Hüseyin Vodinalı yazdı: Kral Selman’ın askerleriyiz!

Hüseyin Vodinalı yazdı: Kral Selman’ın askerleriyiz!

El Kaide gibi IŞİD de işgal piçidir.

Her ikisi de ABD işgali/tecavüzü altında ana rahmine düşmüş ve doğum sonrası küvözde yaşatılmıştır.

Anaları Suudi Arabistan, babaları ise ABD (ve İsrail)’dir.

El Kaide, Afganistan’dan çıktı, ebesi Pakistan’dır.

Suriye’deki IŞİD ise Irak’tan doğdu, ebesi El Kaide ile ABD’dir.

Bunların her ikisi de Batı Emperyalizmi’nin “yararlı düşmanları”dır.

Kendilerini Sünni İslam’ın temsilcisi sayarlar ama aslında sapık selefi bir tarikatın yolcularıdır.

Onlara göre, dünyada insanı mutlu edecek her şey haramdır.

Kadın düşmanıdırlar.

Tecavüzcüdürler.

Ama kralları, ağaları, beyleri, şeyhleri ve de elbette parayı çok severler.

Onların çocuklarla ilişki kurması, çalması çırpması, adam kesmesi dinin gereğidir filan.

Bunların asıl işi emperyalizme uşaklıktır.

Sözde Amerika düşmanıdırlar ama ABD’nin düşmanı kim varsa ona saldırırlar.

Afganistan’da ABD’nin işgaline ‘gel gel’ yapan bunlardır.

Dağıstan, Çeçenistan, Türkistan, Özbekistan, İran, Pakistan, Hindistan, Endonezya, Malezya vs. tüm Asya’da ABD’nin dolaylı askeridirler.

Ortadoğu’da İsrail’in gizli can dostudurlar.

ABD VE İSRAİL’İN DÜŞMANLARINA DÜŞMANLAR

Aynı ABD örneğindeki gibi, İsrail’in gerçekten düşmanı kim ise bunlar da onun düşmanıdır.

Bu sapkın teröristler, maalesef ABD’nin 2003 Irak’ın işgali ve 2011 Suriye saldırısı ile Ortadoğu’nun kalbine yerleşti.

Suriye’de bugün İdlib’i alıyor ve Şam’a sarkabiliyorlarsa, Irak’ta Musul’u ve en son Ramadi’yi ele geçirebiliyorlarsa bunlar hep ABD, İsrail, İngiltere ve onların sahadaki müttefikleri Suudi Arabistan, Türkiye/AKP, Katar ve Ürdün’ün sayesindedir.

Yemen’e Suudi saldırısında Mısır’ın da zaman zaman rol oynadığını unutmamak lazım.

1990’ların sonu ve 2000’lerin başında Bush ailesinin “gönül dostu” Suudi krallığı, 2008’de başlayan Obama döneminde yörüngesini daha çok İsrail’e çevirdi.

Çünkü ABD’de iktidarda olan Neo Con’ların fikir babası ve ana vatanı İsrail idi.

Dünyadaki liderliklerini sürdürmek için küresel savaş çıkartmayı göze alan bu Neo Con’lar, Irak ve Afganistan fiyaskoları ve ardından Barack Obama’nın seçilmesi ile güç kaybına uğradılar.

2008’de Obama yerine Neo Con şahinlerden John Mc Cain seçilseydi, şu an Ortadoğu ve ülkemiz büyük bir savaşın içindeydi.

Suriye’deki yıkım çok daha büyük olacak ve hali hazırda Türkiye’ye sıçramış olacaktı.

Ancak Neo Con Suudi Arabistan’ın Neo Con İsrail ile ittifakında, Ürdün, Katar ve Türkiye’yi (AKP) de yanına alarak yarattığı önce El Nusra ardından IŞİD belası korkunç yıkımlara yol açtı.

Küresel bir terör dalgasının da önünü açtı.

Bu terör dalgası, ABD ve İsrail’in çıkarları doğrultusunda, İran, Suriye, Irak ve Mısır’da gerekli hallerde devreye giriyor.

IŞİD ve şürekası ile onların sahipleri, ABD’nin yönetimindeki çatlaktan da faydalanıyor.

