PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap

Fethi Yılmaz yazdı

Tarih: 8 Temmuz 1987…

PKK aynı gün 4 saldırı birden gerçekleştirdi.

İlki, Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Yuvalı (Anıklı) Köyü’nde.

Sonrasında, bu köye 20 dakika uzaklıktaki Peçenek Köyü’nde.

Üçüncüsü, Peçenek Köyü’nün girişinde mayın döşeyerek.

Bir diğer PKK saldırısı ise; Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde yaşandı.

Tüm bu saldırılarda 19’u çocuk 31 kişi öldürüldü. Bölgeye giden gazeteciler dahi mayınlı saldırıda ölümden döndü.

PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 1

PKK'nın bu denli saldırmasının altında bir mesaj gizliydi.

1987 yılına gelindiğinde dönemin Başbakanı Turgut Özal, PKK’ya “teslim ol” çağrısı yapmıştı.

Turgut Özal’ın çağrısına, PKK, işte bu 8 Temmuz saldırılarıyla yanıt veriyordu.

Özal eşi Semra Özal’la birlikte saldırıların olduğu köyleri ziyaret etti.

PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 2

Ancak...

31 yıl önce gerçekleşen katliamı, Türkiye hafızasından sildi.

Birkaç kişi hariç.

Sizi biraz geriye götürelim...

Katliam sonrasında neler olduğunun peşine düşelim.

Ve soralım:

Yedisi çocuk, dokuz ferdini 8 Temmuz 1987 yılındaki Yuvalı katliamında kaybeden Dağ Ailesi’ne ne oldu?

Devlet, katliam sonrasında darmadağın olan Dağ Ailesi’ne ne dedi?

PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 3

PKK O KATLİAMI KABUL ETTİ

Serxwebûn, PKK’nın en eski yayınlarından…

Türkçe “Bağımsızlık” anlamına gelen yayın organının 1987 Temmuz sayısında PKK, yaptığı katliamları üstlendi.

Örgüt, gerçekleştirdiği katliam için Serxwebûn yayın organlarının 1987 Temmuz sayısının üçüncü sayfasında şu ifadeleri kullanacaktı:

PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 4
PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 5

YUVALI KATLİAMI NASIL GERÇEKLEŞTİ

Peki kimdi PKK'nın hayatını değiştirdiği Dağ Ailesi?

Baba Nuri Dağ ve Anne Latife Dağ, Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Yuvalı Köyü’nde 7 çocuğu ile yaşıyordu.

Baba Nuri Dağ köy korucusuydu.

Ancak o dönemde koruculuk sistemi yeni olduğu için, henüz korucuların tamamı silahlı değil.

Yuvalı Katliamı’nda baba Nuri Dağ ve anne Latife Dağ’ın yedi çocuğundan altısı katledildi. Yalnızca en büyük oğlu Muhittin Dağ, saldırı sırasında orada olmadığı için kurtuldu.

Artık yoktular...

Sinan Dağ 14 yaşında

Harbiye Dağ 12 yaşında

Lokman Dağ 10 yaşında

Hüseyin Dağ 7 yaşında

Türkan Dağ 4 yaşında

Ve Mehmet Sıraç Dağ 1 yaşındaydı…

PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 6
(Soldan sağa: Türkan, Hüseyin, Sinan, Lokman, Muhittin ve babaları Nuri Dağ)

Büyümez ölü çocuklar, halen o yaştalar...

PKK’nın Yuvalı’daki saldırısında altı kardeşin dışında, biri çocuk iki kişi daha öldürülmüştü.

Bunlardan biri, öldürülen altı kardeşin kuzenleri Mehmet Salih Dağ idi.

Öldürülen iki kadın ise; Babaanne Ardahan Dağ (65) ve yengelerinin kardeşi Rukiye Dağ (25) idi…

PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 7
(En solda Harbiye, yanında Mehmet Salih, diğer ufak kız çocuğu Türkan ve en sağda Sinan)

Katliamdan sonra Dağ Ailesi’nin iki kızı daha oldu.

