SOSYETE LEZBİYEN DJ’İ DİNLEMEYE KOŞTU

Minnoş; Mektuplarımı biraz aksattım bir süredir, ailedeki sağlık sorunlarıyla uğraşıyoruz biliyorsun. Kusuruma bakma bu aralar. Bayramda Hande ile...

Minnoş;

Mektuplarımı biraz aksattım bir süredir, ailedeki sağlık sorunlarıyla uğraşıyoruz biliyorsun. Kusuruma bakma bu aralar.

Bayramda Hande ile birlikte Londra’da okuyan erkek kardeşimi ziyarete gittik. Çok keyifli ve çokca sarhoş olduğumuz bir tatil geçirip geri döndük ve döner dönmez de attık kendimizi artık yavaş yavaş soğumaya başlayan İstanbul gecelerine.

İlk durağımız Enerji Müzesi'ndeki uzun süredir beklediğim Zen Diamonds partisi oldu. Melisa Çakarlar’ın (evet yine o bitanem, ne yapayım kadın her yerde) şirketi olan Devrialem.biz’in event tasarım ve uygulamasını yaptığı partinin sanat yönetmeni Aslı Tümen, halkla ilişkiler sorumluları ise Berna Sağlam ve Fem Güçlütürk’dü. Tahmin edebileceğin gibi olağanüstü sosyetik bir davetli grubu vardı. Parti üst kattaki eski bir Rus denizaltısına benzeyen yerde kokteyl ile başladı, daha sonra alt kattaki son derece sürreal ortamda devam etti.

Herkes merak içinde oyuncu Lindsay Lohan’ın eski sevgilisi olarak ünlenen, şapkalı kadın Samantha Ronsan’ı bekliyordu. Samantha’dan önce Dj Doğuş çaldı, o kadar başarılıydı ki bence bu şapkalı kadının şanssızlığı oldu. Doğuş’tan sonra maalesef kimse Samanthayla çok da tatmin olmadı. Ayrıca Lindsay bu cücede ne bulmuş ben pek anlamadım. Ayol kadın el kadar, üflesen uçup gidicek. Lezbiyenler zevksiz oluyor canikom, gaylerin gözünü seveyim. Tek Yön ve X-Large’daki dansçılar sayesinde içimiz açılıyor. Boşuna dememişler dünyaya estetik anlayışını gayler getirdi diye, lezbiyenlerin getirmediği belli oldu yani. Her neyse parti ve topluluk harika, müzik vasattı. Biz de oradan çıkıp, kendimizi Asmalı Mescit’teki Off Pera’da bulduk.

Off Pera yeni favori mekanım biliyorsun, anlatmıştım. Salı geceleri Asu Maro’nun eski 45’likler gecesi var, benim gibi nostaljik Türkçe müzikten hoşlananlar için çok zevkli oluyor. Kutu gibi küçücük samimi bir yer. Genellikle oyuncular, sanatçılar ve gazeteciler takılıyor. Nitekim o gece de Sedat Ergin oradaydı, ilerleyen saatlerde onunla da kaynaşıldı ve neden olduğunu bilmediğim bir şekilde İ-Phone’larımızdaki fotoğraflar birbirimize gösterilmeye başlandı. Bence bendeki parti fotoğrafları onun gösterdiği horoz ve tavuk fotoğraflarından daha ilginçti. Ben Londra’da Camden Town’dan almış olduğum gotik bir vampir kılığı içerisindeydim. Fotoğrafımı çekti ve Melis Alphan’a ileteceğini söyledi. Melis’in yorumlarını merakla bekliyorum. Tabii ki arada küçük Otto’ya gidip gelindi ve hiçbir şey bizi kesmeye yetmedi, daha da Türkçe müzik istiyoruz diye bağrışırken sevgili Onur Baştürk “Aman yeter be susun haydi sizi bir yere götürücem” diyerek bizi Deep isimli bir mekana götürdü. Aman Allahım o da neydi bebeğim, mafyözö kılıklı bıyıklı adamlar ve pavyon kadınlarının arasına biz, bir sirk misali giriş yaptık. İçerdeki tuhaf insanlardan korktuğumuzu zannediyorsan yanılıyorsun şekercim, bence onlar bizden korktu. Pek tekin olmasa da çok eğlenceli bir yerdi. Ayrıca beni belirsin, bu konularda son derece vurdumduymaz ve şuursuz olduğum için Anjelique’de de Tek Yön’de de aynı şekilde eğlenebiliyorum.

