O kütüphanenin yıkılmasını neden istemiyoruz

Çocuk kütüphanesini apartman yapma girişimine tepki yağdı...

Çocuk kütüphanesinin yerine 10 katlı apartmanlar yapmak isteyen Çorum Belediyesi’ne edebiyat dünyasından tepki yağdı. Sanatçısından yazarına, sivil toplum kuruluşundan sendikasına Türkiye’nin ilk çocuk kütüphanelerinden biri olan Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi’nin kütüphane olarak kalması istendi. Çorum Belediye Başkanı’nın “yanlışlık oldu, yıkmayacağız” açıklaması ise Tonguç’un torunlarını ikna etmeye yetmedi. Faik Tonguç’un torunu yazar Şafak Okdemir, 12 Ocak’ta Çorum Belediyesi’ne yazdığı dilekçe ile apartman yapılmak istenen parselin, imar planında yapılacak revizyonla çevre düzeni planına yeniden “kütüphane” olarak işlenmesini işlenmesini talep etti.

BİNLERCE ÇOCUĞUN YAŞAMINI DEĞİŞTİREN SAVAŞ KAHRAMANI

Birinci Dünya Savaşı’nın kahramanlarından biri olan Faik Tonguç, Doğu Cephesinde Ruslara esir düştü. 1917’deki Bolşevik Devriminin ardından ortaya çıkan barış umutlarının ardından Rusya’daki esir kampından kaçmayı başaran Tonguç, yeni kurulan Cumhuriyet’in başkenti Ankara’ya yerleşti. Mülkiye çıkışlıydı, Fransa ve İngiltere’de dil eğitimi alırken ülkesinde savaş patlak verince yurt dışındaki eğitimini bırakıp savaşa katılmıştı. Savaşın ardından kaymakamlık yapma hakkı olmasına rağmen mütevazı bir evde ve ticaret yaparak yaşamını sürdürmeyi tercih eden Tonguç, gerçek bir kitap kurduydu. 1964’te memleketi Çorum’un yoksul mahallerinden birinde bir çocuk kütüphanesi yaptırdı ve kitaplarını bu kütüphaneye bağışladı. Çöplü Mahallesi’ndeki mütevazı kütüphane, binlerce çocuğun yaşamını değiştirdi.

BELEDİYENİN KÜTÜPHANE ARAZİSİNE APARTMAN PROJESİ

Ancak Çorum’daki Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi, Çorum Belediyesi’nin aldığı kentsel dönüşüm kararıyla yıkılacak binalar arasına alındı. Belediye tarafından hazırlanan imar planında, kütüphanenin bulunduğu parsel, altı işyeri artı 9 katlı mesken olmak üzere ayrıldı. Arsası belediyeye ait olan ancak 1971 yılında alınan bir karar ile 99 yıllığına Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi’ne tahsis edildiği ortaya çıkınca Tonguç’un torunları Çorum Belediyesi’ne başvurdu.

ÇORUM BELEDİYESİ: “HENÜZ TAŞIMA KARARI ALMADIK”

Kütüphanenin bulunduğu parselin başka bir amaçla kullanılmasının mümkün olmadığını dile getiren aile, Çorum Belediyesi’nin aldığı kentsel dönüşüm kararına ilişkin bilgi istedi. Çorum Belediyesi ise Faik Tonguç’un torunu olan yazar Şafak Okdemir’e gönderdiği 8 Kasım 2017 tarihli resmi yazıda, çocuk kütüphanesinin bulunduğu Çöplü Mahallesi’ndeki 4477 ada, 8 nolu parselin yürürlükte bulunan imar planında konut altı ticaret alanında kaldığını bildirdi.

Bunun üzerine Faik Tonguç’un torunları konuyu kamuoyunun gündemine taşıdı. Bu arada Çorum Belediyesi’ne bir başvuru daha yapan aileye verilen ikinci resmi yazıda, imar uygulaması sonucu kütüphanenin bulunduğu alanın konut alanı olarak işaretlendiği yinelenerek, “mevcut kütüphanenin başka yere taşınması ile ilgili bir karar belediyemizce henüz alınmamıştır” denildi.

