşık duygularla birlikte mekandan ayrılıyorsunuz.

Tatmin edici mi?

Pek değil.

O zaman bize önerilen bir orijinal yere daha gidelim bakalım…

KARAMANİDAKİS

Karamanidakis Diporta’ya pek uzak bir yerde değil. Burası bir şarküteri ve sahipleri zamanında Karaman’dan göç ettikleri için mekana bu ismi vermişler.

Atina lezzetleri... Tek referans noktam var: Sakatat - Resim : 5

Karamanidakis Şarküteri Büfesi

Yalnız burası öyle alelade bir şarküteri de değil hani. Aynı zamanda mutfağı olan ve şarküteri ürünleri ile harikalar yaratan bir yer. Masanıza oturur oturmaz, atıştırmalık olarak yağlı bir kağıt üzerinde biberle marine jambon ve küp şeklinde kesilmiş kaşar peyniri servis ediliyor. Sonra da masamıza bırakılan menüyle birlikte asıl siparişlerimizi veriyoruz.

Kavurmalı yumurta, pastırmalı yumurta, sucuklu yumurta ve paçanga böreği tek kelimeyle harika.

Atina lezzetleri... Tek referans noktam var: Sakatat - Resim : 6

Hele bir pastırması var ki, üf! Bonfileden yapılmış, incecik dilimlenmiş, çemeni ile mükemmel dengeli… Bir porsiyon söyledikten sonra bir porsiyon daha söylüyoruz. Yetmiyor, Türkiye’ye götürmek için bir de paket yaptırıyoruz.

Atina lezzetleri... Tek referans noktam var: Sakatat - Resim : 7

İşte size bir sakatat mekanı ipucuyla çıktığım lezzet odaklı seyahatimin nasıl diğer mekanlara da bağlandığının kısa hikayesi.

Açıkçası başka bir ülkeye giderken çok detaylı bir araştırma yapmıyor, gittiğim yerlerin sürprizini kaçırmadan bana oldukları gibi gelmesini istiyorum.

Bir tek referans noktam var. O da sakatat.

Şaşırmak en güzel şey ve en güzel deneyim elbette insanın kendi deneyimi.

Salih Seçkin Sevinç

Odatv.com

Atina lezzetleri... Tek referans noktam var: Sakatat - Resim : 8

Salih Seçkin Sevinç odatv arşiv