Mustafa Kemal olsa şimdi Libya’ya giderdi

Kerem Çalışkan yazdı

Türkiye, Mustafa Kemal’in ülkeyi mucize gibi kurtarıp kurmasından 100 yıl sonra yine bir ölüm-kalım, varlık-yokluk savaşı içine girdi.

Türkiye bu kez, güneyde Suriye’den Irak’a, İran’a, Basra’ya uzanan, Akdeniz’de enerji kavgası ile ciddi bir alan paylaşımına, “Mavi Vatan” kavgasına dönüşen, mülteci krizi ile bir ucu Yunanistan ve Bulgaristan’a, öte ucu Avrupa Birliği ve Almanya’ya uzanan çok yönlü bir savaş içinde.

Suriye’de ise ABD, Rusya, İran, İsrail ve Esad güçlerinin sahne aldığı ve PKK/YPG’nin, ABD-İsrail’in taşeronu terör çetesi olarak Türkiye’nin karşısında sahaya sürüldüğü bir ortamda savaş her yönüyle kızışarak sürüyor.

ABD-İsrail Suriye paylaşımından sonra, Irak’ı darmadağın edip İran’ı vurma hesabında…

“TÜRKİYE’Yİ MÜMKÜNSE NATO’DAN ATIP…”

Türkiye’nin dahil olduğu Atlantik İttifakı NATO’da durum son Zirve’de görüldüğü gibi çok net. Türkiye’yi mümkünse NATO’dan atıp, YPG’yi yeni müttefik olarak almak istiyorlar. Bunun yolunu yapmaya çalışıyorlar.

Bu arada NATO, İngiltere’nin 12 Aralık’tan sonra AB’den çıkması halinde Avrupa’da giderek zayıflayıp, parçalanıyor…

ABD, NATO’yu şimdi Çin’e karşı mevzilendirmeye çalışıyor…Son Zirve’de bunun kararını aldırdı…

Türkiye, Suriye’de ateş, kan ve şehitler pahasına, ülke savunması nedeniyle giriştiği Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı operasyonları ile güneyde bir “ön savunma kuşağı” oluşturdu. Burayı pekiştirmeye, güvenli bölge haline getirmeye ve mültecilerin bir kısmını, burada kuracağı TOKİ evleri ile buraya yerleştirerek, bölgeyi “normalleştirmeye” çalışıyor. Bu ne kadar sağlanacak, yaşayarak görülecek. Çünkü başta Avrupalı 3 güç, İngiltere, Almanya, Fransa ilke arka planda ABD, Türkiye’nin bu bölgeye barış ve istikrar getirmesini istemiyorlar. Çünkü onların bölgede esas gözettiği güç İsrail. İsrail ise Irak ve İran’da yaptığı gibi kaos, parçalanma ve istikrarsızlık istiyor. Bölgede güçlü devlet istemiyor İsrail. İsrail’in hedefinde ise asıl Türkiye var. Bölge gerçekleri acı, ama böyle…

“MAVİ VATAN” KAVGASI KIZIŞACAK

Şimdi bütün bu kavgaya, Türkiye’nin Libya ile yaptığı Akdeniz Antlaşması, deniz alanı paylaşımı sonucu bir de Akdeniz kavgası eklendi.

“Mavi Vatan” sloganıyla fikri planını değerli emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’in yıllardır hazırladığı, Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cahit Yaycı ve Prof. Dr. Sertaç Başeren’in yoğun çabaları ile gerçekleşen Türkiye-Libya Akdeniz Münhasır Bölge Anlaşması, Yunanistan ve Türkiye düşmanı güçleri resmen çıldırttı!..

Çünkü Türkiye bu anlaşma ile Akdeniz’de 41 bin km2’den, 189 bin km2’ye yükselen büyük bir alan avantajı sağladı. Bu alan eskisinin yaklaşık 5 katı ve tam 11 Kıbrıs adası büyüklüğünde bir alan. Üstelik bu alanda çok ciddi enerji kaynakları var.

Yunanistan-İsrail-Suudi Arabistan-Mısır-BAE-Fransa-ABD bu anlaşmaya ve Türkiye’ye karşı…

Türkiye bu çok değerli anlaşmayı, Libya’da Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin başı Fayiz es-Serrac ile imzaladı… BM, Libya’nın resmi temsilcisi olarak Serrac Hükümeti’ni tanıyor…

Libya’nın önemli bir bölümünü elinde tutan Tobruk merkezli isyancı General Hafter ise Libya’ya da Akdeniz’de 16 bin km2 ekstra alan kazandıran bu anlaşmaya şiddetle karşı…

Ama Libya’da şiddetli bir iç savaş yaşanıyor… Sert bir cepheleşme var…

Libya’da Trablus ve Tobruk iki düşman cephe halinde birbirleriyle savaşıyorlar…

Sarrac’ın başında olduğu Trablus UMH yönetimi ülkenin sadece yüzde 6.35’ini, 103 bin km2’yi kontrol edebiliyor…

Rakibi Hafter ise Tobruk merkezli ve çoğunluğu geri planda çöl olan ülkenin yüzde 77’sini, yani 1 milyon 260 bin km2’yi kontrol ediyor.

Trablus ve Tobruk arasında, Libya’nın denetimini tümüyle ele geçirmek için verilen bu amansız iç savaş tüm hızıyla sürüyor… Emperyalist güçler Hafter’in arkasında…

ABD-İsrail-Fransa-Mısır-Suudiler-BAE vs… Hepsi General Hafter’i destekliyor… Bu arada Suriye’deki müttefikimiz Rusya da Hafter’i destekliyor…

Türkiye’nin Serrac ile imzaladığı Akdeniz Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) Anlaşması’ndan sonra ne olacağını görmek çok kolay…

Emperyalist güçler, ABD-İsrail-Fransa ve Yunanistan, Suudiler, Tobruk’taki General Hafter’i tüm güçleriyle destekleyerek Serrac’ın Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni devirmeye çalışacaklar…

Çünkü Serrac yıkılırsa, Türkiye ile imzaladığı anlaşma da geçersiz olacak…

Türkiye Akdeniz’de kağıt üzerinde, BM destekli uluslararası meşru anlaşmaya dayanarak kazandığı 189 bin km2 alanı kaybedecek!..

Mustafa Kemal olsa, herhalde tıpkı 1911’de yaptığı gibi, Trablus’a, emperyalist güçlere karşı savaşmaya giderdi…

Kerem Çalışkan

Odatv.com

Mustafa Kemal olsa şimdi Libya’ya giderdi - Resim : 1

kerem çalışkan Mavi Vatan Akdeniz arşiv