Çorum Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdür Vekili Yaşar Eker’in imzasını taşıyan resmi yanıtta, kütüphanenin taşınması için “henüz” karar alınmadığının belirtilmesi, ileride böyle bir kararın alınabileceği şeklinde yorumlandı.

BELEDİYE BAŞKANI KÜLCÜ TEPKİLERİN ARDINDAN AÇIKLAMA YAPTI

Türkiye’nin en eski çocuk kütüphanelerinden biri olan kütüphanenin yıkılarak yerine apartmanlar yapılacağını gündeme getiren haberimizin ardından kamuoyunda oluşan tepkiler üzerine 10 Ocak’ta bir açıklama yapan Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, 54 yıldır binlerce çocuğun yaşamına dokunan kütüphanenin bulunduğu alanda imar planı yapıldığını ve çevre düzen planında “konut bölgesi” olarak işaretlendiğini belirterek, “Sonrasında ise parselasyon çalışması yapılırken konut parselinin içerisinde kalmış. İşin bu kısmı doğru. Ama biz bunu fark ettikten sonra oranın planını değiştirmek ve kütüphanenin bulunduğu alanı sosyal kültürel tesis alanı olarak işaretlemek üzere yeni bir çalışma başlattık. Bu çalışmamız devam ediyor. Onu nihayete erdireceğiz ve kütüphaneyi yıkılmaktan kurtaracağız” diye konuştu.

TONGUÇ’UN TORUNU OKDEMİR: “ARAZİ KÜTÜPHANE OLARAK İŞLENSİN”

Çorum Belediye’nin verdiği resmi yanıt ile Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün açıklamalarının birbiriyle çeliştiğini savunan Faik Tonguç’un torunu yazar Şafak Okdemir, çocuk kütüphanesinin bulunduğu alanın imar planında yeniden eski haline dönüştürülünceye kadar içlerinin rahat etmeyeceğini dile getirdi. Bilgisine başvurdukları Çorum Belediyesi yetkililerinin, kütüphanenin bulunduğu alanla ilgili ‘Her şey için çok geç, yapılacak bir şey yok’ görüşünü aktardıklarını anlatan Okdemir, bu durumun endişelerini artırdığını belirterek bir an önce kütüphanenin geleceğiyle ilgili kaygıların giderilmesini sağlayacak somut adımların atılmasını ve sonuçlarının kendileri ve kamuoyu ile paylaşılmasını talep etti. Bu talebini yazılı olarak da Çorum Belediyesine ileten Okdemir, 12 Ocak tarihli dilekçesinde, kütüphane arazisinde imar planı revizyonu yapılarak alanın ‘kütüphane’ olarak yeniden plana işlenmesini talep etti.

GAZETECİ SONER YALÇIN İLE ÇORUMLU NALBURU BULUŞTURAN MEKÂN

Günlerdir dedesinin manevi mirası olan çocuk kütüphanesinin yaşatılması için çaba harcayan ve endişeli bekleyişini sürdüren Şafak Okdemir, çocuk kütüphanesinin yerine apartman yapılması girişimini duydukları günden itibaren yaşadıklarını ve duygularını şöyle anlattı: “Antalya’da bindiğimiz bir taksinin şoförü; hastanede sıra beklerken yanımızda oturan emekli öğretmen; uçakta tanışıp sohbet ettiğimiz bir avukat; Çorum’da yol sorduğumuz nalbur; ülkenin en tanınmış gazetecilerinden Soner Yalçın… Birbirleriyle hiç tanışmayan bu insanların ve bizlerle yolları henüz kesişmemiş nicelerinin bir ortaklıkları var; çocukken Çorum’da yaşamış olmak ve eğitimleri boyunca Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi’ne gidiyor olmak. Meslek hayatı boyunca kendi öğrencilerini de hep kütüphaneye götüren öğretmen hanım, ‘Çorum halkı, ben, bizler, hepimiz Faik Tonguç’a her zaman minnettarız’ diye dile getirmişti duygularını. O kısacık tanışıklıklar bize, yani Faik Tonguç’un torunlarına, tanımlanması imkânsız duygulanımlar yaşatmıştır. Mutlulukla ve gururla karışık bir şaşkınlıktır çoğunlukla… Hayatımız boyunca ailemiz için sade bir gerçeklikti dedemizin bir çocuk kütüphanesi yaptırmış olması. Gitmesek de, görmesek de oradaydı.

