KÜRT HİZBULLAHINI KİM DESTEKLİYOR

Barış Terkoğlu yazdı

1990’lı yıllarda Güneydoğu’da PKK’ya karşı yürütülen mücadelede Kürt Hizbullah’nın desteklendiği devlet raporlarına kadar girdi. PKK ile mücadele sırasında gereğinden fazla büyüyen Hizbullah 28 Şubat sürecinde tasfiye oldu. Tasfiye ile beraber örgütün Güneydoğu’da kurduğu yer altı işkence evleri ortaya çıkarıldı. 17 Ocak 2000’de Beykoz’da bir villada çatışmada öldürülen Hüseyin Velioğlu’nun öldürülmesi sonrası Hizbullah uzun bir sessizliğe büründü.
Ancak son günlerde Hizbullah’ın adının yeniden gündeme gelmesini sağlayan bir dizi olay var.
Son dönemde Doğu’da adı Hizbullah ile anılan bir dizi dernek var. Hizbullah ile anılmasının nedeni derneği kuran isimlerin daha önce Hizbullah ile organik ilişkisinin bulunması.
Diyarbakır’da faaliyet yürüten Mustazaf-Der’in başında bulunan İshak Sağlam daha önce Hizbullah Davası’ndan hüküm giymişti. Dernek Diyarbakır’da 100 binlik mitingler ile dikkat çekmişti. Nitekim dernek Hizbullah bağlantısı nedeniyle defalarca basıldı. Birçok üyesi tutuklandı.
Adı Hizbullah ile anılan bir diğer dernek ise İhya-Der. İhya-Der yakın zamanda bir Hizbullah Operasyonu’na da uğradı. 28 Nisan 2009 günü Hizbullah’a yönelik düzenlenen operasyonda Elazığ ve Malatya’da İhya Der ve onunla bağlantılı bir dizi merkeze baskın düzenlenmiş, çok sayıda dernek üyesi tutuklanmıştı.Tutuklanan isimler halen Hizbullah’ın yasal kolu olarak İhya-Der adı altında faaliyet yürütmekle yargılanıyor. İhya-Der ve Mustazaf-Der’in dışında Doğu’da Hizbullah ile bağlantılı pek çok dernek var.
Bu arada Hizbullah’a yakın derneklerin bölgede patlama yapmasının eve dönüş yasası ertesi olması da dikkat çekici. PKK’ya karşı başarısız olan bu yasa sayesinde 2000 civarında Hizbullah tutuklusu cezaevinden çıkarak bölgede bu derneklerin örgütlenmesine katıldı.
Peki cemaat ile Hizbullah’ın arası nasıl?
Fethullah Gülen geçtiğimiz Nisan ayında Hizbullah’ı işaret ederek “irticacı” terimini kullanmıştı. Hizbullah ise bu açıklamaya yayınladığı bildiri ile karşılık vermişti. Bildiride açık bir dille cemaati tehdit etmişti: “Kürdistan halkı ve tüm İslami kesimler çok iyi bilmektedirler ki; Fethullah Gülen ve grubu kendi iradesi ve öz gücüyle böyle tehlikeli bir işe kalkışabilecek bir konumda değildir. Yine herkes çok iyi biliyor ki böyle bir çatışma durumunda, özellikle de Kürdistan genelinde Hizbullah tarafından kısa süre içerisinde etkisiz hale getirilebilecek bir pozisyondadırlar.” Hizbullah ile cemaat arasında bölgede açık bir çatışma var. Hizbullah’a dönük operasyonlar bu nedenle cemaatin yayın organlarından büyük destek buluyor. Örgüt, cemaate yakın gazetelerde Ergenekon ile ilişkilendiriliyor. Bu durum Hizbullah’ın cemaate karşı daha sert bir dil kullanmasına neden oluyor.
Ancak AKP’nin cemaatin bu tavrına rağmen bu derneklerden uzak durduğunu söyleyemeyiz.
Geçen hafta İhya-Der üyeleri Erciş’te belediye binasının önünde belediyenin izni ile bir stand
kurdu. DTP’nin tepkisi ile karşılaşan stand AKP’li belediyenin desteği ile iki hafta süreyle açık kaldı. Samsun Canik Belediyesi’nde İhya-Der adına verilen yemeğe AKP Canik yönetimi ve AKP Samsun milletvekili katıldı. Mustazaf-Der’in düzenlediği mitinge AKP’den yoğun katılım oldu. 29 Mart seçimleri öncesinde Abdulkadir Aksu’nun AKP için sivil toplum örgütleri ile düzenlediği toplantıya İhya-Der ve Mustazaf-Der de katıldı. Bu derneklerden AKP’yi desteklemeleri istendi. Nitekim Hizbullah da bağımsız aday çıkarmak yerine AKP’yi destekledi.
AKP Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt Diyarbakır’da 100’ün üzerinde olan bu dernekler sorulduğunda şu cevabı verdi: "Bölgenin hassasiyetlerini iyi okumak gerek. Burada İslami hassasiyetler son derece yüksek, İslam'a dayanan geniş bir siyasi taban var. Demokratik süreç geliştikçe, bu kesimler de kendilerini herkes gibi sivil toplum örgütleri çerçevesinde ifade etmeye başladı. Bundan önce ise bu bölgede yeraltı örgütlenmeleri dışında kimseye hayat hakkı tanınmıyordu. Mesele aslında bundan ibaret."
Kısacası AKP’nin varolduğu bölgelerde Hizbullah ile ilişkili olan dernekler rahatlıkla çalışıyor. Etkinliklerine AKP’den katılım oluyor. Ancak cemaat ile kavgalı olan Hizbullah’ın dernekleri uzun bir süredir belirli periyotlarla polis operasyonları da yaşıyor. Hizbullah’a yakın olan dernekler operasyonlar ile kontrol altında tutulurken, derneklerin yaptığı çalışmalar nihayetinde AKP’ye kazandırıyor. 29 Kasım günü Diyarbakır Kayapınar’da PKK’nın eş zamanlı saldırılar ile AKP ve Mustazaf Der’i hedef alması da örgütün bu paralelliği kurduğunu gösteriyor.
Güneydoğu’da son yaşanan olaylar ile yeniden başlayan çatışmalar sonrası Hizbullah’ın da silaha sarılma tehlikesi artık herkes tarafından kabul görüyor.

Barış Terkoğlu
Odatv.com

arşiv