Metaverse’i uzaklarda aramayın

Salih Seçkin Sevinç yazdı...

Mart ayına hızlı başladık.

Haftalarca yok canım ne savaşı tatbikat yapıyoruz, askerlerimizin bacaklarını esnetiyoruz diyen Rusya Ukrayna’yı işgal etti.

Türkiye, 2020-2021 sezonunda ayçiçeği ithalatının yüzde 50,6'sını Rusya'dan, yüzde 14,6'sını Ukrayna'dan, yüzde 11,5'ini Bulgaristan'dan, yüzde 7,5'ini Moldova'dan, yüzde 6,3'ünü Romanya'dan gerçekleştirdi. Ben söylemiyorum, bunu Türkiye İstatistik Kurumu söylüyor. 2021 verilerine göre ayçiçek yağı en çok ithal edilen ürünler arasında yer alıyor. Bu ithalatın da %65’i zaten Rusya ve Ukrayna’dan…

Hemen o hafta içerisinde ayçiçek yağı fiyatları raftan kasaya gidene kadar 130 TL’den 200 TL’ye çıkınca bir heyuladır koptu gitti. Ayçiçek yağına hücum oldu. Bakan açıklama yaptı. Marketleri stokçuluk ile suçladı, aylarca yetecek kadar ayçiçek yağımız var dendi. İnsanların ayçiçek yağına “Walking Dead” sahnesi gibi hücum eden görüntüleri sosyal medyada paylaşılınca, devlet paylaşmayın, paylaşanlara hukuki süreç başlatacağız dedi.

Şu anda Akakçe web sitesinin verilerine göre en ucuz 5 litrelik ayçiçek yağlarında durum şöyle; Yudum 227 TL, Ona 227 TL, Biryağ 220, Komili 219, Kırlangıç 235 TL.

Metaverse’i uzaklarda aramayın - Resim : 1

Oysa ki 2021 Nisan ayında 5 litre ayçiçek yağının fiyatı 59-65 TL, 2020 sonunda ise 30-35 TL idi. İnsanların yağ önünde sıra olmasına, ayçiçek yağı kapışmasına kızdılar ama kimse bir emtianın bedelinin bir yılda yedi misli artışının bu görüntüleri ortaya çıkarmasının normal olduğunun, bu denli temel bir gıda malzemesinde dahi dışarıya bağımlı olduğumuzun ve dünya çapında bir krizin hemen sınırlarımızda olduğu gerçeğinin altını net bir şekilde çizemedi. Konu çoğu zaman birçok konuda olduğu gibi politize edildi. Üstü örtüldü.

Metaverse’i uzaklarda aramayın - Resim : 2

RAMAZAN PİDESİ

Mart ayı ikinci haftası Ramazan pidesi pahalı bir diyete girdi.

Geçtiğimiz yıl 365 gramı 4 TL’ye satılan Ramazan pidesinin gramajının düşürüleceğinin ve fiyatının artırılacağı açıklandı. Bu yıl 30 gram hafifletilecek olan Ramazan pidesinin (330 gram) fiyatı 6 TL olacak. Eğer pidenizi susamlı yumurtalı tercih ederseniz 7,5 TL ödeyeceksiniz. Yani gramajı düşürülmüş pideye geçen yıla göre %50-65 arası daha çok bedel ödeyeceksiniz.

Unlu mamüllerde üretim maliyetlerinin yüzde 100 arttığını belirten İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin, "Devlet destekli un 220 lira, piyasa fiyatı 450 lira. Eğer TMO desteklemeye devam ederse pidede belirlenen bu fiyatlar kurtarır. Devam etmezse kurtarmaz. Bize söylenen unda verilen bu desteğin mayıs ayına yani mahsule kadar kesilmeyeceği yönünde ama fırıncı una ulaşmakta zorlanıyor. Meslektaşlarımız sürekli bizi arıyorlar. 'Devlet destekli un alamıyoruz, değirmenler bize un vermiyorlar' diye söylüyorlar son 15 gündür. Bu sorun ramazan ayını etkileyebilir mi bilemiyorum. Açılacak deniyor ama sahada un yok şu anda” diye konuştu.

Metaverse’i uzaklarda aramayın - Resim : 3

Bu konuşma üzerine buğday krizinin de kapıda olduğu söylenceleri dolaşmaya başladı. Bir de baktık ki meğer biz dünyada en çok buğday ithal eden ülke imişiz. Üstelik bu buğdayı da yine Rusya ve Ukrayna’dan ithal ediyormuşuz.