“BİZİM DE ÇOCUKLAR İÇİN BİR ŞEYLER YAPMAMIZ GEREKİYORDU”

Dedemiz bizim anılarımızda, cebindeki küçük kese kâğıdıyla en sevdiğimiz akide şekerlerini getiren, her gelişinde Ankara’nın Anafartalar’ından Maltepe’deki evimize yürüyerek bizi hayrete düşüren tonton, sevgi dolu ihtiyarımızdı. Kendi çocuklarına yaptığı gibi, bize de kitapları sevdirmeye çalışan, radyodaki her ‘ajans’ saatinde pür sessiz olmamızı isterken, dünyada olup bitenlerin önemini bize öğreten, kendisi göremiyormuş gibi yapıp gazeteden bölümler okutarak, okuma seviyemizi kontrol eden ciddi büyükbabamızdı. Hiç tanımadığımız binlerce çocuğun hayatındaki öneminden habersizdik. Bunun için bizlerin de çocuklar için ‘bir şeyler’ yapan insanlar haline gelmemiz gerekiyordu belki.

DEDESİNİN KÜTÜPHANESİNDE YAZAR OLARAK ÇOCUKLARLA BULUŞTU

Dedemizin bıraktığı ‘eser’in sayısız insanın yaşamındaki yeri, izi hakkında böylesi ipuçlarına ulaşınca, sorumluluk hissetmek de eklendi duygularımıza. İlk fırsatı değerlendirip kütüphaneyi ziyaret etmek, orada çocuklar için büyük bir gayretle çalışan kütüphane sorumlularıyla tanışmak, zamanla dostluk geliştirmek, torunu olarak Faik Tonguç’un anısına bizi biraz daha yaklaştırıyordu. Hatta 2015 de kütüphaneler haftasında, değerli dostumuz Fatih Erdoğan’la birlikte, il kütüphane müdürlüğünün unutulmaz ev sahipliğinde ‘dedemin kütüphanesi’nde çocuklarla buluşmuş, bahçesinden çiçek toplayıp bize getirişlerinde ve kütüphane içindeki sahiplenişlerinde, onlar için bir ikinci ev olduğunu gözlerimizle görmüş, inanılmaz mutlu olmuştuk.”

YAZARLAR VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINDAN TEPKİ YAĞDI

Çorum Belediyesi’nin çocuk kütüphanesinin yerine 9-10 katlı apartmanlar yapma planı edebiyat dünyasının da tepkisine neden oldu. Türk Kütüphaneciler Derneği, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği ve Eğitim-Sen Çorum Şubesi yaptıkları açıklamalarla belediyenin kararına tepkilerini dile getirdiler. Okuma oranlarının oldukça düşük olduğu Türkiye’de bir çocuk kütüphanesinin yıkılarak yerine apartman yapılması kararına yönelik yazarların görüş ve tepkileri ise şöyle:

SONER YALÇIN: “KOCA MAHALLEDE YALNIZDIM”

Gazeteci-Yazar Soner Yalçın, Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde gündeme getirdiği kütüphanenin kendi çocukluğunu nasıl değiştirdiğini şöyle anlattı: “Koca mahallede yalnız­dım… Oyun oynadığım arkadaşla­rımın tamamı ilkokula baş­lamıştı. Okula gitmek isti­yordum. Yaşım tutmuyordu. Sürekli ağlıyordum. Bir iki gün okula götür­düler beni; ‘hevesini alır, bırakır’ diye. Öyle olmadı; devam etmek istedim. Okul müdürü ‘böyle olmaz’ diye karşı çıktı. Ağlama seanslarına tekrar başladım! Rahmetli annem çareyi buldu: Faik Tonguç Çocuk Kü­tüphanesi! Tek katlı bahçe içindeki çocuk kütüphanesi evimizin 500 metre ilerisindeydi. İlk günler annem bırakıp- alıyordu. Yolda aynı sözü tekrarlardı; ‘kütüphanede konuşulmaz.’