Onlara PKK’nın saldırısında katledilen ablaları Harbiye ve Türkan ismini koydu ailesi...

PKK’nın Yuvalı Katliamı’nı nasıl yaptığını annesi Latife Dağ’dan dinleyen Harbiye Dağ, 8 Temmuz 1987 günü yaşananları Odatv’ye şöyle anlattı:

“Olay olmadan günler önce Kürtçe ismi Babeke olan köyde PKK’nın üst düzey bir yöneticisi ve iki adamı öldürülmüştü. Babam köy korucusuydu ve karakolda görüldü. Bu yüzden babam muhbir ilan edildi. Daha sonra örgüte yakın köyden biri babama gelerek, ‘sizi öldürecekler’ dedi. Babam olayı anlatınca en büyük ağabeyim Muhittin köyü terk etmemiz gerektiğini söylemiş, ama babam ciddiye almadı.

Kısa süre sonra köyümüz basıldı. Baskın sırasında annem yan komşuya gitmiş, kardeşlerim de damda yatıyordu. Komşunun eşi anneme gelerek, PKK’nın köyü bastığını söyledi ve çocuklarının yanına gitmesini söylemiş. Evler birbirine bitişikti. Annem komşunun damından bizim evin damına geçtiği sırada üç kişinin, tarladan geldiği için yorgun ve uykudan olan kardeşlerimi taradığını gördü. Diğer ağabeyim (saldırıdan kurtulan) Muhittin de diğer evde kalıyor. İki evimiz vardı, biri tek diğeri iki katlı. Muhittin ağabeyim iki katlı olan evin damında yatıyor, diğerleri ise tek katlı evin damında yatıyor. Ağabeyim olaya şahit oluyor, ama korkudan kalkamıyor. Kardeşim Sinan kaçmaya çalışmış, ama damdaki tahtın altında ona tekrar sıkıyorlar. Daha sonra annem içeriye kaçıyor. Annem evin samanlığına kaçarken, peşinden gelenler babaannemi görüyor. Babaannemi, annem sanıp öldürüyorlar ve annemin peşini öyle bırakıyorlar. Annem bu sayede kurtuldu. Daha sonra evi hayvanlarla birlikte ateşe verdiler. Evden çıktıklarında, bizim eve doğru ağıtlarla koşan yengemin kardeşi Rukiye'yi görüyorlar. Kapıda onun da kafasına sıkıyorlar. Olaydan sonra Turgut Özal köye gelmiş, babama yardım etme sözü vermiş, ama babam evlatlarının acısı o dönemde çok yeni olduğu için bunu istememişti.”

PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 8
(Anne Latife Dağ)

Evet…

Yaşananları özetle böyle anlattı, katliamdan sonra doğan Harbiye Dağ…

KATLİAMDAN SONRA PKK O AİLENİN PEŞİNİ BIRAKMADI

Ama PKK, Dağ Ailesi’nin peşini bırakmadı.

Sadece en büyük oğulları Muhittin’in kurtulduğu katliam sonrasında Dağ Ailesi Adana’ya göçtü.

2-3 yıl Adana’da kalan aile daha sonra Mardin’in Midyat ilçesine yerleşti.

Bu sırada ailenin bir kız çocuğu oldu ve ona katliamda öldürülen ablaları Harbiye’nin ismi verildi.

Daha sonra ailenin bir kızı daha oldu ve ona da katliamda öldürülen diğer ablalarının adı Türkan adı kondu.

Ağabey Muhittin ise yaşanan katliamdan babasını sorumlu tuttu. Baba Dağ, PKK tehdidine karşın oğlu Muhittin’in “köyden gidelim” sözünü dinlememişti. Katliamdan sağ kurtulan en büyük oğlan Muhittin de babasına kızarak olaydan sonra Suudi Arabistan’a gitti.