İHVAN İLE IŞİD’İ BULUŞTURDULAR

AKP yönetimi aslında İhvan geleneğini temsil ediyor.

Onlar da 1970’lerde CIA tarafından Mısır’daki Sovyet etkisine karşı kullanılmıştı.

Türkiye’de de aynı dönemde benzeri şekilde kullanıldılar.

Ancak Mısır’daki İhvan’ın Suudi Arabistan ile arası iyi değildi.

Mursi’nin devrilişinde General Sisi’ye en büyük destek Suudi’lerden gelmişti. Son olarak Yemen’de de Sisi, Suudilere destek verdi.

Hatta Müslüman kardeşlere kucak açan Katar’a Riyad sert tepki göstermişti.

Ancak Kral Abdullah’ın ölümü sonrasında AKP ile Katar, aracı oldu, Müslüman Kardeşler’in başsağlığı mesajıyla Suudi yönetimi İhvan’a karşı yumuşamaya başladı.

Çünkü İran tehdidi onları birleştiriyordu.

Ortadoğu’da işler böyle yürüyordu.

Ahlaksızlık ile dincilik kolkola…

Sapkın terör ile çakma cihad elele.

Siyonizm ile Selefilik dizdize…

Ve hepsiyle de Batı Emperyalizmi aynı yatakta.

Irak ve Suriye’deki İran ve Rusya etkisini kırmak için Suudi Arabistan ile İsrail bir araya gelmiş, bu noktada AKP ile Katar’ın çabaları da dikkat çekmişti.

Mart ayında İhvan heyeti, Riyad’ı ziyaret etti.

Suriye’de de benzer bir şekilde Ceyşül İslam ile El Nusra’yı IŞİD’e kattılar.

Obama “istemem yan cebime koy” dedi.

Kabak gibi apaçık çölde IŞİD’in ilerlemesini seyretti.

Çünkü IŞİD bahanesiyle Barzani’nin Kerkük ve Musul çevresinde yerleşmesini istiyordu.

ABD’nin derdi, kendi güdümündeki “Büyük Kürdistan”ın bir an önce kurulması.

IŞİD ve benzeri yapılanmalar bunun için güzel bir gerekçe oluşturuyor.

Suudi Arabistan ise yeni kralı Selman ile fırsattan istifade, bölgede İran’ın etkisini kırmak ve kendine yeni bir hegemonya alanı yaratmanın peşinde.

Tabii ki İsrail ile paslaşarak.

Bunu yaparken yanında Türkiye/ AKP ve Katar da var.

IŞİD, El Kaide, bilumum dinci örgütler ve İhvan’ı da buna ekleyelim.

Mesela ya geçen hafta sınırda vurulan Suriye insansız hava aracı İdlib’deki IŞİD hedeflerini kolluyordu. Bu operasyon tamamen Suudi Arabistan’ın lehine yapılmıştır.

İŞİN ÖZÜ VE SONU

Şöyle de diyebiliriz:

İşin tanımı: Ortadoğu ve Batı Asya’daki ABD/Batı düşmanlarını tasfiye, enerji hatlarını güvenceyle alma, İsrail’in güvenliği, petrolün dolarla ticareti.

İşin safhaları: İran’ın Arap yarımadasındaki etkisini kırma, Suriye’de Esad yönetimini tasfiye, sonrasında kukla bir yönetim, Irak’ta Kürt Devleti’nin ilanı, Akdeniz’e Kürt enerji koridoru, Türkiye, Suriye, Irak ve İran’ın topraklarından Kürdistan’a aktarım, olursa Ermenistan’ı büyütmek vs.

İşin ASIL sahibi: ABD neo con kanadı, İngiltere (Avrupa’nın Atlantikçi sermayesi) ve İsrail

Ortak Yüklenici: Suudi Arabistan ve Katar

Taşeronlar: Türkiye, Ürdün, Pakistan, Mısır, Barzani

Dayı başları: IŞİD, El Kaide, Nusra, ÖSO, Ahrarüşşam, El Fetih, PKK

Ama bana göre bu işin sonu koca bir fiyasko…

Çünkü Büyük Türk Milleti, Suudi Kralı Selman’ın askeri olamaz.

Hüseyin Vodinalı

Odatv.com

hüseyin vodinalı Kral Selman el kaide IŞİD arşiv