Kudurmuşlar

Sosyal medyadaki politik sokak röportajları ağız kavgalarına sebep oluyor.

Bu tartışmaların odağında cep telefonu var:

İktidar savunucularının argümanı mutlak gelip şu söze dayanıyor:

-“Çıkar cep telefonunu göster!”

Demek istiyorlar ki; “cebinizde pahalı telefon varken yoksulluktan-yoksunluktan bahsedemezsiniz.” Yani, iktidar eleştirisinde bulunanlara “yalancısınız” demek istiyorlar.

Evet, siyasi tartışmalarda cep telefonu sembol oldu.

“Çıkar göster” diyerek iktidarı savunanlar genellikle yaşlılar. Ki bunların bir diğer söylemi şu: “Siz bilmezsiniz bizim zamanımızda kuyruklar vardı!”

Bu sözler-tartışmalar hiç yeni değil:

Dünyayı-ülkeyi değiştirmek isteyen genç 68 Kuşağı'na yaşlılar, “üniversitede okuyorsunuz, daha ne istiyorsunuz” diyorlardı! Çünkü, 68 Kuşağı'nın eylem merkezleri çoğunlukla üniversitelerdi.

Sadece Türkiye'de değil İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da da kapitalizm hızla gelişme dönemine girdi. Ekonomik gelişme, yeni sosyal-kültürel yaşam meydana getirdi.

Hızlı nüfus artışı, kentleşme süreci, göç olgusu vs. yeni fikirlerin doğmasına neden oldu.

1960'lı yıllara gelindiğinde dünya genelinde, kendinden önceki nesillerden farklı özellikler taşıyan yeni genç insan potansiyeli ortaya çıktı.

Gençlik politikleşti. Ki bu neslin aileleri, düne göre zenginleşen orta sınıf idi. Görece zengin ailelerin çocukları, devrim yapıp mevcut düzeni yıkmak istedi.

“Çıkar cep telefonunu göster” kaba mantığından hareket edersek, 68 Kuşağı'nın yaptığı muhalif eylemlerde de çelişki vardı! Oysa hiç çelişki yok. Şöyle:

SİYASİ KİMLİK

Örneğin, üniversite konusuna bakalım:

Gençlik, 27 yıllık CHP iktidarını deviren DP'ye neden muhalif oldu?

Bu soru, bugünün gençliğini anlamak-kavramak açısından önemli.

Cumhuriyet ilan edildiğinde İstanbul'daki Darülfünun tek üniversiteydi; yüksekokul ve fakülte sayısı dokuz idi.

CHP, yüksek okuldan çok ilköğretime önem verdi; ülkede okur yazar yoktu çünkü. Vs.

Okullaşma DP döneminde durmadı. Dört üniversite açıldı: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, ODTÜ…

DP, hızla artmaya başlayan yüksek okul talebini karşılamak için ayrıca birçok şehirde yüksekokul ve akademi açtı: Yüksek Deniz Ticaret Okulu, Yüksek Öğretmen Okulu, Tekstil Teknik Yüksekokulu, İktisadi Ticari İlimler Yüksekokulları, Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademileri vs. vs.

Keza: DP döneminde İslam Enstitüsü kuruldu, İmam Hatip Okulları sayısı artırıldı. Seçim kazanmaya dönük dincileşme iktidarın kültürel politikası haline geldi.

Bu sistematiğe boyun eğmeyen gençlik, hızla politikleşip iktidara niye muhalif oldu?

DP iktidarına karşı (28-29 Nisan olayları gibi) eyleme geçen gençliğin ana talebi siyasi özgürlük idi.

Sorgulayan gençlik her türlü baskıya karşıydı.

Tıpkı bugün gibi o dönem gençliğinin sarıldığı siyasi kimlik ilerici Atatürkçülük idi.

Bugün, düne ne çok benziyor değil mi?

MTTB KAFASI

“Çıkar cep telefonunu göster” diyenler, cep telefonunun gençler için sosyal ve siyasal bir tür özgürleşme simgesi olduğunun farkında mı? Sanmam.

“Çıkar göster” emir sözünü duyan gençlerin neden öfkelendiğini bile anladıklarını sanmıyorum. Cep telefonu kimileri için her ne kadar “zenginleşmenin” aracı olarak görülse de özünde hayatın merkezine yerleşmiş/ nefes alınan bir özgürlük ihtiyacı…

Sokaktaki “yaşlılar” gibi (her türlü baskıya karşı çıkan genç kuşağı) anlamayan bir iktidar mevcut yönetimde…
Özgürlük talep eden Gezi Direnişi'ni “üst akıl komplosu” diye değerlendiren iktidar savunucularının “çıkar cep telefonunu göster” sözünü etmesinde yadırganacak bir durum yok aslında; kavrayabilecek politik donanımından yoksunlar. Milli Türk Talebe Birliği/MTTB gibi sağcı örgütlerde yetişen bugünün iktidarını oluşturan muhafazakâr politikacıların gençliği anlaması zor…

Gençlere “çıkar cep telefonunu göster” diyen anlayış ile protestocu 68 Kuşağı gençlerine “kudurmuşlar” diyen kafa arasında fark yok. Tutucu siyasilerin, devrimci gençlere “kudurmuşlar” demesi üzerine, 22 Mart 1968'de Daniel Cohn-Bendit liderliğinde gençler Paris'te “Kudurmuşlar” isminde örgüt kurdu! (Ki bu enrages/öfkeliler, ilk kez 1792'de Paris ayaklanmasında ortaya çıktı.)

Bu gidişle Türkiye'de “Cep Telefonu Sivil Dayanışması” meydana getirecek gençler!

Son söz olarak “öğüt” vereyim:

Gençler razı edilmek değil, ikna edilmek ister!

Soner Yalçın

Odatv.com

SONER YALÇIN KİTAPLARINI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Kudurmuşlar - Resim : 1