Önce evlen sonra gereğine bakarız

Müyesser Yıldız yazdı

Geçtiğimiz günlerde kariyer diplomatların mı, dışarıdan atananların mı Büyükelçilikte daha başarılı olduğu tartışmaları yaşandı.

Tartışmanın kaynağı, Meclis Dışişleri Komisyonu'nun kapalı bölümünde yapılan konuşmalar ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun söyledikleriydi.

Medyaya yansıyan bilgilere göre, muhalefet 15 Temmuz darbe teşebbüsünde yer aldığı için tutuklanan Mehmet Dişli'nin ağabeyi, AKP eski milletvekili Şaban Dişli'nin Lahey (Hollanda) Büyükelçisi yapılmasını eleştirince, Bakan Çavuşoğlu şu karşılığı vermişti:

“Neden Dışişleri mensupları büyükelçi yapılmıyor diye soruyorsunuz, ama her kaymakam da vali olmuyor. Dışarıdan büyükelçi ataması yaparken, atama yapacağımız ülkeye en uygun ismi seçiyoruz. Öyle kafamıza göre isim seçmiyoruz. Kimse kusura bakmasın en iyi, en başarılı büyükelçilerimiz dışarıdan atadıklarımız. Birinci sıraya Tokyo Büyükelçimiz Murat Mercan’ı, ikinci sıraya da Pekin Büyükelçimiz Abdülkadir Emin Önen’i koyarım. Tokyo Büyükelçimizin, Pekin Büyükelçimizin ne kadar başarılı olduğunu bakanlık mensubu personelimiz de görüyor ve söylüyor. Diğerleri de öyle. ABD’de de atanan büyükelçilerin yarıdan fazlası, başkanın özel olarak dışarıdan atadığı isimler. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ben ekipçililik yapmıyorum. Benden önceki dönemlerde ekipçilik yapılmış olabilir.”

Bakan Çavuşoğlu'nun “en iyi, en başarılı büyükelçiler” dediği Murat Mercan ve Abdülkadir Emin Önen'in AKP eski milletvekili olduğunu, ayrıca Önen'in 2016-2017'de Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevinde bulunduğunu belirtip, devam edelim.

O günlerde kariyer diplomatları, Çavuşoğlu'nun bu açıklamalarına epey tepki gösterirken, kulislerde de Erdoğan'ın yakın çevresinden bazı önemli isimlerin daha önemli Batı başkentlerine Büyükelçi olarak atanacağı konuşuldu.

Nitekim dün yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Vatikan Büyükelçiliğine Erdoğan'ın basın başdanışmanı Gazeteci-Yazar ve İlahiyatçı Lütfullah Göktaş atandı.

BÜYÜKELÇİ OLMAK İSTEYEN BAKAN YARDIMCISI

Bu notlardan sonra önemli bir bakanlığın koridorlarında kulaktan kulağa yayılan bir söylentiyi aktaralım.

Söylentinin kahramanı, sözkonusu bakanlıkta halen Bakan Yardımcısı olan, ayrıca dünya çapında bir konseyin Türkiye Başkanlığı'nı yürüten 40'lı yaşlarda bir isim.

Önce kısaca bu ismin öz geçmişini anlatalım.

Yurt içinde ve yurt dışında hep özel sektörde çalışan birisi. Son olarak ABD'deyken, Erdoğan Ailesi'nin fertlerinden birisine yakınlığından dolayı bu bakanlığa bağlı önemli kurumlarından birinin yönetim kurulu üyesi olarak atanır.

Birkaç yıl sonra aynı Bakanlıkta Müsteşar Yardımcısı olur. Bu dönemde Bakanlığı, Bakan'dan çok onun idare ettiği konuşulur.

24 Haziran seçimlerinden sonra yeni sisteme geçilince, bu Bakanlığın başındaki isim daha etkili bir Bakanlık koltuğuna otururken, o aynı bakanlıkta kalır, ama Bakan Yardımcılığına terfi eder.

Sebep; Devlette epey eski olan yeni gelen bakanın, yardımcısının müdahalelerinden rahatsızlığı mıdır, yoksa yurtdışında yaşama alışkanlığı mıdır bilinmez, bu isim kısa bir süre yeni bir görev ister.

İstediği yeni görev ise büyükelçiliktir.

İddialara göre, Saray'a haber gönderilir.

Ancak küçük bir “kusuru” vardır, bekârdır.

İlgililer, “Beyefendinin aileye önem verdiğini” hatırlatıp, “Önce evlen, sonra gereğine bakarız” der.

Bunun üzerine adeta apar topar aynı bakanlıkta çalışan, babası da “başarılı” sayılan büyükelçilerden olan bir ismin kızıyla evlenir.

Nikah şahitliğini de Erdoğan yapar.

İşte devletin nasıl yönetildiğini, ehliyet ve liyakatın yerini hangi ölçülerin aldığını gösteren bir örnek daha.

Kulislerde, “Şu anda 80-100 kişi dışarıdan büyükelçi olarak atanmak üzere Saray'ın kapısında bekliyor” deniliyor. Bakalım, hikayesini anlattığımız Bakan Yardımcısı da bundan sonra dışarıdan atanacak büyükelçiler arasında yer alacak mı, takip edeceğiz.

Müyesser Yıldız

Odatv.com

Önce evlen sonra gereğine bakarız - Resim : 1

şaban dişli 15 Temmuz büyükelçi arşiv