YİNE Mİ GÜZELİZ,YİNE Mİ BİBER-GALATAMODA-SELAMİ ŞAHİN

Ertesi gün yine Biber’de bir doğum günü partisi vardı, bu aralar Biber’de doğum gününü kutlamıyanı dövüyorlar biliyorsun. Bu seferki İstanbul’da yaşayan güzel bir Fas’lının, Asmae Azizi’nin doğum günüydü. Bol bol Arapça şarkılar çaldı. Davetliler arasında, Eda Taşpınar-Bora Kozanoğlu, Ayşem Saraçoglu, İsmail Boyner ve Cengiz Abazoğlu da vardı. Biz bu eğlenceli doğum gününü biraz erken terk etmek zorunda kaldık çünkü Public’te Galata Moda haftası partisi vardı ve oraya da gitmemiz gerekiyordu. Tam kapıdan çıkarken popüler kültürümüzün yeni kahramanı Haluk Akakçe ile karşılaştık, bizi kendi arabasıyla göndermeyi teklif etti ama Bodyguardlığını yapan 1.80 boyundaki kadından korktuğumuz için teşekkür edip kendimizi bir taksiye attık ve Public’e geçtik.

Galata Moda Partisinde doğal olarak, moda camiası, mankenler ama bir de Erman Toroğlu vardı. Evet Erman Toroğlu, ne alaka ben de bilmiyorum bebeğim. Public’in alt kat kalabalığından sıyrılıp yukarda kendimize rahat bir yer edindik. Üst katta Aslı Altan, İsmail Acar, Demet Müftüoğlu, Alphan Eşeli, Hakan Yıldırım ve Atıl Kutoğlu’nu gördük. Bir kaç tekila shotladıktan sonra Eda, Bora’nın karnına dokunmamıza izin verdi. Aman Allahım o da ne öyle, bildiğin taş gibi. Buradan söylüyorum, seneye sana Çeşme’den Bora’nın bir arkadaşını ayarlamaya mecburuz bebeğim. Sörfçü olayı başka bir şey yani.

Mutlu çifti ve moda dünyasını arkamızda bırakıp esas hedefimiz olan Al Jamal’e doğru yola çıktık. Al Jamal Arabesk gecelerini başlattı kuşum ve ilk olarak Selami Şahin sahne almaya başladı.

Sevgili Ergun Yıldız sağ olsun bize sahnenin neredeyse içinde bir stand hazırlatmış. Biz gider gitmez de müzik başladı zaten. Bütün masalar ve bütün standlar hıncahınç doluydu. Ben tek meraklısı biziz zannediyordum meğerse epey bir Selami Şahin fanatiği varmış hayatım. Masalarda Sencer Can, Sergen Yalçın, Gökhan Şükür ve Erman Toroğlu’ nu gördüm. Evet Erman Toroğlu, adamcağızın gezme gecesiydi herhalde. Bence Al Jamal’e daha çok yakışmıştı zaten. Selami Şahin harika bir programla herkesi coşturdu, Özledim’i üç kere söyledi. Deli gibi eğlendik valla.Bu arada ben Tel Aviv’deki Oray Eğin’i tacize başlayıp zorla Selami Şahin şarkıları dinletmişim.Gecenin en büyük skandalı buydu.

Bu haftanın son etkinliği Yiğit Karaahmet’in uçuk doğum günü partisiydi. Sözde Madi Clara gelicekti konuk Dj olarak, yine gelmemiş kadın, kandırdı bizi. Gidemediğim yerlerde oldu tabi. Prada ve Hermes mağazalarının açılışını ve Işıl Sarraf’ın Park Hyatt’taki şampanya ve istiridye partisini kaçırdım. Kendimi klonlatmayı düşünüyorum en kısa zamanda.

Yılbaşı yaklaşıyor, davetler çoğaldı, oradan oraya koşuşturmaya gidiyorum bir tanem.Anla yani, benim işim de zor. Bu arada Biber’deki partiler, Selami Şahin ve ben seni bekliyoruz, gel artık.

Ayşe Deniz
Odatv.com

Samantha Ronsan Ayşe Deniz selami şahin arşiv