“KÜTÜPHANE ARKADAŞLARIM OLDU KISA ZAMANDA”

Zamanla kütüphane yolunu öğrendim, tek başıma gidip gelmeye başladım. Fakat… Bir sorunum vardı; kü­tüphanedeki görevliden korkuyordum. Bir kolu yoktu! Ceketinin tek kolunu pantolonunun içine sokardı. Yüzü hiç gülmezdi. Konuş­mazdı. Kara gözlükleri vardı. Korkardım ama yine de her gün giderdim çocuk kütüpha­nesine. Zamanı unutup hayal­ler kurarak dergilerin renkli sayfalarını karıştırırdım. En sevdiğim ‘Mavi Kırlangıç Çocuk Dergisi’ idi. Kütüphane arkadaşlarım oldu kısa zamanda. Bahçesin­de oynardık. Kurallara uyardık, sessiz futbol maçı yapardık! (Daimi kalecimiz iki ayağı da olmayan ‘Doktor Rıfat' idi.) Bir gün… O tek kollu kütüphane memuru eve dergi götürmeme izin verdi. İnsa­na güveni o çocuk yaşımda en çok korktuğum kişiden öğrendim ben… Aradan yıllar geçti… Çorum Olayları çıktı. -Birisi bizim dükkân olmak üze­re- 700 dükkân/ev yakıl­dı, tahrip edildi. İkisi bizim sokaktan 57 kişi hayatını kaybetti. Şehrin öte yakasına göç etmek zorunda kaldık… Çocukluğum arkamda kalı­vermişti… Benim gibi binlerce çocuğun yolu Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi'nden geçti.

“BU KADAR MI ÇÜRÜDÜK BİZ?”

Şimdi… Öğrendim ki: Çorum Belediyesi, TOKİ işbirliğiyle çocuk kütüpha­nesini yıkıp dokuz katlı bina yapacak! Bir çocuk kütüphanesini yıkıp dokuz katlı bina yapmak ne demek? Hâlâ… Ranttan bıkmadılar mı? Hâlâ… Talandan bıkmadı­lar mı? Kentsel dönüşüm demek kültürel tarihi yok etmek midir? O çocuk kütüphanesin­de şehir tarihi var. İnsan tarihini yok eder mi? Ayrıca… Savaş kahramanı Faik Tonguç'un anısına hiç mi saygınız kalmadı? O asil in­san, ticarette kazandıkla­rıyla kendine dokuz katlı bina yapamaz mıydı? Yapmadı işte! Çocuk kütüphanesi yapıp devletine bıraktı… O devlet ise, çocuk kü­tüphanesini yıkıp giriş katı ticarethane olacak bina yapmak istiyor! Bu kadar mı çürüdük biz? Muzaffer Külcü ‘çocuk kütüphanesi yıkan AKP'li başkan’ olarak mı tarihe geçmek istiyor? Demedi demesin: İleride dört çocuğunun yüzüne bakamaz…”

(Soner Yalçın, ‘Yeter artık’. Sözcü Gazetesi-11 Ocak 2018)

Fatih Erdoğan (Çocuk kitapları yazarı):

“BALLIBABALARI BİLİYOR MUSUNUZ?”

