Hüseyin Vodinalı: Petrol fiyatlarını zirveye fırlatacak bir felakete mi hazırlık yapılıyor

Petrolün varili 2014 Haziran ayında 103 dolardı. Bugün ise 32 dolar civarında.

Sadece bir buçuk yılda üçte birden de azına düşmüş.

Bize yansıması ise çok komik, 2014 Haziran’ında 5 lira civarında iken bugün 4.25 TL.

Sadece 75 kuruş inmiş yani.

Geri kalanı ekonomik krize sponsorluk yapıyor.

Ki, yine de elektrikten doğalgaza, sudan, her tür vergiye kadar her türlü kalemde zammı fena yedik.

Bir de petrol fiyatları yine varili 100 dolar filan olsaydı siz seyr eyleyecektiniz giren kazığı...

Neyse benim derdim burada herkesin bildiğini tekrarlamak değil.

Petrolden gelen kötü kokuları aktarmak.

Tabir bana ait değil. Ünlü araştırmacı gazeteci William Engdahl’a ait.

“Petrolde Gerçekte Neler Oluyor” başlıklı bir yazı yazmış geçenlerde.

“Küresel durgunluk etkili evet, bir yıldır her gün yaklaşık 1 milyon varil fazla üretim de var. Ona da evet, İran’a ambargonun kalkması da önemli tamam ama ortada tutarlı olmayan bir şeyler var. Petrolden burnuma kötü kokular geliyor” demiş.

Çin’i örnek vermiş, mesela 2015’te Çin’in petrol alımının azalmadığını, yüzde 8.9 oranında arttığını yazmış.

Sonra dünyadaki istikrarsızlıkları sıralamış, mesela Rusya’nın Suriye’nin yardımına koşması, teröristleri bombalaması, Rusya ve Türkiye arasındaki savaş jeti krizi, Suudi Arabistan Kralı Selman’ın Şii Din adamını idam ettirmesiyle İran ile patlak veren gerginlik, bunların hepsinin dünya petrol fiyatlarında artışa sebep olması gerektiğini belirtmiş.

HELE DE SUUDİ ARABİSTAN

Özellikle de Suudi Arabistan’ın Almanya büyüklüğündeki doğu vilayetine dikkat çekmiş Engdahl ve bu toprakların dünyanın en pahalı emlaki olduğunu, çünkü dünyadaki en zengin petrol rezervlerine sahip olduğunu kaydetmiş.

Ve kocaman bölgede sadece 4 milyon kişinin yaşadığını ve bunların çoğunluğunun Şii mezhebinden olduğunu vurgulamış.

Dünyanın en büyük petrol limanı Ras Tanura burada ve S. Arabistan’ın günlük üretimi olan 10 milyon varilin yüzde 80’i bu vilayetten Basra Körfezi’ne yollanıyor.

Bu bölgedeki Suudi vatandaşlarının ezici çoğunluğunun Selman’ın idam ettirdiği Şii Din adamı Nimr’e bağlı olduğu ve bunların da doğal olarak İran’a yakın olduklarını vurgulayan yazar, Suudi Arabistan’ın böylesine delice bir idam kararını nasıl verdiğine hayret etmiş.

GENÇ PRENS SELMAN’IN KAFASINDA NE VAR?

Petrol üzerine uzman Gulf Institute isimli düşünce kuruluşu, 13 Ocak’ta bir rapor yayınlayarak, 80 yaşındaki Kral Selman’ın pek yakında tahtını 30 yaşındaki oğlu Muhammmed’e devredeceğini bildiriyor. Bu arada geçtiğimiz Pazar günü de Başbakan Davutoğlu bu prens Muhammed ile Riyad’da görüştü, onu da hatırlatalım.

Halen Suudi Savunma Bakanlığı koltuğunda oturan Muhammed Bin Selman, normalde tahtın varisi değil. Fakat babası, Amerikan fanatiği ve köktenci oğlu Muhammed’in tahta geçmesi için kardeşleriyle yoğun bir kulis faaliyeti yürütüyormuş.

Engdahl, Gulf Institute raporundan öncesinde yayınlanan Alman gizli servisi BND’nin 3 Aralık 2015 tarihli bilgi notunu da aktarıyor.

Bu notta, Prens Selman, yani şimdiki Kral’ın oğlu olan Muhammed’in son derece “duygusal ve ne yapacağı belli olmayan” bir karakterde olduğu yazıyor.

Bir nevi Neron yani...

BND, Suudi Arabistan’ın son dönemde, Yemen, Suriye, Lübnan, Bahreyn ve Irak’taki terörü ve savaşı körükleyen rolünü örnek göstererek, “Eski yaşlı krallar temkinli ve istikrara önem verirken, yeni yönetim tahrikkar bir müdahale politikası güdüyor” ifadesini kullanmış.

Biraz William Engdahl’den bahsetmekte yarar var bu noktada.

