“Nesiller boyu ağlayacaksınız”

Hz. Musa önderliğin­de İsrailoğullarının Mısır'dan kaçtıktan sonra çölde başları­na gelenleri anlatır...

Sayılar/ Ba-Midbar

Tevrat'ın dördüncü kitabı…

Hz. Musa önderliğin­de İsrailoğullarının Mısır'dan kaçtıktan sonra çölde başları­na gelenleri anlatır.

Hz. Musa, Kenan diya­rından/Filistin coğrafyasın­dan kırk gün içinde bilgi toplaması amacıyla –her kabileden bir kişi olmak üzere- on iki casus/on iki HaMeraglim görevlendirir.

Kırk gün sonra casuslar görevlerinden döner. On casus Kenan diyarının ele geçirilemeyeceğini; diğer iki casus/ Yeşu ve Kalev ise fethin başarılı olacağını söyler.

İsrailoğulları on casusa/ çoğunluğa inanır! Oysa…

Tanrı İsrailoğullarına, Kenan topraklarında “ülke” sözü vermiştir. Yahudilerin on casusa güvenmeyi tercih etmesi Tanrı nezdinde, büyük günahlardan “laşon hara”/iftira'yı kabul etmekle eşdeğerdir. Cezalandırıldılar; her bir casusluk günü için 40 yıl çölde yaşayacaklardır! Böylece…

On casus kabilesi yok olur­ken Yeşu ve Kalev soyu de­vam eder.

Yahudiler kendilerini Tanrı'ya affettirmek için her “av” ayının dokuzuncu günü gözyaşı döküp oruç tutmaya başlar!

Ama Tanrı, İsrailoğulla­rına şöyle der:

“Nesiller boyu ağlayacaksı­nız!”

Bu girişi yapmanın nede­ni Hürriyet yazarı Taha Akyol!

İLK ALİYAH

Taha Akyol “Siyo­nizm” başlıklı dünkü yazısı:

“Sevr anlaşmasının da başmi­marı olan Lloyd George 600 bin Arap'ı zor besleyen kurak Filistin, göçecek Yahudileri besleyemez diye düşünüyordu. Yahudi tarım mühendisi Aaron Aaronsohu çorak arazide ürün verecek bir yabani buğday türünü Hermon dağı eteklerinde bulmuştu, ‘Islah edilerek milyonları besle­yebilir'di.

Bilimin önemi!

Evet, bilimin önemi…”

Madem “bilim” önemli yazalım:

Aaron Aaronsohn (1876- 1919), İsrail tarihinde “tarım mühendisi” kimliğiyle pek bilinmez! Şöyle:

Osmanlı, 1821'de Besa­rabya ve 1878'de Eflak ve Boğdan'ı kaybetti. Bunlar 1881'de birleşerek Romanya Krallığı'nı ilan etti.

O dönem hamileri Rusya gibi Romanya da Yahudilere ağır baskılara başladı. Yahudi­ler Osmanlı'ya sığınmak için sınıra hücum ettiler.

Aaronsohnlar 1882'de Fi­listin'e göç etmeyi/aliyah ba­şaran ilk yüz aileden biri oldu.

Edmond Rothschild'in Hayfa yakınlarında kurduğu ilk yerleşim olan -ve babası­nın adını verdiği- Zikhron Ya'akov'a (Yakup'un Anıtı) yerleştiler.

Rothschild, tarımsal üretim ve buna bağlı -şarapçılık gibi-fabrikalar kurulmadan “ülke” inşa edilemeyeceğini biliyor­du. Aaron Aaronsohu'u Fransa'ya yanına getirtti; tarım okulunda okumasını sağladı. Dönüşünde Aa­ron'a Filistin'in botanik olarak haritalanmasını istedi. İşte…

Aaron, Hermon Dağı ge­zisinde çöl iklimine dayanıklı kadim buğday “emmer” çe­şidini 1906'da buldu! (Ki bu bizim 12 bin yıllık siyez'dir!) Yani ortada “bilimsel buluş” yok. (Aaron'un yaptığı, İlhan Koçulu'nun Kars'ta ka­dim kavulca buğdayına sahip çıkmasından farklı değil! Ya­hudiler hep abartır! Neyse.)

Mesele sadece buğday değildi…

SİYONİST CASUS

Aaron Aaronsohn casus idi!

– Tevrat'ta geçen “İsrail'in İhtişamı Aldatmaz” sözü­nün İbranice baş harflerinden oluşan- “NİLİ” adlı istihbarat örgütünün beyin takımındaydı.

Aaron'un Filistin'de doğan kardeşleri Alexander (1888- 1948) ile Sarah da (1890- 1917) örgüt elemanıydı.

Zikhon Ya'akov'daki evleri ve buraya yakın Athlit'teki Ta­rım Deneme İstasyonu is­tihbarat merkezleriydi!

Örgüt mensubu olarak 34 ile 68 kişi arasında değişik sayılar veriliyor. Hepsi siyo­nist idi.

Kuruluş tarihi -Osmanlı'nın savaşa girmesinden hemen önce- Ağustos 1914 idi!

Büyük fırsatı 27 Mart 1915'te yakaladılar; Filistin Cephesi Komutanı Cemal Paşa, çekirge istilasını ön­lemek için ziraat mühendisi Aaron'u görevlendirdi.

Ekip kuran Aaron yardımcılı­ğına kardeşi Alexander'i ge­tirdi. Amaç, Osmanlı ve Alman ordusu hakkında bilgi toplamaktı.

Çekirgelere karşı mücadele bahanesiyle askeri karargah­lara girip çıkan NİLİ ele­manları, elde ettikleri istih­baratı Kahire ve Londra'da görüştükleri İngilizlere verdi.

İlk başta İngilizler NİLİ teşki­latını önemsemedi. Aaron, 23 Ekim 1916'da İngiliz İstihbarat Şefi Sir Basil Thomson'a, Cemal Paşa imzalı stratejik belgeler gösterince işin rengi değişti.

1915'te Çanakkale, 1916'da Kutü'l Amare'de bozguna uğrayan, 1917'de Birinci ve İkinci Gazze Sa­vaşı'nı kaybeden İngilizlere, NİLİ teşkilatından gelen istih­barat çok faydalı oldu. Örne­ğin, Osmanlı'nın su temini ettiği kuyulara zehir attılar.

NİLİ örgütünün haberleş­tiği güvercinlerden birinin ele geçmesiyle başta Sarah Aaronsohn olmak üzere kimi casusular yakalandı.

Aaron ve kardeşi Alexander yurt dışında olduğu için kur­tuldu. Cemal Paşa, Gazze ve Yafa'daki Yahudilere tehcir kararı çıkardı.

İş işten geçmişti… -Bugün hala katliamlar yaşanan- Gaz­ze'yi İngilizler 1917'de işgal etti. NİLİ örgütünün verdi­ği Türk askerlerinin tah­kim noktalarını gösteren harita çok işlerine yaramıştı!

Topraklarını açan Osmanlı'yı arkadan hançerleyen siyo­nist-casus Aaron Aaron­sohn, Osmanlı topraklarının paylaşıldığı Paris Konfe­ransı'na giderken 15 Mayıs 1919'da uçağının düşmesi sonucu öldü!

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Odatv.com

“Nesiller boyu ağlayacaksınız” - Resim : 1

soner yalçın odatv arşiv