Soldan bakış

Ayşenur Arslan, mesleğimizin yüz akıdır.Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı/TMT hakkında...

Ayşenur Arslan, mesleğimizin yüz akıdır.

Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı/TMT hakkında “suikastlarla anılan illegal oluşumdur” sözü fırtına koparıldı. Her farklı görüş ifade edildiğinde olduğu gibi yine “ceza sopası” çıkarıldı.

Tehdit, hakaret olmadan ülkede hiçbir tartışma yapılamayacak mı? Kıbrıs'a- TMT'ye bakış konusunda farklı söz edilmeyecek mi?

Şunu belirtmeliyim ki: FETÖ ve liboş solcuların dün, “TMT, Kıbrıs'ta Ergenekon'un merkezidir” kara propagandasına kapılan AKP çevrelerinin, bugün bu tavırdan dönüş yapması olumludur…

Kimseyle, polemik yapmak istemiyorum. Ayşenur'un sözlerini fırsat bilip Türk sosyalistlerin Kıbrıs'a bakışına değinmek istiyorum. İstiyorum ki, nitelikli tartışma bilgi üzerinden yapılsın.

Örneğin:

Doğan Avcıoğlu'nun YÖN hareketi Kıbrıs'ı ulusal dava gördü…

Türkiye İşçi Partisi, Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanması/Enosis'e karşı çıkıp, iki toplumlu federasyonu savundu. Gerçi yanlış anlaşılmalar yüzünden parti binaları taşlı saldırıya uğramadı değil!

Komünist enternasyonal/Komintern'e bağlı TKP, İngiliz sömürgeciliğine karşı Yunan Komünist Partisi/KKE ve Kıbrıs Komünist Partisi ile işbirliği yaptı. Hedefi her ne kadar bağımsız Kıbrıs olsa da zamanla faşist Yunan cuntaya karşı Kıbrıs'a yapılan Türk askeri müdahalesine destek verdi.

Aydınlık ise müdahaleyi “işgalci” bulup karşı çıktı; Kıbrıs politikasında “ikircikli” oldu. Peki. Sol'un “kafasını” ne karıştırdı?

BÖL VE YÖNET

İkinci Dünya Savaşı sürecinde İngilizler, Kıbrıs sömürge politikasında yumuşamaya gitti. Siyasi partiler-sendikaların kurulmasına izin verdi. Ancak:

Komünist AKEL partisinin gücü İngilizleri korkuttu. Yarı paramiliter faşist EOKA'nın kurulmasına göz yumdu.

Keza:

İngilizler, komünist hareketi etnik köken üzerinden ayrıştırma/“böl ve yönet” stratejisini hayata geçirdi. Başarılı oldu. Çünkü:

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Yunanistan'daki iç savaş komünistlerin 1949'da “bağımsız Kıbrıs” talebinden vazgeçilmesine sebep oldu: İngiliz sömürgeciliğine karşı Kıbrıs ve Yunan milliyetçilerinin ideali Enosis'i destekleme kararı aldı.

Bu, Türk komünistlerin AKEL partisinden kopmasına sebep oldu. (“Kıbrıslı Komünist Ferit Frank'ın Öyküsüdür” kitabı bu ayrılığı anlatır.)

Bölünme sadece komünistler arasında olmadı:

Mısır'da ulusalcı Nasır, Süveyş Kanalı'nı 1954'de millileştirince İngilizler Kara ve Hava Kuvvetleri'nin genel karargâhını Kıbrıs'a taşıdı. Güvenlik için Türklerden oluşan “ Mobile Reserve” adlı paramiliter askeri yapı ile polis teşkilatı “Sömürge Hükümeti Polis Mekanize Birliği” kurdu.

İngilizlere karşı silahlı mücadeleye başlatan EOKA'nın hedefinde Kıbrıslı Türk polisler yer aldı. Türk polisler Abdullah Ali Rıza ve Nihat Paşa'nın katledilmeleri Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türkleri birbirinden koparmanın ilk adımı oldu.

Yunanistan Komünist Partisi, silâhlı mücadeleyi emperyalist provokasyon olarak nitelese de iç savaş körüklendi.

Kıbrıs ruhen bölündü. Arkası gelecekti…

ÖFKESİZ YÖNET

Faşist EOKA, 1957 yılında köylere baskın yapıp 74 Türk'ü katletti.

Tarih 13 Ağustos 1958.

Kıbrıs'tan Anamur limanına motorlu kayıkla pasaportsuz gelen üç Kıbrıslı Türk yakalandı.

Sorgularında, “EOKA'nın tecavüzlerine karşı koyabilmek için ‘Türkiye'den silah bulalım' dedik. Parayla silah alıp eşlerimizi, çocuklarımızı koruyacağız” dediler.

Gençlerin, Kıbrıs'ta (Kore'de savaşmış) özel harpçiler tarafından 1 Ağustos 1958'de kurulan, “Türk Mukavemet Teşkilatı”/TMT hakkında bilgileri yoktu…

TMT, Kıbrıs'a ilk silah sevkiyatını “Arı Ekibi” adı verilen bu üç Türk ile gerçekleştirdi. Sevkiyatları yapılırken 9 Kasım 1958'de fırtınaya yakalanıp denizde kayboldular. (2008 yılında kimileri, TMT'yi Ergenekon kumpasına bağlamak isteyince Hürriyet gazetesinde yazdım; gençlerin ve TMT'nin kuruluş öyküsünü…)

Kuşkusuz iki karşıt örgüt EOKA ve TMT anti-komünist idi.

Kuşkusuz EOKA, solcu Rumları ve TMT de (gazeteciler Fazıl Önder, Ahmet Muzaffer Gürkan, Ayhan Hikmet ve sendikacı Ahmet Yahya gibi) solcu Türkleri öldürdü!

Kıbrıs, Türk Solu'nu hep böldü. Örneğin, 1965'de TKP içinde ideolojik tartışma- bölünme yaşandı. Sabiha Sertel gibi isimler AKEL'in Enosis'i desteklemesini sert eleştirdi. Ama TKP, 1974 askeri çıkartmasını anti-emperyalist bulup destekledi.

Behice Boran'dan Yalçın Küçük'e TİP, Türkiye'nin Kıbrıs çıkarmasıyla emperyalizmi yendiğini yazdı.

Yine de sol bütünüyle -TMT dâhil- Kıbrıs konusunda hiçbir zaman hemfikir olmadı. Ayşenur Arslan'ın sözleri tartışmanın sürdüğünü gösteriyor.

Öfkesiz tartışmayı öğrenelim artık.

Soner Yalçın

Odatv.com

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Soldan bakış - Resim : 1
tip AKP kıbrıs FETÖ Türk Mukavemet Teşkilatı tmt ayşenur arslan behice boran