Netanyahu koltuğunu bırakacak mı

İsrail'de vaka sayısı günlük 9000 sınırına dayandığında hükümet çare olarak her yerin kapanmasına karar verdi.

Verilen karar aynı zamanda Rosh Hashana (Yeni yıl) Yom Kippur (Kefaret günü) ve Sukot bayramlarını birleştirerek okulları, lokantaları hatta berberler ile güzellik salonlarını kapattı. Hoş, okullar zaten bayram nedeniyle kapanmış olacaktı. Ama fırsat bu fırsat dendi ve Koronaya gem vurabilmek için çare olarak ortaya konuldu.

3 haftalık kapatma kararı Salı günü bitecek. Hükümet Pazartesi günü toplanıp kapatma kararının ne şekilde yeniden düzenleneceğini kararlaştıracak.

Bu arada 3 haftalık kapatma sonunda koronaya dur denilebildi mi?

“Evet” diyorlar ama kimse bu “evet”e pek inanamıyor.

Çok küçük bir istatistik bilgi vermeye çalışacağım.

15.08.2020 deki vaka sayısı 775 kişi

22.08.2020 deki vaka sayısı 719 kişi

12.09.2020 deki vaka sayısı 2717 kişi

20.09.2020 deki vaka sayısı 2575 kişi

22.09.2020 deki vaka sayısı 7019 kişi

24.09.2020 deki vaka sayısı 8268 kişi

25.09.2020 deki vaka sayısı 8390 kişi

28.09.2020 deki vaka sayısı 1159 kişi

30.09.2020 deki vaka sayısı 9057 kişi

03.10.2020 deki vaka sayısı 2591 kişi

05.10.2020 deki vaka sayısı 5721 kişi

08.10.2020 deki vaka sayısı 3736 kişi

09.10.2020 deki vaka sayısı 2925 kişi

10.10.2020 deki vaka sayısı 794 kişi

Bu rakamlara bakıldığında kapatma uygulamasının işe yaradığına kanaat getirebilirsiniz.

Ancak aynı tarihlere yapılan test sayısını da eklerseniz neticenin hiç de o kadar parlak olmadığı ortaya çıkıyor.

Tek kelime ile ne kadar ekmek o kadar köfte...

Ne kadar fazla test yapılırsa o kadar fazla vaka olacak. Daha az test yapılırsa daha az vaka sayısı bulunacak.

Hani nasıl desek, sanki ortada bir kandırmaca var gibi. Şayet bu sonuçlara bakarak kapatma hafifletilirse bunun pek inandırıcı olmadığı kesinlik kazanacak.

Aslında bakılması gereken bir başka sonuç ise Korona başlangıcı olan Mart ayından beri ülkedeki toplam ölüm adedidir.

20.03.2020 deki ölüm adedi 0 iken, 10.10.2020'deki ölüm adedi 1941 olması oldukça düşündürücüdür. Çünkü 30.07.2020’ye kadar yani 4 ay 10 gündeki ölüm adedi 503 kişi iken 30.07.2020’den 10.10.2020'ye kadar yani 2 ay 10 günde 1438 kişi eklenmesi, yani 2 ay içinde 4 ay da ölenlerin 3 misli ölüm olması ürkütücüdür.

Çare veya çaresizlik herkesi bezdirmiş durumda. Özellikle Başbakan aleyhindeki protesto gösterileri durmak bilmiyor. Her gün kapatma kurallarına da uymadan protestolar daha da fazla protestocu ile devam ediyor. Polisle çatışan protestocuların görüntüleri basın ve televizyonlarda ön planda. İstedikleri sadece Başbakanın istifası. Sloganlarda ise oldukça rahatsız edici ifadeler de mevcut ama kimse bu konuda bir şey yapamıyor ve demokrasi ve söz söyleme özgürlüğü memleketin baş tacı ve en fazla gurur duydukları konudur.

Bu protestoları organize eden ve kendilerine Crime Minister (Suç Başbakanı) diyen hareket bugün protestocuları protestoya ve Korona kurallarını hiçe sayarak katılmalarını önerdi. Kurallara göre protestocular evlerinden sadece 1 km ötedeki protesto gösterilerine katılabilecekler, daha uzak yerlerden gelenler cezalandırılacaklar ve 500 ile 5000 İsrail yeni şekeli para cezasına çarptırılacaklardı. Hareket buna dikkat edilmemesi ve nerede olursanız olun gösteri alanına gelin çağırısı yaptı.

Peki İsrail Başbakanı bu protesto gösterilerinden etkileniyor mu veya makamını bırakma niyetinde midir acaba? Ben sanmıyorum, öyle bir görüntü vermiyor. Ama bu durum memleketi yeni bir seçime sürükleyebilir.

Artısı ile eksisi ile Natanyahu neler yapacak veya yapmayacak önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Rafael Sadi

Odatv.com