Sami Kohen'in kehaneti tutmadı

23 Kasım Cumartesi günü Milliyet’in kıdemli dış politika yazarı Sami Kohen, “ ‘Sıfır Sorun’ için yeni adımlar” başlıklı makalesinde hükümetin dış...

23 Kasım Cumartesi günü Milliyet’in kıdemli dış politika yazarı Sami Kohen, “ ‘Sıfır Sorun’ için yeni adımlar” başlıklı makalesinde hükümetin dış politikada karşılaşılan sıkıntıların ve başarısızlıkların nedenlerini ve sonuçlarını ortaya koyarak varılan yalnızlığı, hatta sürtüşmeleri vurguladı. Kohen, söz konusu makalesinde şöyle devam etti:

“Nitekim Dışişleri Bakanı dahil, hükümet yetkilileri bunun farkına varmış olacaklar ki, son olarak dış politikayı bir ‘revizyon’a tabi tutmak ve yeni duruma göre bazı ‘ayarlamalar’ yapmak ihtiyacını duymuşlardır.

Şimdi yeni bir yaklaşımla tekrar ‘komşularla sıfır sorun’ politikasına dönmek için birtakım adımlar atılıyor.”

Kohen, komşularla ve periferimizdeki devletlerle ilişkiler açısından panoramik bir çerçeve çizdiği yazısında Mısır’a da şöyle değindi:

“Ankara’nın Mısır politikasında da bir yumuşama görülüyor. Yetkililer hoşlanmasalar da Kahire’deki askeri yönetimi sürekli karşısına almaktan vazgeçmiş durumda…”

PERSONA NAN GRATA

Ne var ki, Kohen’in bu satırlarının daha mürekkebi kurumadan aynı gün kıyamet koptu! Mısır, Türkiye’nin büyükelçisi Botsalı’yı “istenmeyen adam” (Persona nan grata) ilan edince Dışişleri de onu geri çağırdı. Üstelik, Mısır Büyükelçisi de “istenmeyen adam” ilan edildi.

Kohen’in yanılgısı, ortada bir balayı olmadan, üstelik çok negatif işaretler varken iyimser tonda bir vurgu yapmasıydı..

Çünkü… Birincisi, Türkiye, CHP heyetinin Mısır ziyaretinin hemen öncesinde bir “ön alma” gayretiyle apar topar geri çektiği büyükelçimizi yeniden Kahire’ye göndermişti. Ancak, buna karşılık Mısır da aynı adımı atarak geri çağırdığı büyükelçisini yeniden göndermediği gibi, bir “özür” beklediğini açıkça ifade etmişti. Bu noktada, Davutoğlu yönetimindeki Dışişleri Türkiye’ye bir itibar kaybı yaşatmışlardı. İkincisi, Mısır, Türk büyükelçiliği önünde çeşitli protesto gösterilerine izin vererek Botsalı’yı rahat çalıştırmadı. Hatta, 29 Ekim törenleri için verilen otel son anda iptal edilerek güç durumda bırakıldı.

Üstüne üstlük, AKP Hükümeti İhvan’ı ısrarla desteklemeyi, Mursi’yi tek muhatap olarak almayı sürdürdü; 11 milyonluk meydanı meşru, 33 milyonluk meydanı gayrimeşru görmeyi yeğledi. Mısır’ı bölmeye dönük bir girişim sergiledi.

Yani, perşembenin gelişi, çarşambadan belliydi.

KOHEN’İN ASIL HATASI

Ancak, Kohen’in asıl hatası, ‘Komşularla sıfır sorun’ politikasının ‘hatalardan arınarak’ AKP Hükümetince yeniden başa dönülüp ‘uygulanabilirliğini’ onaylaması! Zaten, Davutoğlu dönemiyle başlayan temel zafiyet de bu değil mi? Dış politikada ‘sıfır sorun’ yok; ciddi ‘sorunların bir sıcak çatışmaya dönüşmeden yönetilebilirliği’ var. Ayrıca, Kohen ve onun gibi meseleye yüzeysel bakanlar bilmeli ki, AKP Hükümetinin ilk yapması gereken, komşularının iç işlerine, egemenlilerine saygı duyması; iç çatışmalarında taraf olmaktan vazgeçmesidir. Tam tersine siz gidip de Mısır’ı Müslüman Kardeşler’den (İhvan) ibaret olarak görürseniz ve Mısır sizin baktığınız gibi değilse, başınıza yaşadıklarınız gelir!

Yazık, olup bitenlere sevinemiyoruz, çünkü olan sadece AKP Hükümetine değil, Türkiye’ye oluyor. Vah ki, AKP gidince gelecek olan hükümete; ağır tahribatı gidermek gibi bir tabloyla karşı karşıya kalacak. Mısır’da hükümet karşıtlığı değil, Türkiye karşıtlığı iklimi güçleniyor. Bu iklimin düzelme yoluna girmesi için artık ilk adım kesinlikle Davutoğlu’nun gitmesidir. Lamsız cimsiz gitmesidir!

M.Ayhan Kara

Odatv.com

sami kohen dış poliika arşiv