Sayın Demirtaş size neden oy verelim

Tayyip zihniyetinden, "özgürlük" aldatmacasına inanarak rota kıran ve AKP limanına yanaşanlardan, yanaşma ihtimali olanlardan, "yetmez ama evet"...

Tayyip zihniyetinden, "özgürlük" aldatmacasına inanarak rota kıran ve AKP limanına yanaşanlardan, yanaşma ihtimali olanlardan, "yetmez ama evet" gebeşliğinden endişe eder, hatta korkarım! Tarihim, aklım, sosyolojik gerçekliğim bu zihniyetten ve ittifaklarından uzak durmamı, güvenmemem gerektiğini öğütlüyor, bağırıyor!

DİNCİ YAKAR, ÖLDÜRÜR!

Adam, İslam dünyasının İŞİD, ÖSO, EL-NUSRA türü eli kanlı dinci çeteleriyle içiçe, taraf! Hem de açık taraf... Maddi-manevi destek veriyor, karşı çıkan, silah TIR'larını durduran, "bu bizim savaşımız değil" diyen, engel olan herkesi Fizan’a sürüyor, ekmeğini aşını kesiyor, içeri attırıp süründürüyor.

Mezhep boğazlaşmasını Türkiye’ye ithal edip; burada başta Aleviler olmak üzere, solcu, laik, demokrat unsurları boğmak istiyor... Özgürlük, demokrasi, insan hakkı talep edenlerin üstüne kör kurşunla gidiyor, cemevi kurşunlanıyor, günahsız gençler toprağa düşüyor, öldürülüyor. Müsebbip 0...

Korkuyoruz kardeşim! Yobazdan, kıyıcıdan, edep, ahlak yoksunIarından, yasa, etik tanımayanlardan, insani değerlere metelik vermeyenlerden, din-iman gibi değerleri kullanan hırsızdan korkuyoruz!

Nasıl korkmayalım; bakın Azerbaycanlı ünlü şair Mirza Alekber Sabir nasıl korkuyor. Diyor ki, şiirinde; “harda bir softa görirem, harda bir yobaz görirem, harda bir molla görirem korhirem, korhirem bala korhirem. dalkavuk fikirlerinden, riyakar zikirlerinden korhirem bala korhirem.”

Hep ‘din adına’ boğazlanmış, kör kuyulara atılmışız; korku, his dünyamızın-yaşamımızın, bedenimizin bir parçası olup, yapışmış! Tarih bizi uyarıyor; "aman dikkat; İdris Bitlisi, Yavuz, Kuyucu kolektif kumpasını, II. Mahmutları, Celali’yi, Şah Kalender, Pirsultan'ı, Hataileri unutma, Dersim’i, Maraş, Çorum, Kanlı Sivas, Gazi-Ümraniye katliamlarını unutma; unutursan bir daha anımsatırlar" diyor…

HAKLI KUŞKULARIMIZ VAR!

Geçmişi tarihe bırakip, bugüne bakalım peki, ama ya gerçekten A. Öcalan'ın talimatına uyar, Bitlisi-Yavuz ittifakını güncellerseniz? Sn. Pervin Buldan'ın demecinde okuduğumuz gibi "sürecin devamı adına" Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Tayip'e destek olur diktatörü CB seçtirirseniz? Nicolur bizim halimiz, ne yapar, nerelere gideriz? Kaçacak dağımız, sığınacak komşumuz, ikinci vatanımız da yoktur!

Kürt kardeşlerimizin % 60'ı O'na oy veriyor; açlığı ve yoksulluğu göze alarak, bedelini ödeyerek, Roboskilerde kırılarak, kirli düzenin koruculuğunu yaparak... Ne adına; iş, ekmek, özğürlük adına mı? Keşke öyle olsa... Ama hayır; mezhep adına, Din-i İslam adına...

O'nu iktidarda tutan Kürtler! Ülkenin bu hale geImesinin, feodalitenin - statükonun devam etmesinin, hep birlikte limon gibi sıkılmamızın önemli nedenlerinden biri Kürtler; onların yaşam tercihleri...

SN. DEMİRTAŞ SÖYLE; SANA NEDEN 0Y VERELİM?

En küçük eleştiriye dahi tahammülünüz yoktur. "Aleviler katiline aşık" güzellemeleri yapıyorsunuz ama feodal yapıya, şeyh ve ağa dûzenine karşı pek bi sessizsiniz. TBMM'de, Alevinin temel sorunlarının çözümü konusunda guruplar arası işbirliğini teklif etmek bir yana, asla yanaşmıyor, çözüm üretilmesine katkı vermiyorsunuz. RTE'nin Suriye politikasını "dostlar görsün" kabilinden eleştiriyor, aslında yandaş oluyorsunuz.

CHP'nin yıllardır Alevi oylarıyla varlığını sürdürmesine rağmen Alevi sorunlarına duyarsız olduğu, en azından yeterli duyarlılığı göstermediği doğrudur ama söyler misiniz, sizin CHP'den farkınız ne; CHP'yi bırakıp neden size gelelim? Bugüne değin hangi yaramıza merhem oldunuz: hiç değilse kurşunlanan 0kmeydanı Cemevine gelip taziyede bulunsaydınız. Madımak Oteli'ne bugün değil, 2 Temmuz 1993'de gitseydiniz; bir başsağlığı dileseydiniz.

Arkadaşlar, dostlar... Bizim sorunumuz eski, derin, acılarımız büyük, kapsamlı... "Öteki" olan, defter edilen, kırmızıyla işaretlenen, ekmeğine aşına göz konulan, kendi vatanında "el" olan biziz.

Çözüm; demokrasi, laiklik, insan hakları gibi medeni kurumların tam ve eksiksiz olarak tesis edilmesinde... Sen laiklikten hiç söz etmeyeceksin, Diyanetin bütçesine, yapısına toz kondurmayacaksın, Zorunlu Sünni Dersleri karşısında ısrarla sessiz kalacaksın, "cemevi ibadethanedir" demekten kaçacacaksın ama "Alevi kardeşlerinden" oy isteyeceksin!

Yok kardeş; hayır! Kapıları aç­ık tutalım; eyvallah; kendimizi geliştirip biri birimizi anlamaya çalışalım, ona da eyvallah... Ama Bitlisi-Yavuz ittifakını güncelleme görüşmelerinden vazgeçtiğinizi, "İslam ağacının altında değil, özgürlük meydanlarında, Gezi Parkı Eylemlerinde buluşmayı arzu ettiğinizi, çözümün, laik-demokratik ilkelerin eksiksiz tesis edilmesinden" geçtiğini deklare edeceğiniz güne değin birimizi izlemeye devam edelim.

Başarı ve sağlıklı günler dilerim.

Murtaza Demir

Odatv.com

AKP Selahattin Demirtaş HDP arşiv