Katliamın üzerinde 5-6 yıl geçmişti...

PKK’nın hedefinde ise hala baba Nuri Dağ vardı. Nuri Dağ’ın nasıl kayıplara karıştığını da kızı Harbiye Dağ Odatv’ye şöyle anlattı:

“Hala burada yaşadığını bildiğim, ancak ismini bilmediğim bir kişi Cizre’de işleri olduğunu söyledi ve babamı da kendisiyle gelmesi konusunda ikna etti. Kardeşlerimin öldürüldüğü olaydan 5-6 yıl sonra idi. Çok iyi hatırlamıyorum. Yani 1992 ya da 1993 yılıydı. Babam gitti ve bir daha geri gelmedi. Kendisini diri ya da ölü, hiç görmedik ve kayıtlara da kayıp olarak geçti.”

Baba Nuri Dağ’dan hala haber alınamadı. Ancak ailenin avukatı Mehmet Çetin konuyla ilgili Başbakanlık’a yazdığı dilekçede, Nuri Dağ’ın PKK tarafından kaçırıldığı ve öldürüldüğü şeklinde duyumlar aldığını belirtti.

PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 9
PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 10

Nuri Dağ’ın kaybolması sonrasında ağabey Muhittin Dağ tekrar Türkiye’ye döndü. Ancak o da 1998 yılındaki bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

Evet…

PKK’nın tüm bu saldırıları sırasında devlet vatandaşını koruyamadı.

Peki, bu katliamlardan sonra devlete yardım için başvuran Dağ Ailesi’ne ne yanıt verildi?

KATLİAM 11 GÜN ÖNCE OLSAYDI, DEVLET TAZMİNAT ÖDEYECEKTİ

AKP hükümeti 17 Temmuz 2004 tarihinde “5233 sayılı Terör Ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun” çıkardı. Kabul edilen yasayla, OHAL ilan edilen illerde, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarara uğrayan kişilerin uğradıkları zararın tazmini sağlanacaktı. Başvuru zamanı ise 2004 ila 2008 yılları arasını kapsıyordu.

Anne Latife Dağ’ın avukatı Hasan Baran bu yasaya dayanarak Mardin Valiliği’ne 25 Temmuz 2005 tarihinde başvurdu.

Gelin görün ki...

PKK saldırısıyla 6 çocuğunu ve eşini kaybeden Latife Dağ’ın başvurusunu Mardin Valiliği reddetti.

Nedeni mi?

Çıkarılan yasaya göre, 19 Temmuz 1987 ile 30 Kasım 2002 tarihleri arasındaki terör eylemlerinde zarar görenler başvuru yapabilirdi.

Ancak Yuvalı Köyü Katliamı 8 Temmuz 1987 tarihinde gerçekleşmişti.

Mardin Valiliği, yasanın kapsamı ile katliamın yaşandığı tarih arasındaki 11 gün fark nedeniyle, “süre yönünden talebin reddine” diyerek, oy birliği ile karar verdi.

PKK'nın yok ettiği aileye devletten utandıran cevap - Resim : 11

Baba Nuri Dağ’ın kayıtlara “kayıp” olarak geçmesi sebebiyle ailenin yaptığı başvurular da geri döndü.

Bugün...

Dağ Ailesi hala tedirgin…

Cümlelerini sürekli “başımıza bir şey gelir mi” ifadesini kullanarak, korkuyla bitiriyorlar.

Ve hemen ardından da “biz devletimizi şikayet etmiyoruz, yanlış anlaşılmasın” demeye de devam ediyorlar.

Evet…

7 çocuk… 1 baba… 1 babaanne… Ve akrabalar…

Tüm bu katliam sonrasında Dağ Ailesi’ne devlet el uzatmazken, korku da miras bırakılıyor…

Fethi Yılmaz

Odatv.com

PKK dağ ailesi Midyat yuvalı köyü arşiv