Otoyol hançeri yargıya taşındı

"Kaşı betona gömecek bu projelerin bir an önce geri çekilmesi lazımdır. Kaş’tan elinizi çekin!”

Türkiye’nin tanıtım yüzü olarak tanırım broşürlerinde yer verilen Antalya’daki Kaputaş Plajı’nın da bulunduğu alan otoyol tehdidi ile karşı karşıya kalınca projeye karşı çıkan vatandaşlar otoyolu yargıya taşıdı. Antalya Muğla arasındaki bölünmüş yol projesinin Kaş-Kalkan arasında yer alan 28,7 kilometrelik bölümü arkeolojik ve doğal sit alanlarından geçiyor. Deniz kıyısından geçen mevcut yolun yaklaşık 200 metre yukarısından yapılması planlanan otoyol için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verdi.

28 KM’LİK OTOYOLA 76 VATANDAŞ DAVA AÇTI

Mevcut otoyolun yeterli olduğunu savunan ve yeni yapılacak yolun rant amacı taşıdığını dile getiren Kaşlı sivil toplum örgütleri ve 77 vatandaş projenin iptali için dava açtı. Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Kaş Çevre Platformu, Kaş Koruma Platformu’nun 77 vatandaş ile birlikte açtığı davaya Peyzaj Mimarları Odası da müdahil oldu.

"DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS OLUMSUZ ETKİLENECEK"

Otoyol projesinin geçtiği alanda 6 arkeolojik sit alanı ile bir de doğal sit alanı bulunduğuna dikkat çekilen dava dilekçesinde ise alandaki doğal ve kültürel mirasın projeden olumsuz etkileneceği kaydedilerek, “Aslında tek başına bu harita bile buraya proje yapmayın, koruyun, demektedir” ifadelerine yer verildi.

ANTİK ‘SOLUMBA DAMLARI’ TÜNELLE GEÇİLECEK

Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün otoyol projesi ile kesişen 1 arkeolojik sit alanı bulunduğunu belirttiğine işaret edilen dava dilekçesinde, ‘Solumba Damları’ olarak bilinen antik yerleşimin 240 metrelik tünel ile geçileceğinin planlandığı kaydedilerek şöyle denildi: Solumba Damları dışında, kurulun tarif ettiği tescil edilmiş diğer iki alanın güzergâha çok yakın konumda bulundukları açıkça görülmektedir. Güzergâh boyunca yapılacak yoğun patlatmalar, patlatma sonucu çevreye yayılan kaya parçaları ve toz, yarma kazıları, ağır tonajlı kamyonların sirkülasyonu vb. sonucu kültürel miras varlıklarının etkilenmesi, tahrip olması kaçınılmaz olacaktır.

"OTOYOL SİT ALANLARINA KORUMA ÇÖZÜMÜ GETİRMİYOR"

Ayrıca, yine aynı haritalara göre, söz konusu 3 sit alanının dışında, tescil edilerek korunmaya alınmış, otoyol güzergâhına yakın konumda görünen başka kültürel varlık alanlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, projede Solumba Damları dışında, güzergâhın neredeyse teğet geçeceği diğer arkeolojik-kültürel sit alanları üzerine koruma çözümü getirilmemiştir.

"KAŞ-KALKAN GÜZERGÂHI PHELLOS TERRİTORYUMUNDA KALIYOR"

Otoyolun geçeceği Kaş-Kalkan güzergâhı, Çukurbağ’daki Phellos antik kenti sınırlarında kalmaktadır. Phellos antik kentine bağlı olarak bu arazide bölgeye yayılmış ancak bugüne kadar tescil edilememiş tarımsal amaçlı çok sayıda antik çiftlik merkezlerine ve kulelere ait kalıntılar vardır. Antik dönemlerde yoğun olarak kullanılan bu bölgede yine tescili yapılmamış, hemen her yerde yaygın olarak görülen çok sayıda lahit, sarnıç, işlik, kuyu vb. kalıntıları mevcuttur. Ayrıca, antik bir territoryum olarak, sadece toprak üstü değil, toprak altında gün yüzüne çıkmamış pek çok kalıntının olacağı çok kuvvetle muhtemeldir. Toprak kaymaları, akıntıları ve üzerlerini örten bitki tabakaları gibi birçok etkenle kalıntıların üzeri örtülmüş durumdadır. Nitekim bu konumda toprak altında kalmış, üzeri örtülmüş çok sayıda antik eserin bulunduğu resmi kayıtlara geçmiş durumdadır.

OTOYOL GEÇECEK BÖLGEDE ROMA YOLLARI BULUNDU

Kaş ve civarında, yine akademik yüzey araştırmaları sonucu imparator Cladius dönemine ait (M.S. 43) Roma yollarının izlerine ilişkin kalıntılar da tespit edilmiştir. Güzergâhın geçeceği Phellos territoryumunda sadece otoyol değil, herhangi bir basit inşaat faaliyeti sırasında bile toprak altındaki yerleşim kalıntılarıyla birlikte bu antik Roma yollarına da rastlama olasılığı son derece yüksektir.”

