Müzisyenlerin birleşmekten başka çaresi yok

Kaan Çağlayangöl yazdı...

Covid-19 ve pandemi sürecini 1 yılı aşkın süredir tüm gerçekliği ile yaşıyoruz. İnsan sağlığının tehlikeye düştüğü ve birçok kayıplar yaşadığımız bu süreçte müzik başta olmak üzere tüm sahne sanatları pandemiden olumsuz bir şekilde etkilendi. Belki de bu süreçten en çok etkilenen sektör müzik sektörü oldu. Müzisyenlere yeteri kadar maddi yardımın yapılıp yapılmadığı konusu ise müzisyenler arasında en çok tartışılan konulardan birisi olmaya devam ediyor. Son günlerde ise bu konuda yeni bir gelişme oldu ve bir defaya mahsus olmak üzere müzisyenlere 3 bin TL ödeme (hibe) yapılacağı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Daha önce 5 ay boyunca yapılmış olan toplam 5 bin TL yardımı da düşünecek olursak 30 bini aşkın sayıdaki müzisyene ödenmiş olan kişi başına toplam tutar 8 bin TL olmuş olacak. Müzik sektöründe yer alan yaklaşık 30 bin kişi “müzik susmasın” projesi kapsamında 5 ay boyunca aylık 1000 TL ödemeye hak kazanmıştı. Bu projeden haberi bile olmayan birçok müzisyen vardı, doğal olarak bu projeden faydalanamadılar. Halbuki “müzik susmasın” projesinin duyuruları gerek sosyal medya gerekse TV aracılığı ile defalarca yapılmıştı. Bazı müzisyenler ise proje kapsamında yapılan yardımdan tutar olarak hoşnut olmadıkları için özellikle başvurmadılar. Elbette herkesin görüşü kendini ilgilendirir. Fakat hiçbir gelir elde edilmeyen bir süreçte aylık 1000 TL olarak yapılan yardımı az olduğu için istememek bana pek de akılcı gelmiyor. Sonuç olarak 1, 0’dan büyüktür. Söz konusu yardımın yeterli olup olmadığını tartışıp konuşabiliriz fakat bu yardımı böylesine bir ortamda reddediyor olmayı ben kendi adıma pek de anladığımı söyleyemem. Üstelik hibe olarak verilmesi planlanan 3 bin TL’lik yardımın da daha önceki aylarda müzik susmasın projesinden faydalanan kişilere yapılacak olması durumu söz konusu.

GELECEK İÇİN MÜZİSYENLER NE YAPMALI

Peki, bundan sonrası için müzik sektörü ne yapmalı? Gelecekte ortaya çıkması muhtemel yeni bir salgının müziği yine tam ortasından vurması olası… Uzmanlar bile böyle bir ihtimalin pek de uzak olmadığını TV ekranlarından sürekli olarak anlatıyorlar. Belki de önümüzdeki yıllarda insanlık olarak Covid-22, Covid-23 gibi yeni salgınlarla baş başa kalacağız. İşte bu tür kriz durumlarına karşı müzik dünyası acil olarak örgütlenmeli. Bu örgütlenme sendika veya başka bir yapı altında olmalı. Belki bir platform ya da başka bir birlik adı altında… MESAM, MSG, MÜYORBİR ve POPSAV gibi kurumlar varken ve çalışmalarına devam ediyorlarken bu kurumlara üye olmak veya yönetimlerinde yer almak her müzisyenin öncelikli görevleri arasında olmalı. Bu kurumların faaliyetlerinde aktif olarak yer almanın bir köşeye çekilip sadece durumdan şikayetçi olmaktan daha faydalı olacağı düşüncesindeyim. Müzisyenlerin ve müzik sektörünün tüm oyuncularının vereceği hak mücadeleleri önümüzdeki günler için sosyal güvence anlamında belki de bir çözümü de beraberinde getirecektir. Müzisyenlerin ve sahne emekçilerinin sosyal güvencelerinin bir şekilde garanti altına alınması için toplu halde hareket etmeleri şart. Aksi takdirde müzisyenler ve diğer sahne emekçilerinin haklarını almaları günümüz koşullarında pek de mümkün gözükmüyor. Çünkü bu noktada birlikte verilen bir mücadele yok. En azından vergi mükellefi olmaları ve emeklilik haklarını elde etmeleri anlamında mücadele etmeleri gerekiyor. Günümüzde birçok müzisyenin sosyal güvenlik numarası bile yok. Müzisyenlerin çalıştıkları işletmeler(otel, cafe, restoran v.b.) genellikle müzisyenlerin sosyal sigorta primlerini yatırmama yoluna gidiyorlar. Müzisyenler de bu anlamda haklarını arayamıyorlar çünkü haklarını aradıkları zaman iş bulamama tehlikesi ile karşı karşıya kalıyorlar. Bir diğer konu ise bir müzisyen ne kadar para kazanırsa kazansın, sigorta primini ödemek istemiyor. Tüm müzisyenleri kast etmiyorum fakat bu şekilde düşünen birçok müzisyen tanıyorum. Bunun kendi gelecekleri adına yanlış verilmiş bir karar olduğu ortada.

