Jack Straw: "Tavşanı evvela yakalayalım, derisini sonra yüzersiniz"

İngiltere Kraliçesi, Cumhurbaşkanı Gül’e “Büyük Şovalye Nişanı” taktı. O da İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’a "Cumhuriyet Nişanı"...

İngiltere Kraliçesi, Cumhurbaşkanı Gül’e “Büyük Şovalye Nişanı” taktı. O da İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Jack Straw’a "Cumhuriyet Nişanı" verdi.

Acaba Cumhuriyet Nişanımız nasıl bir adama gitti?

Türkiye’nin, AB yolunda yolunması için o kadar emek verdi ki, en ünlü lafı: "Tavşanı evvela yakalayalım, derisini sonra yüzersiniz." oldu.

Tarabya Köşkü’nde düzenlenen nişan töreninde Cumhurbaşkanı Gül "değerli dostum" diye hitap ettiği Straw’ı şöyle anlattı:

"Dışişleri Bakanı olduğum dönemde yakın mesai içinde bulunduğum Jack'in dostluğunu her vesileyle ispatladığının en yakın şahidiyim. Bu meyanda Irak krizi, Afganistan meselesi, Annan Planı temelinde Kıbrıs müzakereleri ve Türkiye'nin AB üyelik müzakereleri sürecinin başlatılması gibi yakın diplomasi tarihimizin önemli kilometre taşlarında Jack'in aktif çaba ve katkılarını hatırlatmam herhalde yeterli olacaktır. Kendisi, 500 yıllık Türk-İngiliz dostluğu ve müttefikliğinin kıymet ve kadrini bilen, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkleri'nin davalarına daima destek veren bir siyasetçi ve diplomattır..."

Bu sözler karşısında Staw bile şaşkınlığını gizleyemeyip, "Abdullah, o kadar çok övgü dolu sözler sarf ettiniz ki, herhalde başkasından bahsediyorsunuz diye düşünmeye başlamıştım." dedi. Nasıl şaşırmasın ki?

Lozan’ın Türkiye tarafından da fiilen yok sayılması anlamına gelen 3 Ekim 2005’teki AB Müzakere Çerçeve Belgesi'nin imzalanmasına Gül’ü ikna eden ve bu konudaki düşüncelerini şöyle açıklayan o:

"3 Ekim sabahı her şey kötüydü. Bir gecede her şey değişti. Gece yarısı Gül’ün arabasını Lüksemburg’da görünce çok mutlu oldum. Hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım. 3 Ekim kararı, AB üyesi her ülkenin menfaatinedir... En gurur duyduğum an, o andır."

2008’de;

"Türkiye kıtamız ve de çok daha geniş bir bölge için stratejik önemdedir. Bu, sadece Batı ile doğu arasında bir köprü olmasından ötürü değildir. Türkiye ılımlı İslâm’ın bir modelidir."
diyen de o.

AB yolunda bu kadar yolunmamız için gayret sarfeden Starw, bugün Türkiye’nin AB üyeliği konusunda ne düşünüyor dersiniz? Sürecin tıkanmasından üzgün ve sebebini nihayet itiraf edip, arsızca: "Türkiye’nin AB üyeliğinin engellenmesinin ardında yatan sebep, Osmanlı bakiyesi Müslüman bir ülke olmasıdır." diyor.

Peki İngiliz siyasetçinin Türkiye mesaisi bitti mi? Hayır, Türkiye-İngiltere arasında kurulan Tatlı Dil Forumu adı altında bir kuruluşun başkanı olarak görevini sürdürüyor. Galiba öncelikli yeni rolü de öncelikle Türkiye’nin AB üyesi olmayacağını anlayacağımız dilde anlatmak; çünkü Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Bölgesi’ndeki ülkelerle birlikte ortak bir pazara katılabileceğini dillendirmeye başladı bile.

AB yolunma sürecimizde İngilizlerin 'emeği' gerçekten çok... PKK ile Oslo pazarlıklarını bir İngilizin yönettiğini, dahası orada imzalanan mutabakat metninin İngilizlere teslim edildiği iddialarını da düşünün...

Ve

"Cumhuriyet Nişanı", 500 yıllık "Türk-İngiliz dostluğunun" mu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin derisinin yüzülmesinin ödülü müdür; kararı siz verin.

Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler...

Müyesser Yıldız

Odatv.com

Jack Straw abdullah gül arşiv