Cüneyt Ülsever: Konuşma sırası sende Enis Berberoğlu

Enis Berberoğlu’na buradan sesleniyorum. Artık sırtında Hürriyet’in yükü yok. Cüneyt Ülsever yazdı

Derya Sazak çok hayırlı bir iş yaptı. Demirörenler döneminde Milliyet’i Yalçın Akdoğan’ın dezign ettiğini beyan etti. Milliyet’ten kovulurken Akdoğan’ın oynadığı rolü ifşa etti. Bizzat yaşadıklarını anlattı.

Esasında Derya Sazak malumu ilan etti. Sazak sadece “kral çıplak!” dedi.

Yalçın Akdoğan yalanladı ama bir diğer “sahibinin sesi” Etyen Mahçupyan basında yaşanan kovulma furyasında Hükümet’in payı olmadığını söylerken ne kadar inandırıcı oldu ise Akdoğan da o kadar inandırıcı oldu.

Akdoğan’ın “RTE şak diye emrediyor, tak diye yapıyorum!”, diyecek hali yok. Açıklamasına inanmadık ama kendisini mazur gördük!

***

Her şerde bir hayır vardır misali belki de “14 Aralık Rezaleti” hayırlara vesile olur. Basında yaşanan rezaletler isim bazında ortaya dökülür. İsim vermek çok önemli.

Böyle yapılırsa müstebitler hiç olmasa bir nebze olsun yılar, bir nebze olsun geriler.

Tarihe de şerh düşülür!

***

Bakan olduktan sonra ne yapıyor bilmiyorum ama “çapsız ve ezik danışmanın” sahibinden aldığı yetki ile basına yıllarca ayar vermeye çalıştığı medyayı bir nebze bilen herkesin malumudur.

Benim çağrım şöyle:

Belki hala görev başında olanlar konuşamaz ama görevden ayrılan/alınan medya yöneticileri “yaşadıklarını” anlatsınlar!

Enis Berberoğlu bunlardan birisidir!

***

Enis Berberoğlu Hürriyet’in Ankara Temsilciliğini yaptıktan sonra Ertuğrul Özkök’ün görevden alınmasını takiben gazetenin genel yayın yönetmenliğine getirildi (2010).

O dönemde Hürriyet Grubu’nun Hükümet ile arası çok kötü idi. Arayı düzeltmek gerekiyordu. Berberoğlu Ankara’da Akdoğangillerle çok iyi irtibatlar tesis etmişti.

Berberoğlu bir süre sonra benim, sonra da Özdemir İnce’nin işine son verdi. Tufan Türenç’in köşesini iptal etti. İnce ve ben Hükümet’e ağır eleştiriler getiriyorduk. Türenç ise CHP’li olmakla suçlanıyordu!

Berberoğlu geçen şubatta “Alo Fatih” rezaleti ortaya çıkınca CNN-Türk’e (13.02.2014) konuştu ve iktidarın ayrılan yazarlar için baskı yapmadığını söyledi. Ben de hiddet ve şiddet içinde kendisine şöyle seslendim:

“Yalanın tumturaklısı ise şu: ‘Yazarlar iktidar baskısı ile ayrılmadı’ diyorsun. Ben kovulmadan önce birkaç ay başıma Doğan Hızlan’ı sansürcü başı olarak diktin. Hızlan beni yazılarım için devamlı aradı ve aylarca sansürlemeye çalıştı. Sansürlemek istediği tüm bölümler benim iktidara getirdiğim ağır eleştiriler idi.” (Yurt-16.02.2014)

Kendisini açıkça yalancılıkla suçlayan bu ağır ithama Berberoğlu hiç cevap vermedi! Sansürcü Hızlan’ın gıkı çıkmadı.

***

Kovuluş gerekçem çelişkilidir. Berberoğlu 2011 Mart’ında beni:

“Kaleme aldığınız yazıda (hiç basılmadı-CÜ) ve katıldığınız bir televizyon programında gazetemizle ilgili olarak doğrudan ve dolaylı surette okurlar nezdinde itibarını ve şöhretini zedeleyici ifadeler kullandığınız tespit edilmiş(tir)…”, diye yazan bir bildirim ile kovdu.

Sağ olsun, Gazete bana hak ettiğimin üzerinde bir tazminat ödedi ve karşılıklı ibralaştık.

Ancak, 4857 Sayılı İş Kanunu’nda madde 25/II “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri”ni sıralayarak bu durumda tazminat ödenmeyebileceğini açıklar.

Genellikle de böyle yapılır.

İddiaya göre ben gazetenin itibarını ve şöhretini zedeleyerek ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadığım için kovulmuştum! Ama fazlası ile tazminat aldım.

***

Enis Berberoğlu da bu yıl içinde gazeteden ayrılmak zorunda kaldı. Şimdi Sözcü Gazetesi’nde Hükümet aleyhine yazılar yazıyor.

Dahası, özgürlüklere sahip çıkma iddiasındaki CHP’nin İletişim ve Medya ile İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı!

Yumurtaya can veren Allah’ım!

Tümü CHP milletvekili olan Veli Ağbaba, Özgür Özel, Nurettin Demir, Muharrem Işık’ın ortaklaşa hazırladıkları “AKP İktidarında 12 Yıllık Karanlık Dönem: Kalemi Kırılan Gazeteciler” başlıklı inceleme kitabında (Cumhuriyet Kitapları-2014), Veli Ağbaba’nın nazik talebi doğrultusunda (ss:129-131), bizzat Enis Berberoğlu’nun beni Hürriyet’ten kovma sürecini anlatıyorum!

***

Enis Berberoğlu’na buradan sesleniyorum. Artık sırtında Hürriyet’in yükü yok. Üstelik muhalif bir gazetede yazıyor, muhalif bir partide siyaset yazıyorsun.

AKP’yi deşifre etmek ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak asli görevin!

Hürriyet’te neler yaşadın, açıkla!

Aksi halde CHP’ye zarar verirsin!

Kovduğun insanların vebali de üstünde kalır!

Eğer Türkiye’de medyada yaşanan rezaletleri ifşa etme konusunda katkıda bulunursan yazmakta olduğum kitaba takdirlerimi de ilave edeceğim!

Cüneyt Ülsever / Yurt

Odatv.com

enis berberoğlu derya sazak yalçın akdoğan arşiv