Engdahl, daha önce IŞİD’in Batılı ülkelerle bağlarını yazmış, IŞİD’in bir NATO/CIA/Mossad projesi olduğunu belirli olaylara dayanarak ileri sürmüştü.

Ancak aslen ekonomist olan ve petrol doğalgaz konularında uzman bir risk danışmanı olan Engdahl, enerji alanında daha çok bilinen bir isim.

Evet anti emperyalist bir muhalif olduğu kesin, hatta “Katil Tohumlar” diye GDO’lu tohum pazarına ilişkin kitabı da var.

Ama bu son yazısında da belirttiği gibi burnu petrol işinde çok iyi koku alıyor, ortalığa kötü kokular yayılıyor, kendi ifadesiyle.

PETROL FİYATININ DÜŞÜŞÜ KAYA GAZINA BAĞLANMIŞTI AMA...

Engdahl, ‘bu kadar çok kötü işaret varken, petrol fiyatları nasıl hala daha düşüyor?’ sorusuna yanıt arıyor.

Mesela Goldman Sachs ve Citigroup gibi dünyayı kanırtan Amerikan finans kapital kurumlarının analiz raporlarında varilin 20 dolar olacağı yazıyor.

Aynı Goldman Sachs ve onun Wall Street kankaları, 2008’de patlayan ekonomik kriz esnasında petrol varilinin 200 dolar olacağını söylüyordu. Ki, petrol o dönem bile en çok 147 dolara çıkabilmişti.

O zaman, bu tahminlerin karşıtı görüş bildirdiğini belirten Engdahl, o dönem bir Çinli kaynağının kendisine bu raporların aslında Çin’e 147 dolardan petrol kakalamak için yazıldığını söylediğini hatırlıyor.

Petrol fiyatlarının düşmesine asıl neden olarak gösterilen ABD’deki kayagazının yani kaya petrolünün 2009’dan bu yana çıkarıldığını, ancak artık giderek üretim düşerken, bu alandaki şirketlerin iflasa hazırlandığını söylüyor Engdahl.

Shell, Chevron, BP, Exxon Mobil gibi dev petrol üreticilerinin kayagazı sektöründeki yatırımlarını 2 yıldan beri tasfiye ettiklerini de hatırlatan William Engdahl, ancak kayagazının oyundan çıkmasının petrolün varilini 70-90 dolar civarına çıkaracağını ve bunun da dev oyuncuların elindeki piyasayı tatmin etmeyeceğini, zararlarını karşılamayacağını yazıyor.

Yazar, büyük sermayenin petrolün daha da düşeceği edebiyatına devam ederken, büyük bir sürprizle dünyayı şaşırtacağı tahminini yapıyor.

YİNE Mİ PETROL SAVAŞI?

“Suudi Arabistan’ın üretimi düşürmemekte ısrar eden tavrı, tüm bu tabloda beni en çok rahatsız eden olay. Acaba Basra Körfezi’nde buyıl sonuna doğru petrol fiyatlarını zirveye fırlatacak bir şeylere mi hazırlık yapılıyor? Yani İran ile Suudi Arabistan arasında bir savaşa mı gidiliyor?”

Tam çeviri yaptım Engdahl’den bu noktada. Devam ediyorum:

“Halen Suriye’de bir dolaylı savaşları var, İran ve Suudi Arabistan’ın. Şii din adamı Nimr’in idamı ve Tahran’daki Suudi elçiliğinin basılması halihazırda diplomatik ilişkileri bitirdi. Suudi Maliye Bakanlığı’na daha önceden danışmanlık yapan Dr. Hüseyin Askari, ‘eğer bir savaş çıkarsa petrol varil fiyatı bir gecede 250 dolara fırlar, savaş sertleşirse ve uzarsa bu 500 dolara kadar gider’ diyor. Tüm bunlar bana dünyanın yeni bir büyük petrol şokuna doğru gittiğini söylüyor. Her zaman hep petrol ile ilgilidir. 1970’lerde OPEC’in Avrupa ve ABD’ye karşı büyük petrol ambargosu sonucu benzinliklerin önünde kuyruklar oluştuğunda, Henry Kissinger’in dediği gibi ‘Petrolü yöneten, tüm dünyadaki ülkeleri de yönetir’. Bu petrolü yönetme hastalığı hızlı bir şekilde tüm uygarlığı yok ediyor. Zaman, barış ve kalkınmaya odaklanma zamanı, tüm gezegenin en büyük petrol şeyhi olmak için uğraşmanın değil”

Umarım Engdahl yanılır da böylesi bir felaketi görmeyiz.

Ancak, bilimadamları bedava bir enerji kaynağı bulana kadar, korkarım, terör, petrol ve savaş denklemiyle birlikte yaşamak zorundayız.

Ve son olarak, umarım Ankara da böyle bir oyunda Suudi’lerin peşine takılmaz.

Çünkü her türlü operasyonda işbirliği içinde, çat kapı Riyad’dalar kaç yıldır..!

Hüseyin Vodinalı

Odatv.com