Mehmet Ali Şahin bu sözleri hatırlıyor mu

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Gezi Parkı protestoları için aynen özel yetkili mahkemelerin Balyoz ve Ergenekon davalarındaki...

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Gezi Parkı protestoları için aynen özel yetkili mahkemelerin Balyoz ve Ergenekon davalarındaki kararları gibi “kanaate” varıp, eylemcilerin kalemini şöyle kırmış:

“Eylemcilerin hükümeti devirmeyi amaçladıklarını düşünüyorum. Bu eylemlerin müebbet hapsi öngören TCK 312 madde çerçevesinde değerlendirilmesi gerekiyor.”

Yıllarca Adalet Bakanlığı, Meclis Başkanlığı yaptı. “Suç ve Ceza”yı ondan iyi kim bilebilir ki?!.

Danıştay cinayeti işlendiğinde, Adalet Bakanıydı ve sadece 3 saat sonra olayı aydınlatıp, Meclis kürsüsünden şunu söylemişti:

“Bekleyin, çok kısa sürede bu olayın neden yapıldığı ve arkasında kimler olduğu ortaya çıkarılacaktır. Sürprizlere hazır olun. Gladyo tipi bir yapılanma var.”

Dediği gibi de oldu!..

O yüzden Şahin’in, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili “hükmünü” de ciddiye almak gerek.

İstanbul’daki 1 Mayıs mitinginde, kimlerin suç işleyebileceğini gözünden, yürüyüşünden anlayıp, evlerinden, sendika binalarından çıkmadan etkisiz hale getirmeleri üzerine yazmıştım. Şimdi bir kez daha yazmak farz oldu.

Tarih Ocak 2002. AKP henüz kurulmuş bir muhalefet partisi, Mehmet Ali Şahin de partinin Meclis Grup Başkanvekilidir. İktidardaki DSP-ANAP-MHP koalisyon hükümeti, Anayasa Mahkemesi’nin Şartlı Salıverme Yasası’nın bir cümlesini iptal etmesinden sonra yeni bir tasarı hazırlamaktadır.

AKP İstanbul İl Merkez’inde basın toplantısı düzenleyen Şahin, iktidarı şu ağır sözlerle eleştirir:

“Hükümet TBMM'yi adeta yaz-boz tahtasına çevirmiştir. Halk, bütün bütün bu zigzaglar karşısında Hükümete, onun şahsında Meclis'e ve rejime olan güvenini kaybetmiştir...”

“Hükümet tasarıyı hazırlamadan önce yerli ve yabancı ceza hukukçularıyla görüşmedi. Koalisyon liderleri, konuyu sadece kendi hukukçularıyla tartıştı...”

“Bu tasarıdan en büyük zararı basın yayın organı mensupları, yazar, çizer ve düşünürler görecek. Bu paketin aynen yasalaşması durumunda Türkiye dünyada daha da yalnızlığa itilir ve AB de rüyadan ibaret kalır...”

“Türkiye, ölü Menderes'lere, ölü Nazım'lara, ölü Necip Fazıl'lara hayat vermeye çalışırken, hayattaki Menderes'leri, Nazım'ları ve Necip Fazıl'ları susturma, yok etme ve yok sayma çelişkisinden kendisini kurtarmalıdır...”

Geldik en çarpıcı sözünü, der ki;

“Tasarı yasalaşırsa 'ben suçluyu gözünden, yürüyüşünden tanırım' devri başlayacak ve ihtimaller suç sayılacaktır.”

Mehmet Ali Şahin Gezi eylemleri teşhisiyle, “suçluyu gözünden, yürüşüyünden” tanıyıp, “ihtimalleri suç sayma” devrine geçildiğini resmen ilân etmiştir.

Vatana, millete hayırlı, uğurlu olsun!..

Müyesser Yıldız

Odatv.com

arşiv