“Yazar/çizer dostum Şafak Okdemir 2015’in güzel bir Nisan günü beni elimden tutup Çorum’a Faik Tonguç Kütüphanesi’ne götürdü. Çocuklarla buluşacaktık ve dedesinin adını taşıyan kütüphanede onlara kitaplardan söz edecektik. Faik Tonguç’un Şafak’ın dedesi olduğunu da bu vesileyle öğrenmiştim. Kütüphane bahçe içinde çok sevimli bir kütüphaneydi ve içimden ‘Ne güzel bir kütüphane, ne kadar güler yüzlü kütüphaneciler’ demiştim. Birazdan çevre okullardan çocuklar gelmeye başladı. Onlar çekine çekine masalara yerleşirlerken ben pencereden bahçeye bakıyordum. Kütüphane geniş bir bahçenin içindeydi ve ilk gözüme çarpan da hiç o kadar büyüklerini görmediğim ballıbabalardı. Yakınımdaki çocuklara seslenip gösterdim. ‘Ne kadar güzel değil mi?’ dedim. Onlar da baktılar ama ifadelerinin değişmediğini fark edince sordum: ‘Ballıbabaları biliyor musunuz?’ Başlarını salladılar. Bilmiyorlardı. Çok şaşırmıştım. İstanbul’un bir banliyösündeki kırlarda geçen çocukluğum gözlerimin önünden geçti. Ballıbalar harikaydı bizim için. Minicik mor çiçeğini parmak uçlarımızla koparır dibini emerdik. O belli belirsiz şeker tadını elde etme çabamızdan arılar hiç hoşlanmadıklarından arada bir bizi soktukları da olurdu. Ama bu çocuklar ballıbabaları bilmiyordu. Cin cin bakanlardan birini bahçeye yolladım. ‘O mor çiçeklerden topla getir, bak sana ne göstereceğim’ dedim. Onu üç beş çocuk daha izledi. Bir tepe ballıbaba ile döndüler. Az sonra hepsi ağızlarına çiçek diplerini sokmuş bal çıkarmaya uğraşıyordu. Öğretmenleri kargaşadan rahatsız olduğundan hepsini azarlayıp yerlerine oturttu ve ellerindeki ballıbabaları toplayıp çöpe attı. Misafir olduğumuzdan sesimiz çıkamadı tabii ve yaramazlığı bırakıp uslu uslu söyleşimizi yaptık.

“BULA BULA KÜTÜPHANEMİZİ Mİ BULDUNUZ YIKACAK?”

İstanbul’a döndüğümde ‘Ballıbabalar projesi’ kafamda şekillenmeye başlamıştı. Bir otobüs dolusu yazarla Anadolu’daki çocuk kütüphanelerini gezecek, çocuklarla tanışacak, kütüphane bahçelerindeki ballıbabaların içindeki tadı onlarla paylaşacaktık. İlk başlayacağımız kütüphane de işte burası, yani Çorum’daki Faik Tonguç Kütüphanesi olacaktı. Ama olamayacak. Çünkü öğrendim ki, arkadaşım Şafak Okdemir’in dedesinin yaptırdığı bu kütüphane yıkılıp yerine dokuz katlı bir bina yapılacakmış! Düşünün, malınızı mülkünüzü bağışlayıp bir kütüphane yaptırıyorsunuz yani olabilecek en erdemli hayır işlerinden birini var edip yıllarca yaşatıyorsunuz ve birden hiçbir alternatif önerilmeksizin yıkılabiliyor. Hayır, yıkılmamalı. O kütüphane hepimizin. O kütüphanenin içinde çocuklarla kitap okuduk biz. O kütüphanenin oradaki çocuklara ne kadar gerekli olduğunu gözlerimizle gördük. Dokuz katlı binanızı yapacak başka yer kalmadı da bula bula kütüphanemizi mi buldunuz yıkacak? Bunu yapmayın!”

