Suat Çağlayan: Sayın Kılıçdaroğlu sakın o vekili İzmir'e getirmeyin

“Sayın Kılıçdaroğlu, siz siz olun sakın ola ki, o milletvekilini İzmir’e getirmeyin ya da göndermeyin! Olur da, kimliğini herkesten sakladığınız o milletvekilini bilen bir İzmirli çıkar!"

CHP, “Artık yeni şeyler söylemek lazım,” diyerek Atatürk’ün resmini- kimi söylentilere göre çöp kutusuna atmak için- duvardan indiren CHP milletvekilinin kim olduğunu bulmak (!) için bir komisyon kurmuş.

Anlaşıldığına göre bu komisyon, bu olayı yaşayarak arkadaşlarına anlatan, Ankara Milletvekili Nazlıaka ve bazı milletvekilleri ile görüşmüş.

Bu kadar zamandır sesini çıkarmayarak, bu milletvekilini sakladığı kanaati uyandıran ve bu haliyle Atatürk’ü seven herkesi adeta çıldırtan Kılıçdaroğlu, nasıl olduysa bir araştırma talimatı verdi?

Elbette yapmak istediği şey, kamuoyunun gazını almak ve CHP içindeki Atatürkçü başkaldırıyı biraz olsun susturmaktı.

Komisyon, Nazlıaka’yı ve Nazlıaka’nın olayı anlattığı milletvekillerini dinlemiş ve Genel Merkeze raporunu vermiş. Bu rapor Çarşamba günü MYK’da görüşülerek bir karara varılacakmış!

SANMAYIN Kİ, BİLİNMİYOR

Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Atatürk’e ve dolayısıyla tüm Türk ulusuna yapılan bu büyük hakareti yapanı açığa çıkaracağından emin olabilir miyiz?

Ya da başka bir soru soralım;

Sayın Kılıçdaroğlu, o saygısız milletvekilinin kim olduğunu bilmiyor olabilir mi?

Hepinize soruyorum; Sayın Kılıçdaroğlu çıksa da, “Vallahi billahi bilmiyorum!” dese inanır mısınız?

Şimdi CHP Genel Merkezinde oynanmakta olan oyuna bakalım. Oyunun adı, Atatürk düşmanını bulmaca oyunu...

SUÇLU BULUNAMAYACAK!

Olayın ‘faili’ olarak adı geçen bir kişi, “Ben yapmadım!” diyor. Kim çıkar da, “Hayır sen yaptın,” diyebilir ki?

Nazlıaka, olayı en ince ayrıntısına kadar anlatıyor.

Dinleyenlerden biri de İzmir Milletvekili Aytun Çıray…

Çıray, “Nazlıaka yanımıza gelerek olayı en ince ayrıntısına kadar anlattı, ama kişinin adını söylemedi,” diyor.

Görev yapan komisyona konuşanların hepsi, olasılıkla aynı şeyleri söylemişlerdir.

Nazlıaka komisyona verdiği ifade herhalde biraz farklı olmuştur. Kendini korumak için şöyle konuşmuş olabilir:

“…Atatürk’ü indirerek çöp kutusunun yanına koydu. Ben, bunu yapmasının doğru olmadığını söylediğimde de, benimle dalga geçercesine; ‘Artık yeni şeyler söylemek lazım’ dedi.”

Komisyon, bu milletvekilinin kim olduğunu sorunca da, Nazlıaka herhalde;

Notlarınıza yazmamanız koşuluyla ismini verebilirim. Ama asla bunun benim ağzımdan çıktığı bilinmemeli. Çünkü o milletvekili beni yalanlarsa kanıtlayamam ve suçlu duruma düşerim!”

GEGELİM RAPORUN MYK’DA DEĞERLENDİRİLMESİNE!

Rapor’un MYK’ya şu özet haliyle geleceği kesin; “Olayın doğru olduğunu söyleyen Nazlıaka, bunu kimin yaptığını söylemiyor!”

Bu raporla istenilen elde edilecek ve artık Kılıçdaroğlu rahatlayacaktır. MYK toplantısından sonra parti sözcüsü olan, basının bugünlerde ‘özel’ olarak hazırlamaya çalıştığı bayan, büyük olasılıkla gazetecilere şu açıklamayı yapması beklenir;

“Gelen rapor doğrultusunda konuyu enine boyuna MYK’da değerlendirdik. Böyle bir olayın olduğunu gösteren en küçük bir kanıt göremedik. Böyle bir olayın varlığını öne sürerek kamuoyunu yanıltan milletvekilimize şimdilik uyarı cezası verilmesine karar verilmiştir.”

KILIÇDAROĞLU O MİLLETVEKİLİNİ BAĞRINA BASABİLİR…

Gördüğünüz gibi bu olay, tamamen milletvekili Nazlıaka’nın uydurması olarak kalacaktır. Belki de Nazlıaka’da mitomani denen bir hastalık vardır ve o milletvekili için hayal ürünü şeyler söylemiştir, kim bilir?

Bundan sonra Kılıçdaroğlu, “yine sıyırdık!” diyerek içinden mutluluk çığlıkları atabilir, hatta o milletvekilini odasına çağırarak;

“Yahu anlatsana” diyerek, “’yeni şeyler söylemek lazım’ diyerek ne demek istedin? Birlikte başka neler yapabiliriz?” diye soracaktır.

Bu işten şimdilik sıyırmış gibi görünse de, Sayın Kılıçdaroğlu için bu olay bir kara leke olarak kalacaktır. Her yeni olayda, Atatürk’e yapılan bu saldırı anımsanacak ve Kılıçdaroğlu, her seferinde vicdanlarda yeniden yargılanacaktır.

SAKIN ONU İZMİR’E GETİRME!

Yeni CHP yönetimi her şeyi yapabileceği için, Kılıçdaroğlu’ndan bu milletvekiline çok üst görevler vermesini ve hatta onu yanına alıp her yere götürmesini de bekleyebiliriz.

Atatürk’e ‘kefere’ diyenleri ve ülkemizi bölmek isteyenleri baş üstünde taşıdığına göre, bu milletvekiline de kol kanat germesini herkes normal karşılayacaktır.

Bu noktada Sayın Kılıçdaroğlu’na bir önerim var;

“Sayın Kılıçdaroğlu, siz siz olun sakın ola ki, o milletvekilini İzmir’e getirmeyin ya da göndermeyin! Olur da, kimliğini herkesten sakladığınız o milletvekilini bilen bir İzmirli çıkar!"

Malum, İzmirlilerin Atatürk’le büyük duygusal yakınlığı vardır…

Prof. Dr. Suat Çağlayan

Odatv.com

kemal kılıçdaroğlu izmir Atatürk arşiv