Referandum bitti ama bu sorular yanıt bekliyor

Halk şaibeli de olsa "Evet" dedi. En azından gayriresmi kayıtlara bu şekilde geçti...

Halk şaibeli de olsa "Evet" dedi. En azından gayriresmi kayıtlara bu şekilde geçti.

Resmi kayıtlar ne zaman açıklanır bilmiyorum. YSK internet sitesi şu ana kadar halen çalışmıyor.

Gayriresmi kayıtlar %51.39 EVET %48.61 HAYIR diyor.( Kaynak:AA)

Diyelim ki CHP itiraz etti, itiraz kabul edili, oyların bir kısmı iptal edildi ve sonuç farklı veya benzer çıktı. Bu şayet işlerse adalet mekanizmasının yükümlülüğündedir.

Ancak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Cumhurum başı her şeye muktedir. Başkanın yapması gerekenler nelerdir?

Herkesin eşit olduğuna ve onun da herkesin Başkanı olduğuna inanmasını sağlamaktır.

%51.39'un "Evet"e göre davranması ve sınırsız bir başkanlığa ve tartışmasız bir referandum galibi gibi hareket etmemesi gerekmektedir.

Bu genel ifadelerin dışında ilk yapılması gereken şey olarak acilen dünya ile barışmamız gerekmektedir. Sağa sola "Eyyy Hollanda" şeklinde naralar atmadan, uzlaşma ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hak ettiği saygınlığı kazandıracak dış siyaseti ve ilişkileri saptamaktır. Amerika’dan Rusya’ya, KKTC’den Azerbaycan’a, hatta Suriye ve Kürtler ile nasıl uzlaşılabileceğinin yolunu her taşın altına bakarak bulması gerekmektedir. Herkes ile dargın yaşayamayacağımız ortadadır. Kavgadan sonra barışmanın avantajını kullanmakta da ustadır başkanımız.

En önemli konulardan biri de, Suriye’de kurulmakta olan, belki de kurulmasına karar verilmiş olan Rojava veya Kuzey Suriye Kürdistan'ının ne olup olmadığına ve bizim ne gibi bir ilişkide olacağımıza da karar vermesi ve yüce Türk halkını da adam yerine koyup bilgilendirmesi şarttır.

Kuzey Suriye Kürdistan’ının Akdeniz’e inme ihtimali nedir ve Türkiye olarak sözümona müttefiklerimiz olan NATO ülkeleri ve Rusya’nın bu konudaki kararları nedir bilmesi ve bizlere de bildirmesi gerektiğini anlaması gerekir.

Kuzey Irak Kürdistanı ile Kuzey Suriye Kürdistanı’nın bir şekilde birleşik bir Kürdistan kurma ihtimali karşısında Türkiye’de eyalet veya adı her ne olacaksa toprak talebi olup olmayacağının kesin olarak belirlenmesi ve altının kalın ve silinmez kalemlerle çizilmesi gerekmektedir. En azından benim gönlümden geçen budur.

Avrupa Birliği'ne girip girmeme konusunun artık sürüncemede bırakılmaması, girmeyeceksek girmeyeceğimizin veya gireceksek bunun ne zaman ve ne şartlar altında yapılacağının alenen belirlenmesi gerektiği, halkımızın da bunu bilmeye hakkı olduğu idrak edilmelidir.

Ekonominin gerçek durumunun ne olduğu ortaya konmalıdır. Kime ne borcumuz var, nasıl ödenir veya ödenemez mi bu koca şirketin (T.C. A.Ş.) ortakları olan 80 milyon hissedarının bilmeye hakkı olduğunun AKP iktidarı ve tek imza sahibi tarafından anlaşılması ve ortaklarına hesap vermesi gereğinin ifası şarttır. Durum tespiti yapıldıktan sonra elde kalan artık her neyse, yola nasıl devam edilir bakılarak düze çıkmanın yolu tespit edilmelidir.

