KÜRŞAT BUMİN NEDEN AFOROZ EDİLDİ

İlk sinyal, amiral gemisi eski kaptanı Ertuğrul Özkök’ten gelmişti. Uzun süre inatla sürdürdüğü AKP desteğini bırakmanın zamanı gelmişti anlaşılan....

İlk sinyal, amiral gemisi eski kaptanı Ertuğrul Özkök’ten gelmişti. Uzun süre inatla sürdürdüğü AKP desteğini bırakmanın zamanı gelmişti anlaşılan. Bunda AKP’nin politikalarının etkili olduğu kadar, oturduğu koltuğu kaybetmenin de bir etkisi vardı kuşkusuz. Zaten bugün Mustafa Balbay için yazdığı yazı da, “seni en iyi ben anlarım Mustafa,” türünden bir yazıydı.
Ardından Cüneyt Ülsever ve Nuray Mert de bazı değişimler kendini göstermeye başladı. Su akıyordu, her şey de iyi gibi görünüyordu ama ortada bir tuhaflık vardı. Nuray Mert’in “dikta rejimi” kuşkuları ve Cüneyt Ülsever’in 2004’e kadar desteklediği AKP’ye “yandan” bakışı ortalığı biraz karıştırdı.
Bir yığın ardı ardına gelişen olumsuz olaylar “yazarların” da kafasında kuşku yaratmaya başlamıştı ister istemez. Nereden beslenirse beslensin, nereden maaş alırsa alsın, sonuçta kamu vicdanını aydınlatmakla yükümlü “gazetecilik” etiği düşünmelerini de sağlıyordu.
Ancak bu “kopmalar”, 12 Eylül döneminden bu yana “demokrasi”nin gelişmesini “vesayet” sisteminin ve “statükonun” kalkmasına bağlayan yazarlardan oluyordu.
İlk kez, her ne olursa olsun AKP politikalarını desteklemeyi kendisine hedef edinmiş gazetelerden bu tür “kopmalar” ne bekleniyordu ne de olmuştu.
Derken karşımıza bir Kürşat Bumin olayı çıktı.
Bumin, “rahatsızlıklarının” ilk ipuçlarını Ruşen Çakır-Mirgün Cabas’ın birlikte sunduğu “Yazı İşleri” programında vermişti zaten.
Aslında Kürşat Bumin’in rahatsızlığı doğrudan sisteme karşı değildi belki, ama işin içinde hoşa gitmeyen olayların döndüğünü de fark etmişti anlaşılan.
Ki, TV NET kanalındaki Habere Bakış adıyla hazırladığı programında, “devlet televizyonlarında program yapan gazeteci ve yazarların ne kadar para aldığının açıklanmasını” istedi.
Bu, ciddi ve “kaytarması” zor bir istekti. Bundan kaytarmanın tek yolu vardı: Bu soruyu bir daha sordurmamak, bir başka deyişle de, unutturmak.
Ancak yine de Kürşat Bumin’i tanıyanlar, bu ve benzeri soruların arkasının geleceğini de hissetmişlerdi.
Bu konuda en çok rahatsız olan ve vebal altında kalacak olan da TRT’ydi.
İşin en kolayı nedir? Çözemediğiniz düğümü, İskender’in yöntemiyle, keseceksiniz.
Nitekim de öyle yapıldı.

Yeni Şafak yazarı Kürşat Bumin’in TV NET’te Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri yaptığı “Habere Bakış” programı, aniden yayından kaldırıldı.
Gerekçe olarak da maddi gerekçeler öne sürüldü.
Herkes de inandı.
Şimdi artık bundan sonrası daha da önem kazanıyor gibi. Çünkü Yeni Şafak gazetesinin de bir tavır koyması bekleniyor.
Öyle ya, TRT’de çalışan ve astronomik ücretler alan, buna karşılık da “gazetecilik” mesleğinin etiğini bir kenara bırakıp da “ısmarlama” haber yapan gazetecilerin kendilerini ele vermeleri gerekecek.
Bilindiği kadarıyla Kürşat Bumin, bunun peşini bırakmayacak.
Yeni Şafak da buna çanak tutacak halde değil.

Neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

Mümtaz İdil
Odatv.com

kürşat bumin arşiv