SİGORTA PRİMLERİ VE SOSYAL GÜVENLİK HAKLARI

Nedenleri ne olursa olsun sonuç olarak müzisyenler için ortaya büyük bir mağduriyet çıkıyor. Hal böyleyken müzisyenlerin bir şekilde birleşip en temel hakları olan sosyal güvencelerini savunmaları ve belirli bir düzene oturtmaları gerekiyor. Belki de belirli bir model üzerinde devletle uzlaşılması gerekiyor. Daha düşük bir sigorta primi veya müzisyenlere özel bir model… Üzerinde çalışılırsa mutlaka bir çözüme kavuşturulacaktır. Eğer müzisyenler birlikte hareket ederlerse ortaya iyi sonuçlar çıkacaktır. Örneğin ortak alınacak bir kararla birlikte belirli bir günlük yevmiyenin altında çalışmayı kabul etmemek gibi, günlük olsa da sigorta primlerinin çalıştıkları işletmeler tarafından ödenmesi gibi, belirli bir saatin üzerinde çalışmayı kabul etmemek gibi konular gündeme gelir ve bunların hepsi uygulanabilir. Fakat öncelikle bir sendika veya bir birlik etrafında toplanmak gerekiyor. Bu tür hak mücadelelerinde ortak hareket edilmediği takdirde müzisyenlerin haklarını alabilmeleri pek de mümkün gözükmüyor. Pandemi bitip tüm koşullar eski haline dönmüş olsa bile piyasada çalışan müzik emekçilerinin büyük bir kısmının aylık kazancı ancak 2000-3000 TL civarında olacak. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi adına günlük yevmiyeler ve kaşelerde belirli bir standardın altında çalışmama kararı pekala alınabilir. Elbette müzisyenler ortak hareket etseler bile bu noktada kendi aralarında yüzde yüz bir uyum olmayacaktır. Hali hazırda devam eden yevmiyelerden memnun olan, kayıt altına alınmak istemeyen, vergi ödemek istemeyen ve bireysel olarak özgür hareket etmek isteyen müzisyenler de ortaya çıkacaktır. Buna da hazırlıklı olmak gerekir.

MÜZİSYENLER BİRBİRLERİNE YARDIM ETTİLER Mİ

Daha önceki yazılarımda defalarca bahsettiğim bazı müzisyenleri yukarıdaki satırların dışında tutuyorum. Gönül isterdi ki örneğin TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası ve diğer devlet destekli orkestraların müzisyenleri hiç olmazsa bir havuz oluşturup ihtiyaç sahibi diğer müzisyenlere maddi olarak yardımda bulunsunlardı. Böylesine bir yardımın doğru bir şekilde dağıtılması da pekala mümkün olabilirdi. Sonuç olarak sektörde herkes birbirini tanıyor, kimlerin bu süreçte işsiz kaldığı belli. Bildiğim kadarıyla böyle bir yardımlaşma olmadı. Yapıldı ise de ben bilmiyorum, belki bu satırları okuyanlar böyle bir yardım yapıldı ise beni bilgilendirirler. Ben de kendi köşemden yapılan yardımlardan söz ederim. En son haliyle ve gördüğüm kadarıyla müzik aleminde herkes birbirine kapısını kapattı, en azından benim gözlemlerim bu yönde. Aksi bir durum olmuş ise yani az önce sözünü ettiğim gibi bir yardım yapıldı ise bu yardımları duymak ve öğrenmek isterim. Eğer yapılmadı ise bunun nedenini de öğrenmek isterim.

Sevgiyle kalın.

Kaan Çağlayangöl

Odatv.com