RTE bu şerefli görevi yerine getiremez

18.05.2014 Pazar günü şöyle yazdım: “RTE cumhura (millete) başkanlık edecek ehliyete sahip midir? Sorgulayalım: 1)Akçalı konularda tüm dünyada...

18.05.2014 Pazar günü şöyle yazdım:

RTE cumhura (millete) başkanlık edecek ehliyete sahip midir?

Sorgulayalım:

1)Akçalı konularda tüm dünyada şaibelidir.

2)Herhangi bir ülkede zerre kadar itibarı kalmamıştır.

3)Ruh hali bu şerefli görevi yerine getirmeye müsait değildir.”

12 yılda muazzam şişen egosu bir iğne ile patlatılan koca balon misali önce Gezi’de, sonra da 17 Aralık günü büyük ve beklemediği darbeler almıştır.

Artık RTE “kontrolsüz güç” haline gelmiştir.

Geçen pazar günü RTE’nin nasıl bir “kontrolsüz güç” haline geldiğini örnekleri ile açıkladım.

***

Ayrıca Erdoğan dünyada “istenmeyen adam” haline de geldi. Zira sadece kendi vatandaşına değil, müttefik ülkelerin liderlerine de hakaret eden siyasetçi olarak temayüz etmektedir.

Almanya Başbakanı Merkel RTE ile 23 Mayıs’ta Almanya’da görüşmeyi ret etmiştir. “İstenmeyen adam” sıfatı ile Mayıs’ın son haftası Almanya’ya nasıl gideceği merak konusudur. “İsviçre Hesapları” ile ilgili iddialar ise ABD ve AB’de ortalık yerlere saçılmıştır. Ayrıca ABD ve İran “altın kaçakçılığı” konusunda İran’ın tutukladığı Zencani ile Türkiye’de Bakanları yemleyen Rıza Sarraf arasında irtibat aramaktadır.

***

Öte yanda Anayasa Cumhurbaşkanı ile ilgili olarak şunları söylüyor:

(Madde:103): (Yeminden bir parça) “Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”

Cumhurbaşkanı Cumhuriyetin şan ve şerefini korumak, yüceltmek durumundadır, görevini tarafsızlıkla yapmak zorundadır.

(Madde:104) Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder.

Cumhurbaşkanı Türk milletinin birliğinin/bütünlüğünün garantörüdür.

(Madde:104) Gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek veya Bakanlar Kurulunu başkanlığı altında toplantıya çağırmak.

Yıllardır yazıyorum, bu maddeye göre Cumhurbaşkanı isterse tüm Bakanlar Kurulu toplantılarına başkanlık edebilir. Şu anda TBMM’nin seçtiği Cumhurbaşkanı teamül gereği bu hakkını kullanmamaktadır. Milletin seçeceği bir Cumhurbaşkanı (hele hele RTE) Hükümetin başı olarak “aktif bir cumhurbaşkanı” kisvesine kolaylıkla bürünebilir.

(Madde:104)Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı vekilini, Askerî Yargıtay üyelerini, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.

Cumhurbaşkanı yargı erkinin tepesine istediği gibi atama yapabilir.

(Madde:105) Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur. Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dâhil, yargı mercilerine başvurulamaz.

Cumhurbaşkanı yükleneceği tüm yetkilere rağmen sorumsuzdur. Sorumlu Başbakan’dır.

Ağustos’tan itibaren davul Başbakan’ın boynuna asılacak, tokmağı Cumhurbaşkanı eline alacaktır.

***

RTE’nin cumhurbaşkanı adayı olması için şu anda hukuki bir engel yok. Siyaseten de en güçlü aday o!

Ama: i) tüm milleti kucaklamaya, ii) tarafsız kalmaya, iii) Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyada temsil etmeye ehil değil.

***

RTE bütün itirazlara rağmen aday olabilir, seçilebilir!

Makama oturur ama o makamda kalması sürdürebilir olmaz.

Sürdürebilirlik esasen ekonomi biliminin kullandığı bir kavramdır.

Ekonomide bazen çok olumlu bir durum yakalanır ama bu durum süreklilik arz etmez ise bir anlamı olmaz.

Örneğin, bir mevsim hava şartları çok olumlu gittiği için tarımsal üretim rekor seviyeye ulaşabilir. Piyasada bolluk olur. Ancak, toplum bunun hep böyle gideceğini zan eder ve hesabını ona göre yaparsa, bir sonraki mevsim ortaya çıkacak kuraklığın yaratacağı kıtlık tüm olumlu havayı yerle bir eder.

RTE cumhurbaşkanı seçilebilir ama her eyleminde içeriden manevi meşruiyetine karşı yükselecek itiraz sesleri onu daha da acımasız bir otokrata çevirecektir.

RTE cumhurbaşkanı seçilebilir ama dışarıda hiçbir itibarı olmayacağı için ülkeyi tamamen içine kapanık bir hale getirecektir.

Dünyadan kopuk bir otokratın 90 yıllık cumhuriyet, kör topal 64 yıllık demokrasi geleneği olan bir ülkeyi 5+5 yıl yönetmesi mümkün değildir. İp muhakkak kopar ve o zaman da korkarım ülkeyi kargaşa tamamen teslim alır.

Yolda kaza olacağını bile bile direksiyona ehil olmayan bir şoförü oturtursak belaya kucak açarız.

Unutmayın, milletler layık oldukları idarelere kavuşurlar!

Dr. Cüneyt Ülsever

Odatv.com

cüneyt ülsever rte arşiv