Devlet şirketlerinin ve varlıklarının aslında dış kaynaklı şirket ve sermaye elinde olması çok tehlikeli değildir. Aslına bakacak olunursa bu durumu lehimize bile çevirebiliriz. Madem ki Ülke ekonomisinin sahipleri veya ortakları yabancılar, bu devletin ve ekonominin çökmemesi için ne gerekiyorsa yapmaları lazım ki kendi paraları da batmasın. Bu yatırımcılara lisan-ı münasip ile bunun çaktırılması da elzemdir diyorum.

Bu münasip lisan içinde Türk halkının daha müreffeh bir yaşam standardına sahip olmaları gerektiğinin de altı çizilmeli ve ekonomiyi kurtarmanın Türk insanını rahatlatmaktan geçtiğini de makul ortaklara da anlatmak, bu varlıkları kendileerine satmış olanların asli görevidir. Yoksa satış komisyonlarını hak etmemiş olurlar.

Askeri sanayi yatırımlarını eksik bırakmadan tamamlamak için gerekenlerin bir an evvel yapılmasında sonsuz yarar vardır. Motorsuz tank bir işimize yaramaz. Kimseye de satamayız. Motor lazımsa, yapanlardan bulmak lazım. Kavgalı olduğumuz ülkelerde kesin olduğunu biliyoruz ama kavga biterse motor da gelir. Yoka motor da yapmak imkansız değildir. Ama hesapları doğru yapmak şarttır. Eksik yatırım ölü yatırımdır.

Dünya artık kesin olarak Başkanımızı tanımış ve resmen deşifre etmiştir. Artık kandırmaca imkanı kalmamıştır. İsrail muhalif liderleri bile kendisinin ne olduğunu ve yaptığını bilmektedir. Bu çevreden uzaklaşmakta ve teröristlere kardeşim demekten vazgeçmelidir. Tabii bu kendisinin tercihidir. Ama Hamas ve İşid’e kardeşim demeye devam ederse istediği kadar barışsın kimse onun nezdinde güzelim Türkiye’ye güvenilir bir gözle bakamayacaktır.

İsrail ile Türkiye arasındaki uzlaşma anlaşnması devrede olmasına rağmen halen askeri malzeme satışı konusunda herhangi bir uzlaşma olmadığını belirtmeme izin verin. Çok önemli olmayabilir ama sadece neden olmadığı beni ziyadesi ile rahatsız ediyor. Bu güven ortamının yeniden tesisi uzun yıllar alacaktır.

Hukuk ve Adalet sisteminin adil ve güvenilir, hem de tam bağımsız olması sağlanmalıdır. Bu gerçekleşmeden kimse bu ülkeye bir kuruş yatırım yapmayacaktır. Çok sevdiğimiz Katar ve Dubaililer bile...

İRAN ilwe oynanan ve kara paralar ile ALTIN-AMBARGO DELME-İHRACAT numaralarından sıyrılmalı ve şimdiye kadar yapılanların nasıl temizleneceğinin çaresine bakılmalıdır. Amerikalıların elinde yeterinden fazla delil var anlaşılan. Bu kadar iz nasıl bırakıldı anlayamıyorum. Yazık...

"Evet" alındı ama yapılacak çok ama çook iş var. Bir an evvel bu işlerin yapılması ve memleketin ve de insanının açıklık siyaseti ile rahatlatılması gerekiyor.

Yok bunlar yapılmazsa ne olur. Bir şey olmaz ama hakkaniyetsiz bir liderimiz olduğunu anlar, çok daha fazla üzülürüz. Her fırsatta delikanlı bir lider imajı veren başkanımızın bu kez bizleri üzmeyeceğinden emin olmak istiyorum.

Ha, ister kendine başkan, reis veya "yasal sultan" desin, hiç önemli değil. Yeter ki sıraladığım hatta sıralayamadığım maddeleri yerine getirsin yeter.

Rafael Sadi

Odatv.com

referandum Erdoğan Rafael Sadi arşiv