Suriye'yi RTE'ye yedirmezler

Bugüne dek Ortadoğu’ya başta ABD olmak üzere Batı hükmetti. Cüneyt Ülsever yazdı

Önce yıllardır söylediklerimi tekrar edeyim:

“Hayat enerji demek!

Dünya var olduğu sürece enerjiye hükmeden dünyaya da yön verecek. 20. yüzyılda olduğu gibi 21. yüzyılı da, yerine daha ucuz bir alternatif konulamadığı sürece, petrol ve türevlerine

hükmedenler yönetecek.

Ayrıca unutmamak gerekir ki, dünyadaki enerji kaynaklarının en ilginç özelliği çıktığı ülke ile ona hükmeden ülkenin (istisnalar dışında) hep farklı ülkeler olmasıdır.

Ortadoğu yer altı petrol kaynaklarının %64’üne sahiptir ama kendisi sadece %4’ünü kullanır.

Dünyada enerji zengini olup da dünyaya yön verebilen ülke hemen hiç yok.

Enerji zengini ülkelerin kaderi hep başkalarının elinde!” (Odatv-“Ortadoğu Şeytan Üçgeni”-23.08.2011)

***

Bugüne dek Ortadoğu’ya başta ABD olmak üzere Batı hükmetti.

Ancak, kazın ayağı artık pek öyle değil!

Devreye Çin girdi. Çin üretimde ABD’yi sollamak için elinden geleni yapıyor. Üretim alanında ABD’yi zorlayacak güce de erişti! Ancak hala askeri güç olarak ve araştırma/geliştirme alanında ABD’nin gerisinde kaldığı için, son demlerini yaşasa da, hala dünyanın ağababası ABD!

ABD Uzakdoğu’da devamlı Çin’i çevrelemek ve frenlemek (contain) çabasında!

Ancak Çin enerji fakiri bir ülke!

ABD ile yarışabilmek için dünya enerji kaynaklarına saldırmak zorunda! Bir gözü petrol zengini Güney Amerika’da (Venezüella), diğeri Kuzey Asya’da, bir üçüncü gözü de Ortadoğu’da!

Üstelik Çin başta Suudi Arabistan olmak üzere, Ortadoğu’ya büyük yatırımlar yapıyor.

***

Rusya’nın enerji kaynakları zengin ama o da dünya devliğine oynayan bir ülke olarak, Ortadoğu’da enerji kimlere dağıtılıyor, yakından ilgili. Kaldı ki, Rusya’nın Akdeniz’de kontrol edebildiği tek liman Suriye’nin Tartus şehrinde.

Suriye’de takriben 100.000 Rus var.

Tartus Limanı’nı kaybedecek Rusya Karadeniz’e sıkışır-kalır, adeta boğazı sıkılıyormuş gibi bir duyguya kapılır.

***

Şimdilerde Batı ile (P5+1) anlaşmanın eşiğine gelen İran ambargo kalktıktan sonra Ortadoğu’daki etkinliğini kat be kat arttırmaya soyunacak. Şii İran Ortadoğu politikalarına çeşitli Şii unsurları kullanarak müdahil olmaya çalışıyor. Hamas ve Hizbullah ile ilişkilerini bugüne dek Nusayri (Şia’nın bir kolu) Esad üzerinden yürüttü. İran’ın hemen dibindeki Irak ve Suriye’de önemli stratejik çıkarları var.

***

İran dışında Ortadoğu’da “devlet gibi devlet” olarak Türkiye, Mısır ve İsrail var!

İsrail’in Ortadoğu’daki dengeler konusunda ne kadar hassas olduğu malum.

Mısır’da Sisi’nin de RTE’den nefret ettiğini söylemek ise kişi için haddini aşmak olmaz.

***

Mezhepler/kavimler bölgesi Ortadoğu devamlı çatışır ama üretmez. Yukarıda belirttiğim gibi Ortadoğu dünya yer altı petrol kaynaklarının %64’üne sahiptir ama kendisi sadece %4’ünü kullanır. Bu oran bölgede sanayi üretiminin ne kadar düşük olduğunun göstergesidir.

Ortadoğu’da yukarıda saydığım devletlerle ve onların işbirlikçileri ile çatışan terörist örgütler (IŞİD, Nusra, El Kaide v.b.) sürekli etkin olurlar.

21. yüzyılda hala kendi devletini kuramayan ama Türkiye, Irak, Suriye, İran’da var olan Kürtler de bölgenin kanayan yarasıdır.

Kürtler ve mezhepçi terör örgütleri kimi zaman bağımsız hareket ederler, kimi zaman bölgede kendi oyununu kurmaya çalışan devletler tarafından kullanılırlar/yönlendirilirler/teşvik edilirler.

Son dönem IŞİD (artık İD) ve Kürtlerin yıldızının parladığı dönem oldu!

***

Şu anda Batı (ABD) Kürtlerle müttefik durumda!

Çin ve Rusya sütre gerisinden Esad’ı savunuyor.

Dünyanın en şaşkın dış işleri uzmanı (AD) ve en mütecaviz lideri (RTE) sayesinde Türkiye ise bölgede ahı çıkmış vahı kalmış Müslüman Kardeşler (ÖSO) ve en azgın örgüt (devlet?) IŞİD (İD)’ye oynadı, oynuyor.

Türkiye’nin bölgede oyun kurmak için tek şiarı var:

“Sünni olsun da isterse terörist, isterse zavallı bir örgüt olsun!”

***

IŞİD ve PYD sınırımızda birbirini yerken Türkiye çok tedirgin.

Tedirgin olmasının haklı nedenleri var.

Ama RTE kendi kendine celallenmesin!

Suriye’yi Türkiye’ye yedirmezler!

Bakın göreceksiniz, RTE celallendiği ile kalacak!

Korkmayın, Ne Suriye’ye saldırabilir, ne tampon bölge kurabilir, ne de buradan oraya top atabiliriz!

BM kararı olmadan adama adım attırmazlar.

BMGK’de de ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya var. Bunların “ortak oluru” olmadan kılımız kıpırdatamayız. BM’nin hangi şartlarda ülkeler için nefsi-i müdafaa hakkı tanıdığı basında devamlı yazılıyor. IŞİD veya PYD doğrudan Türkiye’ye saldırmadıkça böyle bir hak doğmaz. Eğer, IŞİD veya PYD Suriye’deki halkalara soykırım/toplu öldürme uygularsa müdahale edilir ama yine uluslararası onay lazım!

Unutmayın, Türkiye hem BM, hem NATO üyesi. Bu kuruluşların rızası olmadan TSK başka bir ülkeye kalıcı adım atamaz.

Yapsa yapsa Süleyman Şah Türbesi’nin geri kaçırılması sırasında yaptığı gibi yerel güçler eşliğinde (YPG/PYD) türbeyi sınırımıza taşır!

***

Bu yazının esas amacı Türkiye’nin Suriye meselesinde hukuken ne kadar boşlukta olduğunu vurgulamak değildir.

Amacım uluslararası dengelerin Suriye’yi tek başına RTE’ye yedirmeyeceğini anlatmaktır.

“RTE erken seçim yaptıracak, bunun öncesi de Suriye’ye savaş açıp, milli kahraman olmaya soyunacak” diye korkanlar/propaganda yapanlar enerjilerini boşa harcamasınlar!

Suriye sadece Suriye değildir!

Ortadoğu sadece Ortadoğu değildir!

Dr. Cüneyt Ülsever

Odatv.com

batı ABD Tayyip Erdoğan arşiv