PAŞALAR ŞURA MASASINDAN KALKARSA NE OLUR?

TSK’nın TRT’leştirilmesinde, bu yılki YAŞ toplantısı en önemli kilometre taşlarından biri olacağa benziyor. Çünkü mücadele göründüğünden...

TSK’nın TRT’leştirilmesinde, bu yılki YAŞ toplantısı en önemli kilometre taşlarından biri olacağa benziyor. Çünkü mücadele göründüğünden, gösterildiğinden büyük. Çünkü gerçekte kimin “Benim Genelkurmayım” diyeceğinin ve bunun ne zaman olacağının kavgası yaşanıyor.

YAŞ üzeri inen “Balyoz”, tüm dikkatlerin bir kez daha YAŞ toplantısına çevrilmesine sebep oldu. Gündemi yeniden AKP ile TSK arasındaki “bilek güreşi” kapladı. Herkes, Ergenekon veya Balyoz soruşturmaları kapsamına sokulan askerlerin ne olacağını tartışıyor. Oysa Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün de, Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak’ın da söylediği gibi, TSK Personel Kanunu’nda onlara ne yapılacağı yazıyor.

İktidar ve TSK’ya akıl veren, verene. Yandaş medya mahallesinde yapılan ön YAŞ toplantılarında, kiminin derdi ne yapıp edip, 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk’in Jandarma Genel Komutanı veya EDOK Komutanı olmasını engellemek (Berk’in bu görevlerden herhangi birine atanması terfi olmadığından, TSK Personel Kanunu’ndaki sınırlamalara tabi değil. Tümüyle YAŞ’ın takdirinde). Kimininki de Kurmay Albay Dursun Çiçek’i emekli ettirmek. Kimi ise açık-seçik biçimde, ömürleri PKK ile mücadelede geçmiş veya halen mücadelenin içindeki askerleri “cezalandırma” peşinde. Bunlara kalsa YAŞ toplantısında askerleri değil, Çukurca Hantepe’deki birliği basan PKK’lıları terfi ettirecekler (Son günlerde Kosova kararı için ‘Ulus-devlet’i Lahey’de vurdular’ diye düğün, bayram yapan Mehmet Altan, Hantepe baskını üzerine, ‘Dağ Komanda Birliği’ni basıp, ele geçirmek isteyene terörist demenin manasızlığı ortada’ demişti de).

“Kurunun yanında yaş da yanar” meşhur bir atasözümüzdür. Yukarıda adı geçen, hedef gösterilenlerin tamamı, iktidar ve medya tarafından peşinen “kuru” ilan edildiler. Kuruların yanında genelde yaşlar da yandığına göre, acaba bu “peşin kuru”ların yanında, yakılması planlanan “yaş”lar olamaz mı?

Bu “yaş”ları bulmak için, son tutuklama kararlarıyla birlikte başlatılan şu tartışma kapsamında bazı ihtimallere dikkat çekelim:

Diyorlar ki; “Şayet Balyoz ve Ergenekon sanıkları terfi ettirilirse, Başbakan ve Milli Savunma Bakanı şerh koysun, bu kararları imzalamasın…”

Başbakan veya Milli Savunma Bakanının koyacağı şerhin sonucu değiştirmeyeceğini bilmiyorlar mı?...

Peki YAŞ toplantısı üzeri, bu tutuklama kararları neyin nesi? Tamam, YAŞ heyetine psikolojik, sosyolojik, hukuki, bilumum baskı. Ama ya, Genelkurmay’ın tepesini attırmak suretiyle, topluca YAŞ toplantısını protesto etmelerini bekleyenler varsa?.. Mümkün değil de (gerçi ülkemizde artık hiçbir şeye ‘imkansız’ deme imkanımız kalmadı) velev ki tarihte örneği görülmeyen böyle bir hadise yaşansa ne olur? Mevcut komuta kademesi ve ön plandaki önemli isimler zincirleme emekli olacağından, komuta kademesine en erken 2-3 yıl sonra gelmesi hesaplanan bazı isimler otomatikman tepeye çıkmaz mı? Veya bir Jandarma Genel Komutanı Atilla Işık veya 1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız’ın (Orgeneral Iğsız Komutasındaki 1. Ordu’da kozmik plan ve bilgileri barındıran 2 dizüstü bilgisayarın dört ay önce çalındığı iddiasının bugünlerde gündeme getirilmesi ne tesadüf) öyle veya böyle emekli olması kimin önünü açar?

Gelelim son ihtimale; Birileri, Başbakan ve Milli Savunma Bakanı’nın YAŞ kararlarına şerh koymasını konuşuyor, ama henüz Cumhurbaşkanı Gül’e, “O kararları imzalama” diyen çıkmadı. Oysa en kesin “çözüm” bu!..

O halde ne olur? TSK komuta kademesinin YAŞ toplantısını protesto etmesi ihtimalindeki sonucun aynısı çıkar. Yani altlardan bir yerlerden sadece yeni “şiir gibi, mezara kadar mutabakat yapılan veya paslaşılan” bir Genelkurmay Başkanı değil, “şiir gibi” bir komuta kademesi gelir.

Demem şu; Zirvelerde, “TSK - millet bağını koparma operasyonu tamam” kanaati öylesine hakim ki, “Benim TSK’im, Benim Genelkurmay Başkanım” demenin bilek güreşi yapılıyor. Son ana kadar süreceği görülen bu savaşı, kim veya kimlerin kazanacağı henüz belli değil. Ama kim kazanırsa kasansın, kaybedeni bugünden belli; Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti!..

Müyesser Yıldız

Odatv.com

Yüksek Askeri Şura YAŞ arşiv