Mine Soysal (Yazar, yayıncı):

“BÜYÜK ÜZÜNTÜ VE ENDİŞE DUYUYORUM”

“Çocuk ve gençlik edebiyatına gönül veren bir yazar olarak da, kitaplara emek veren bir yayıncı olarak da, ülkemizde zaten çok az sayıda bulunan çocuk kütüphanelerinin fiziki varlığını ‘korumaya çalışmaktan’ büyük üzüntü ve endişe duyuyorum. Okuma kültürümüzün can damarı olan alanımıza emek veren bizlerin görevi, çocuk kütüphanelerini ‘korumaya çalışmak’tan çok öte, onları her anlamda geliştirmek, özellikle kitap derlemesini güçlendirmek, nitelik kazandırmak olması gerektiğine inanıyorum. Çorum, Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi, yoğun yapılaşma içinde sıkışan konumu, küçük bahçesi ve sunduğu kitap okuma, edinme olanaklarıyla çocuklar için son derece anlamlı ve değerli bir noktadır. Sadece bu nedenlerle bile vazgeçilmezdir. Yerel yönetimlerin böylesi bir durumda maddi manevi olanaklarını seferber etmesini; hem semt ve bölge sakinlerinin çıkarına, hem de okuma kültürünü destekleyici bir tutum içinde olmasını beklemek doğaldır. Çorum’un gözbebeği olmasını umduğum çocuk kütüphanesinin yok edilmesine ilişkin söz konusu karar ve uygulamanın değiştirilmesini, çağdaş bir kütüphane olarak geliştirilmesi için gerekli çalışmaların hızla başlatılmasını talep ediyorum.”

Mavisel Yener (Yazar):

“TOPLUMSAL VİCDAN SUSARSA KİTAPLARIN VİCDANI BAŞKALDIRIR”

“İnsan eliyle yok edilen sadece doğa mı? Bir kütüphane var insan eliyle yok edilmek istenen! Çorum’daki Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi. Faik Tonguç (1889-1968) Çorumlu bir Cumhuriyet aydını. 1964’de tüm kitaplarını bağışlayarak Çorum’da bir çocuk kütüphanesi kurmuş. Türkiye’nin ilk çocuk kütüphanelerinden biri olan Çorum’daki Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi, Çorum Belediyesi’nin aldığı kararla yıkılıp yerine apartmanlar yapılacak. TOKİ’nin uygulayacağı projeyle ilgili imar planı onaylanmış. Tek katlı ve bahçe içinde bulunan çocuk kütüphanesinin yıkılmasını istemeyen Faik Tonguç’un torunlarından biri de yazar Şafak Okdemir. Çocuk Kütüphanelerini yıkıp yerine çok katlı apartmanlar yapanlar, okumuşlar mıdır Suç ve Ceza’yı, Kanserliler Koğuşu’nu ya da Çanlar Kimin İçin Çalıyor’u? Okumuşlar mıdır Kemalettin Tuğcu’yu, Muzaffer İzgü’yü ya da Aziz Nesin’i? Okumuşlar mıdır Atinalı Timon’un ‘Vıcık vıcık alçaklığınızı, herkesin lanetleriyle yaşayın, uzun uzun hem de!’ ilenişini? Unutmayın, toplumsal vicdan susarsa, kitapların vicdanı başkaldırır! Gelin bu yanlıştan dönün, Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi’ni gerçek sahiplerine yani çocuklara geri verin. Verin ki sizden öğrensinler vicdanı, hoşgörüyü, ‘insan’ olmanın erdemini.”

Tülin Kozikoğlu (Çocuk yazarı):

“ORASI HAYAT KOKUYOR, BİN BİR ÇEŞİT HAYAT”

“Anadolu'nun çeşitli şehirlerindeki özel okullardan davet alıp da çocuklarla buluşmaya gittiğimde söyleşilerimiz tamamlandıktan sonra okul yetkilileri bana şehirlerini gezdirmek istiyorlar. Tarihi eserler, çarşılar, lokantalar... Genellikle bir şehir gezisi bu mekânları içeriyor. Fakat ben bir şehri tam anlamıyla anlamak ve hissetmek için bunlardan çok farklı iki mekânı ziyaret etmek istiyorum. İlki üniversite kampusü. Bayılıyorum üniversite kampuslerini gezmeye. Havada umut kokusu oluyor... Bir de aşk. Üniversite kampusünün ardından görmek istediğim mekân ise şehrin halk kütüphanesi. Orası da hayat kokuyor.... Bin bir çeşit hayat. Ve hayal kokuyor...rengarenk. Kütüphane görevlileri çocuklar kitapları sevsin, hayatın ve hayallerin kokusunu alsın diye ne çok enerji sarf ediyor, ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar. Ne iyi ediyorlar da bunca uğraşıyorlar.

