Ne kadar zulüm varsa misliyle iade edilir

Türkiye'nin dört bir yanında verdiği konferanslarla ülke gündeminin nabzını tutan gazeteci Banu Avar, toplum üzerinde çok büyük bir baskı ve basınç olduğunu belirterek, yaşananların 1918'de olup bitenlerle eşdeğer olduğunu söyledi. Antalya'da düzenlenen 20 Yörük Türkmen Şöleni'nde konuşan Avar, "Yörükler bu milletin bekasının teminatıdır. Vatanı satanlara karşı o zaman nasıl harekete geçtilerse bugün de gereğini yapmaya hazır olduklarını haykırdılar" dedi.

NE KADAR ZULÜM VARSA MİSLİYLE MUKABELE EDİLİR

Kitaplarını imzalamak için Antalya'da düzenlenen 20. Yörük Türkmen Şöleni'ne katılan gazeteci- yazar Banu Avar, toplumun üstünde çok büyük bir baskı ve basınç olduğunu söyledi. Şölende her kesimden okuruyla bir araya gelen ve kitaplarını imzalayan ve gündeme ilişkin sorularımızı yanıtlayan Avar, "ne kadar baskı ne kadar zulüm, ne kadar oyun varsa misliyle mukabele edilir. Bu gibi fizik kurallar toplumlar için de geçerlidir. İlk paylaşım savaşı sonunda ortaya çıkan manzaraya çok benziyor. 1918 sonunda, Türklüğü yüceltmek, adam öldürmekle eşdeğer tutulan bir suçtu! Maarif vekaleti Türk sözünü okul kitaplarından çıkarmıştı. Milliyetçi hocalar okullardan atılmaktaydı. İnsanlar aç ve açıktaydı. Savaşların sonunda gelen göçler Anadolu’da açlığı yaygınlaştırmıştı. Aydınların büyük çoğunluğu ihanet içindeydi manda yanlısıydı. Osmanlı içindeki çeşitli unsurlar, dış kışkırtmayla ayaklanmışlar isyan ediyor toprak istiyorlardı. Her etnik grup kendi kimliğini sorguluyor toplum lime lime ayrışıyordu" diye konuştu.

'TÜRK'Ü AZINLIK YAPMA GAYRETLERİ VAR'

Geçmişte yaşananların adeta bugünü anlattığını dile getiren Avar, "bugün tüm Türk toplumuna dayatılan bir kimlik krizi var. Türk’ü azınlık yapma gayretleri var. Bu gayretlere düşen ‘Yürüyen Türk’, Yörükler bile var! Birileri Avrupa Birliği memurlarının vaatlerine kanıp, ‘Kürtler, Çerkezler, Lazlar gibi Yörükler de mecliste temsil edilmeli’ gibi yürek burkan cümleler kurabiliyor. Dönem böyle bir dönem işte. Tarih ders alınmadığı için tekerrür ediyor!" görüşünü savundu.

'ANNEM GÖÇMEN BABAM ÇERKEZ, BENİ NEREYE KOYACAKLAR'

"Türk, bir milletin adıdır" vurgusu yapan Avar, şölende Yörük- Türkmen beylerinin bunu olanca nefesleriyle haykırdıklarının altını çizerek şöyle konuştu: "Türk milleti deyince içinde yaşayan tüm unsurlarıyla bir kültür etrafında birleşmiş bir millet anlaşılır. O nedenle kültürel soykırım yaparak ne olduğumuzu unutturmaya çalışıyorlar. Her yerde kendimden örnek veriyorum: Annem Balkan göçmeni, Babam Çerkez, Kürtlerle evlenmişiz, kırımdan da Trablusgarptan da Araplardan da aile bireyleri var. Alevi de var Sünni de var. Nereye koyacaklar beni?! Herkes evlenmiş birbiriyle neye göre ayırıp sınıflandıracaklar bizi? Biz Türküz! Hangi kökenden gelirsek gelelim, kendimize Türk diyoruz. Hangi ‘etnik federe’ birimin halkı yapacaklar bizi?! Bu düşünce şekli faşizmin ta kendisidir. Bir millete kazılan en büyük tuzaktır. Hep denenmiştir. Tüm bu ihanet çetelerinin önünde duracak olan milletin önüne Türklüğü koyanlar olacaktır! Bunun en güzel ifadesini 20. Yörük Türkmen Şöleni’nde yaşadık."

HALK SİYASİLERE TEVECCÜH ETMİYOR

Bu yıl seçim geliyor diye ortalıkta dolaşan siyasi aktörler olduğuna da değinen Avar, halkın onlara teveccüh etmediğinin altını çizerek, "bir yanlarında PKK ile öpüşenler, öbür yanlarında batılı uzmanlar varken kimse ciddiye almaz onları. Şölende aslolan kendine güvenen Türk milletinin simgeleriydi. Onlar kendi azim ve kararlılıkları ve yiğitlikleriyle ortadalar. Bir asır önce de ortada idiler. Elleri taşın altındaydı. Vatanı satanlara karşı o zaman nasıl harekete geçtilerse bugün de gereğini yapmaya hazır olduklarını haykırdılar. Yörükler, bu milletin bekasının teminatıdır. Onlarla omuz omuza olmaktan gurur duydum!" dedi.

Yusuf Yavuz

Odatv.com