Kocaoğlu’nun cevap vermek istemediği soru

O cümlenin tek güncel adresi vardı; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu...

“Bırakman gerektiğinde bırakmak, devretmek lazım. Bu konunda da örnek bir davranış sergilediğim için kendimi mutlu hissediyorum. Zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerek. Son örneğim de bu olsun diyorum.”

Yukarıdaki cümle, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun dün yaptığı basın toplantısında okuduğu metnin son cümlesiydi. O cümlenin tek güncel adresi vardı; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu.

Kocaoğlu, bir süre önce 1 Ekim’de yeniden aday olup olmama kararını kamuoyu ile paylaşacağını açıklamıştı. Nitekim, dün 11.00’de Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yaptığı basın toplantısında merakla beklenen kararını açıkladı ve “31 Mart 2019 yerel seçimlerinde aday değilim” dedi.

KARARI HİSSETMİŞTİM

Doğrusunu isterseniz basın toplantısına giderken açıklamanın ne yönde olacağını hissediyordum. Çünkü son iki ayda Kocaoğlu ile çeşitli vesilelerle birçok kez aynı ortamda bulundum. Önceleri oldukça gergindi. Haleti ruhiyesi fiziğine de yansıyordu. Fakat son 20 günde ise Kocaoğlu’nu çok rahatlamış görüyordum. O gergin insan gitmiş, yerine çok daha sakin, oldukça rahat ve “şeker gibi” bir insan gelmişti. Bu da bende artık aday olmayacağı kanısını uyandırmıştı. Nitekim, kararı nezdimde sürpriz olmadı.

“DEĞERLİ YALNIZLIK”

Kocaoğlu, kürsüye çıkmadan önce en önde yalnız oturdu. Yanında hiçbir bürokratı da meclis üyesi de yoktu. Kürsüde “İzmir Büyükşehir” amblemi ve “Aziz Kocaoğlu” yazısı yer alıyordu. AASSM’nin küçük salonundaki basın toplantısında İzmir’in hemen hemen bütün gazetecileri vardı, salon doluydu. Gazeteciler dışında salona izleyici alınmadı. AASSM’ye gelen bir avuç partili fuayede bekledi ve basın toplantısı sonrasında Kocaoğlu’nun ardından salonun bir odasına geçtiler.

Kocaoğlu’nun yakın çalışma arkadaşlarından birisine “karar”dan önceden haberdar olup olmadıklarını sordum. Açık yüreklilikle “sınırlı bir üst düzey bürokratın haberdar olduğu” yanıtını aldım.

Kocaoğlu, metne bağlı konuşmasında 2004’te Piriştina’nın ani vefatıyla başkan olduğunu ve kendisine üç yıl boyunca “emanetçi başkan” gözüyle bakıldığını; 2009’da yeniden aday gösterilmesinin beklenmediğini; ancak böyle düşünenlerin kendisini hiç tanımadığını; sorumluluğunun hakkını vermek için büyük bir tempoyla gece gündüz çalıştığını belirtti. Bu süreç sonunda 2009’da aday olduğunu ve yüzde 56 oy alarak Büyükşehir’in yanında 28 ilçe belediyesini kazandıklarını vurguladı. 2014’te adaylık düşünmese de Binali Yıldırım’ın aday olması üzerine 15 dakika sonra CHP İl Başkanlığı’na gidip adaylık dosyasını verdiğini; sonuçta yüzdee 50 oyla bir kez daha seçildiğini söyledi.

“DELİKANLI BİR KENT” VURGUSU

Kocaoğlu, konuşmasının devamında aslında 14 Mayıs 2018’de yine AASSM’de yaptığı ve 14 yıllık çalışmalarını İzmir Modeli başlığıyla anlattığı izlekten hareket etti. Ayrıntılar Odatv’nin konuyla ilgili haberinde işlendiği için bir kez daha girmiyorum burada… Ancak anlattığı modelin sonundaki, literatüre katkı olan “delikanlı kent” nitelemesini de içeren şu sözlerinin altını çizmeliyim:

“Geçmişine olduğu kadar geleceğine de sahip çıkan, çağdaş değerlere olan inancını her geçen gün daha güçlü hissettiren; katılımcılık, yerel demokrasi ve uzlaşma kültürü konularında çıtayı hayli yukarı taşıyan ve her zaman dik duran önder, özel, örnek ve delikanlı bir kent; modası geçen değil model olan bir İzmir yarattık İzmirlilerle birlikte. Bunu başarırken, doğruları korumaktan korkmadık. Adaletten ayrılmadık. İzmir’in hassasiyetinden zerre taviz vermedik. Dik durduk. Haksızlık önünde eğilmedik. İzmirlilerin başını öne eğdirmedik. Bazıları için acı da olsa, hep doğruları söyledik. Yapamayacağımız şeylerin, yapabileceklerimizi engellemesine izin vermedik.”