Yenişafak Gazetesi’nin Rusya Ukrayna Savaşı’nın hemen öncesinde yaptığı habere göre, geçen yıl ithal edilen buğdayın %66’sı Rusya, %18’i ise Ukrayna’dan geliyor. Bu rakam yılda 7,5 milyon ton. Türkiye’de ise yılda 18-20 milyon ton arası buğday üretiliyor ve buna göre de bu rakam kendi başına iç pazarın ihtiyacını karşılamak için yeterli. Rusya ve Ukrayna’dan ithal ettiğimiz buğdayı ise işleyip makarna ve un olarak ihraç ediyoruz. Yani olası bir savaşta yaşanacak tedarik sorununa karşı TMO (Tarım Malzeme Ofisi) ve firmalarda yeterli stok bulunuyor.

Peki tamam ortada buğday üzerine madem böylesine mükemmel bir konsolidasyon var. Öyleyse başıma bir iş gelmeyecekse bu ülkenin bir vatandaşı olarak sorayım; Ramazan pidesinin gramajı düşürülüp, fiyatı neden artırılıyor? İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Erdoğan Çetin neden fırıncıların una ulaşmakta güçlük çektiğini, devlet destekli un alamadıklarını, değirmenlerin onlara un sağlamadığını, sahada un olmadığını söylüyor?

VANYA AMCA

Rusya Ukrayna Savaşı sonrası Rusya’ya yapılan yaptırımlardan biri de Rusya’da 847 şubeye sahip McDonald’s ın Rusya pazarındaki operasyonlarını durdurmak oldu. Şu anda Rusya’da hiçbir McDonald’s şubesi çalışmıyor.

Bu yaptırım sonrası Rusya kendi fast food markası Vanya Amca’yı destekleyerek hızlıca zincirleşmesi için teşvikte bulundu.

Peki ne oldu biliyor musunuz? Vanya Amca geçen hafta hızlı büyüme adımları doğrultusunda yeni bir ticari marka tescili yaptı. Fotoğrafını yazı içerisinde bulabilirsiniz.

Bu fotoğrafı görünce Rusyanın 847 şubesini yaptırım amacıyla kapatan McDonald’s ı Vanya Amca olarak tekrar nasıl açacağını çok net idrak edeceksiniz.

Metaverse’i uzaklarda aramayın - Resim : 4

Eski yazılarımı takip edenler bilir. Pandemi başlarken ayağımızın altındaki halının hızlıca çekildiğini ve havada tıpkı bir film sahnesindeki gibi ağır çekimde parande attığımızı, ayaklarımızı tekrar yere bastığımızda ve film tekrar hızlandığında nasıl bir dünyayla karşılaşacağımızı bilmediğimizi ama bildiğimiz (eski) dünyanın dışında, bambaşka bir dünyaya gözlerimizi açacağımızı yazmıştım. (Bu bir öngörüydü sadece)

Şimdi o yeni dünyanın ufuktan kafasını çıkarmaya başladığını görüyorum. İnsanlar bu yeni dünyaya gözlerini açarken eski dünyanın tanımlarının ve yapıtaşlarının yerinden söküldüğünü ve yeni dünyanın eski dünyaya ait etiketleri içermediğini fark ediyorum. İnsanların bu yeni dünyaya gözlerini açarken yaşadığı onca psikolojik sıkıntının nedeni de bugüne kadar biriktirdikleri değer setlerinin yeni dünyada karşılığının olmaması.

Gerçek ile hayalin eskiden (pandemi öncesi) keskin, kalınca çizilmiş sınırları vardı. Tanımı da tam olarak böyleydi. “Gerçek ve Hayal”, “Doğru ve Yanlış”, “İyi ve Kötü” Birbirine zıttaş kelimeler. Artık bu sınırlar silikleşmeye ve birbirileri ile iç içe geçmeye başlıyor.

Post modern dünyada tamamen kendisine teşne olan insan, modernizm zamanında yarattığı tüm ideolojik değerler silsilesini de muhteşem bir “Pandemi Finali” ile yok etti. Gerçek, hayal, yalan, doğru, iyi, kötü, menfi, müspetin o keskin sınırları yok artık.

İnternetle bilişsel yetisi artan insanoğlu bariz şekilde, bizzat kendi zihninin ne kadar saçmalayabileceğinin sınırının olmaması ile yüzleşiyor.

Sağlaması ise basit; düşünceler ve eylemler sürekli birbirini boşa çıkarıyor.

Metaverse’i uzaklarda aramayın. Orada öylesine duran başka bir kavram gibi düşünüp üzerine fazla kafa yormayın.

Metaverse’ü yaşıyoruz.

Metaverse tüm bu olanlar işte.

Salih Seçkin Sevinç

Odatv.com