“ÇORUMLU ÇOCUKLAR HAYALLERİ NEREDE KOKLAYACAKLAR?”

Yazar dostum Şafak Okdemir yanına Fatih Erdoğan'ı alıp Çorum'a, dedesi Faik Tonguç'un kurduğu ülkemizin ilk çocuk kütüphanesini ziyarete gittiğinde çok özenmiştim. Ben de Çorum'un hayat kokusunu, hayal kokusunu merak etmiştim delicesine. Bu yolculuğun ardından Fatih Erdoğan arayıp ‘Bir hayal kurdum. Otobüse doluşup hep beraber Çorum'a gideceğiz. Oranın çocuklarıyla kitap dolu bir gün geçireceğiz’ demişti. ‘Yaşasın’ dedim ve bu hayali koydum cebime. Günü gelince çıkaracaktım. Fakat şimdi anlıyorum ki bu hayal cebimden çıkamayacak. Çünkü o kütüphaneyi, Çorum Belediyesi yıkıp yerine koca bir apartman dikecekmiş. Peki ama şimdi Çorumlu çocuklar hayatı ve hayalleri nerede ve nasıl koklayacaklar? Biz otobüse doluşup Çorum'a gittiğimizde bizi kim karşılayacak?”

Görkem Yeltan (Çocuk yazarı-oyuncu-yönetmen):

“BİR ÇOCUK KÜTÜPHANESİ KAPANIRSA…”

“Çorum Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi

Şarkı söyleyemez dinozorlar

Sessizliğin içinde kalakalır uzaylılar

Bir çocuk kütüphanesi kapanırsa…”

Can Göknil (Yazar-sanatçı):

“TONGUÇ’A MİNNET DUYUYORUM”

“Çocuk Kitaplıklarının değerli öncülerinden Sayın Faik Tonguç'un 1964 yılında memleketi olan Çorum'da yaptırdığı Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi kitap satın alamayan, ama okumayı, öğrenmeyi seven, sessiz sakin ders çalışmak isteyen öğrenciye imkân sağlayan sıcak bir köşe. Kitaplarla hayal gücünü geliştiren, arkadaşlarla paylaşıma olanak sağlayan çok sevimli, küçük bir bina ama kültürel değeri kocaman. 1974 yılından beri çocuklar için yazan çizen bir aydın olarak Sayın Tonguç’a minnet duyuyorum. Söz konusu mülk Kültür Bakanlığına ait ama yıkılıp yerine 9 katlı bina yapılması planlanıyor. Kültür Bakanlığı kültürel mirasımızı neden korumuyor? Yoksa bu konuda bilgilendirilmemiş mi, bilmiyorum. Bu kütüphane sadece bir örnek. Kültür Bakanlığı böyle değerlerimizi korumazsa, çocuklara kültür hizmeti veren kütüphaneler bile kentsel dönüşüm adı altında yıkılırsa geriye ne kalır? Geleceğimizi, kültürel mirasımızı, en değerli varlığımız olan çocuklarımıza emanet ediyorsak onların olanaklarını da korumamız gerektiğini hatırlamakta yarar var.”

Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği:

“BU YANLIŞTAN DÖNÜLSÜN”

“Birinci Dünya Savaşı kahramanlarından Faik Tonguç’un 1964’te tüm kitaplarını bağışlayarak kurduğu, Türkiye’deki ilk çocuk kütüphanelerinden biri olan, Çorum’daki Faik Tonguç Çocuk Kütüphanesi’nin yıkılarak yerine çok katlı apartmanlar yapılması kararını ÇGYD olarak kınıyor, en kısa zamanda yapılan bu yanlıştan dönülmesini talep ediyoruz.”

Yusuf Yavuz

Odatv.com

Çorum kütüphane soner yalçın arşiv