DAVACILAR, ‘PROJE ZORUNLU DEĞİL’ GÖRÜŞÜNÜ SAVUNUYOR

Konuyla ilgili ortak bir açıklama yapan davacı vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri ise 1. derece doğal sit alanı olan Kaputaş bölgesi ve diğer korunan alanlardan geçirilen otoyolun zararını azaltmak için tünel yapılmasını akıldışı olarak niteledi. Otoyol projesinin zorunluluğu bulunmadığı savunulan açıklamada, şöyle denildi:

"KAŞ KALKAN ARASI SADECE 20-25 DAKİKA"

“Yöre halkı büyük çoğunlukla bu yolu istememekte, getirisinden çok fazla götürüsünün olacağının bilincindedirler. Ötesi, mevcut Kaş-Kalkan güzergâhı varken böylesi bir otobanın planlanmasına da karşıdırlar. Mevcut yolda hız yapılamadığı için emniyetlidir ve yoğun trafik bulunmamaktadır. Üstelik Kaş- Kalkan arası sadece 20-25 dakikadır. Bu hattaki en büyük trafik Kaputaş plaj mevkiinde bulunmakta, bu da sadece yaz aylarıyla sınırlı kalmaktadır. Planlanan yolun buradaki trafik yoğunluğunu azaltma yönünde hiçbir katkısı da olmayacaktır. Ancak sırtlarına büyük bir viyadük inşa edilecektir.

"DAĞLAR DELİNECEK, TARIM VE TURİZME DARBE VURACAK"

Kaş-Kalkan arası süreyi 10-15 dakikaya düşürmek, 120 km hız yapabilmek adına dağlar delinecek, vadiler, yaylalar, ormanlar, tarım arazileri, köyler biçilecek, topraklar kaybedilecek, hayvancılık ölecek ve tüm bu coğrafyaya yürümeye, yaşamaya, konaklamaya gelen turistleri de geri çekerek turizme de darbe vuracaktır.”

"OTOYOLUN MALİYETİ HALKA DAĞITILSA REFAHA KAVUŞULUR"

Otoyol projesinin açıkça bir rant projesi olduğu görüşü savunulan ortak açıklamada, Kalkan dahil tüm yolun geçeceği mahallelerin nüfusunun 6200 kişi olduğu anımsatılarak, “Karayolları tarafından planlanan yolun maliyeti 73.200.000 TL’dir ve bu bedele tünel masrafları dahil değildir. Bu rakam, 6200 kişiye bölünse kişi başı 11.806.00 TL çıkmaktadır. Bu bedel yöre halkına kişi başı olarak dağıtılsa geçici olarak tüm yöre halkı refaha kavuşacak ve daha iyi turizm için elinden geleni yapacaktır. Doğa da tahrip edilmemiş olacaktır” ifadelerine yer verildi.

"KAMUNUN PARASIYLA KAMU VARLIKLARI ÖLDÜRÜLMEYE ÇALIŞILIYOR"

Otoyol projesinin Kaş’ın doğa ve kültür içerikli turizmine hiçbir yararı olmayacağı savunulan açıklamada, şöyle denildi: “Buna karşın alanda endemik bitki türü Likya orkidesi, türü tehlike altında 5 yaban hayvanı bulunmakta ve bunlardan ikisi kırmızı listedeki yaban keçisi (Capra aegagrus) ve tosbağa diye bildiğimiz Testudo graeca’dır. Alan makilik/ormanlık alandır ve halen tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Tescil edilip korumaya alınmış 6 adet tarihi alan yola çok yakın konumdadır ve etkilenmemesi mümkün değildir. Hiçbir getirisi olmayan bu projeye resmi olarak 73.200.000 TL’lik (şimdilik) proje bedeli çok yüksektir ve ölü yatırım olacağı aşikârdır. Üstelik doğal alanları, tarım alanlarını, yaban hayatı tahrip edecek, yeraltı sularını kirletecek bir yatırımdır. Yani kamu parasıyla kamunun varlıkları öldürülmeye çalışılmaktadır.

"KAŞ’TAN ELİNİZİ ÇEKİN"

Buna karşı çıkan başta Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Kaş Çevre Platformu, Kaş Koruma Platformu ve Peyzaj Mimarları Odası Genel Merkezi’yle beraber Kaş’ta yaşayan 77 yurttaş olmak üzere 2 adet davayı dün açmış bulunuyoruz. Projeye ilişkin ÇED gerekli Değildir kararına ve yolun 2842 metrelik alanının Kaputaj SİT alanından geçmesine onay veren Tabiat Varlıkları Koruma Komisyonu kararına karşı davalar açılmıştır. Kaşı betona gömecek bu projelerin bir an önce geri çekilmesi lazımdır. Kaş’tan elinizi çekin!”

Yusuf Yavuz

Odatv.com

kaş kalkan otoyol kaputaj plajı arşiv