SAKLI SİTEM

Kocaoğlu’nun finale doğru üzerinde durduğu bir nokta da kumpas davasıydı. Altı yıl süren dava sürecinde CHP Genel Merkezi’nin ve Kılıçdaroğlu’nun yeterince dayanışma göstermemesi sitemini dile getirmedi ama bazı mahfillerde zaman zaman dile getirdiği de sır değil.

DEĞİŞİMDE ROL ALACAK MI?

Kocaoğlu’nun önemli bir vurgusu da “değişimde ısrarcı” olduğuydu. 24 Haziran seçimleri sonrasındaki değişim çağrısında ısrarcı olduğunun altını kalın çizgilerle çizdi ve aynı noktada olduğunu belirtti. Sorunun yönetim biçimi ve ilkelerde olduğunu, değişimin parti için bir tehdit değil, fırsat olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Kocaoğlu’na soru bölümünde şu soruyu yönelttim:

-“Siyasete meraklı, CHP’ye gönül veren Kocaoğlu bütün gövdesi ve beyniyle yerel seçimlerden sonra partisindeki değişim için ısrarını sürdürecek mi?”

Kocaoğlu, soru üzerinde biraz düşündü, “Bu soruya şimdi cevap vermek istemiyorum” dedi ama aslında cevap vermiş oldu. Bu şöyle yorumlandı: “Zamanı gelince tabii ki partideki değişim için harekete geçeceğim.”

VEDA

Kocaoğlu, 150 yıllık İzmir belediyecilik tarihinde en uzun süre görev yapan başkan olmanın büyük bir gurur olduğunu ancak 31 Mart 2019 seçimlerinde aday olmama kararı aldığını söylediğinde salonda kısa da olsa bir şaşkınlık ve hayret ifadesi yaşandı.

Peki Kocaoğlu’nun bu kararının arkasında yatan neydi? En önemli neden, CHP’nin en büyük belediyesinin yöneticisine, bir yerde en büyük kamu gücünü temsil eden otoritesine CHP Genel Merkezi’nin ve Genel Başkanın koyduğu mesafe… Örneğin, Kocaoğlu daha geçen hafta Türkiye’nin en büyük opera salonunun temelini attı. Kılıçdaroğlu’nu da çağırdı törene ama o gelmedi. Oysa Kocaoğlu, genel başkanının gelip Türkiye’nin aydınlık yüzü İzmir’den Türkiye’ye mesaj vermesini bekledi. 9 Eylül’deki kırılma da malum. Başka örnekler de var.

Başka bir önemli neden de şu: İktidar partisi İzmir’e çok yükleniyor, belediye projelerini engelliyor, İzmir’i adeta boğmaya ve teslim almaya çalışıyor! Bu çerçevede İzmir’in mücadelesini sürdürmesi için CHP’nin güçlenmesi gerekiyor, İzmir’in partisinden, genel başkanından güç alması gerekiyor. Alabiliyor mu? Yanıt açık…

Kocaoğlu’nun mesajı şu: Ak Parti parti-devletiyle mücadele kolay bir şey değil. İzmir bu yükü daha ne kadar taşıyabilir? Bunun yolu CHP’nin değişerek büyümesi ve güçlenmesi… İzmir’in garantisi budur.

EN BÜYÜK ARZUSU

Kocaoğlu, açıklamasının sonunda kendisinden sonrasını şöyle tarif etti:

“En büyük arzum, 15 yılın sonunda, görevimi Cumhuriyet Halk Partili bir başka arkadaşıma devretmektir. Adaylıkla ilgili kararımı 6 ay önce açıklamamdaki asıl neden, yeni arkadaşımıza seçime hazırlık için yeterli süreyi verebilmektir. Genel Merkezimizin, aday seçiminde liyakate önem vereceğine; yeterli birikime sahip, çalışkan ve her kesime eşit yaklaşacak samimiyeti olan; doğruluk, dürüstlük, adalet, hak ve hukuk kavramlarını her şeyin üstünde tutan, evrensel ahlak kurallarını sonuna kadar savunan ve uygulayan, İzmir'in ve İzmirlinin malını gözü gibi koruyacak, İzmir'in parasını harcarken kendi parasından daha çok titizlenecek, İzmir'in hakkını savunurken gözünü budaktan sakınmayacak, İzmir'i İzmir yapan değerlere ve yarattığımız İzmir Modeline sonuna kadar sahip çıkacak bir ismi seçeceğine inanıyorum; inanmak istiyorum.”

Muzaffer Ayhan Kara

Odatv.com

Muzaffer Ayhan Kara odatv arşiv