Kız yurdunda silah haberinin perde arkası

Odabudsman yazdı...

Vay arkadaş İsveç'te yaşıyormuşuz da haberimiz yokmuş!

Sanki Hrant Dink benzeri onlarca suikast olmadı.

Sanki bu ülkede Reina benzeri saldırılar olmadı.

Sanki daha on gün önce İzmir HDP binasına silahlı baskın olmadı.

Sanki bir – iki aydır Sedat Peker Suriye'ye kaçak yollardan sokulan silahlardan bahsetmedi.

Sanki bu ülkede MİT TIR'ları yıllardır gündemde değil.

Sanki bu ülkede hemen her gün bir yerlere silahlı baskın yapılmıyor.

Sanki bu ülkede organize suç çeteler yok.

Sanki bu ülkede PKK ya da FETÖ tehlikesi yok.

Sanki bu ülkede aşırı silahlanma yok.

Sanki bu ülkenin envanterinden silahlar kaybolmadı.

Sanki…

Sanki’leri çoğaltabilirsiniz.

Odatv’ye KADEM Vakfı’na ait Ataşehir Kız Öğrenci Yurdu’nun içinden taşınan silahların fotoğrafları geldi.

İsveç’te değil Türkiye’de yaşıyorsanız ne yaparsınız gazeteci olarak?

Araştırma yaparsınız:

Önce ihtimalleri sıralarsınız; bu silahlar gerçek mi?

Hemen silahların taşındığı kız yurdunun yetkililerini ararsınız. Yanıt veren olmaz.

Ardından silahlar gerçek mi, değil mi diye askeri uzmanlara sorarsınız.

Türkiye yakın tarihine tanıklık etmiş bir gazeteci başka ne yapabilir?

Yani şüphelenmesin mi?

Yani soru sormasın mı?

Kız yurduna taşınan silahların fotoğrafı gelince hiç mi merak etmesin?

Sonra ihtimalleri alt alta sıralayan haber yazar.

Yani, hakikati ortaya çıkartmak için soru soran haber yazar.

Kimi pek bilmişler gazetecinin soru sormasını ayıplıyor!

AÇIKLAMA YALANI

“Bu fotoğraflardaki silahlar gerçek mi?”

Yanıt basit: Evet veya Hayır

Ama bu sorunun yanıtını vermek yerine operasyon yaptılar Odatv’ye…

Haber yapılırken sorumuza yanıt vermeyen KADEM, gece hemen açıklama yaptı.

TRT yöneticisi İbrahim Keleş haberi yapan arkadaşımız Caner Taşpınar’ı arayarak silahların TRT için çekilen “Mahrem” belgesini için kullanılan “imitasyon silahlar” olduğunu söyledi. Caner Taşpınar bu açıklamayı yayınlamak istedi ama TRT yöneticisi İbrahim Keleş resmî bir açıklama yaparak Odatv’ye göndereceklerini söyledi.

Sonuç: TRT yönetimi Odatv'ye açıklama göndermedi. KADEM açıklama yapana kadar beklemeyi tercih etti. Neden mi?

Çünkü, amaç burada açıklama yapmak değil!

Amaç başka: “Bakın iktidarımıza sürekli kaçak silahlarla ilgili suçlamalar yönetiliyordu; bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı” algısı yaratmak!

Yoksa bu konuda bu derece fırtına çıkarılmaz.

SİLAHLAR TSK ENVANTERİNDEN Mİ

Biz haberimizin arkasındayız.

Bu silahların gerçek mi, imitasyon mu olduğu resmi bir açıklamayla ilan edilmelidir. Ama İçişleri Bakanlığı suskunluğu tercih ediyor.

Bir daha soralım; bu suskunluğun sebebi silahların gerçek olması mı? Belgesel için silahların TSK envanterinden alınması mı?

Ayrıca, belgesel için Kız Öğrenci Yurdu niçin depo ya da stüdyo olarak kullanılıyor? Çekimler için neden alınmış izin belgesi yok?

AKP Sözcüsü Ömer Çelik açıklama yapıyor; “bu kadar suçlayıcı haber nasıl yapılır” diyor.

Odatv kimseyi suçlamadı, sadece soru sordu.

Ama Ömer Çelikler FETÖ ile kol kola Ergenekon kumpası sürecinde gazeteci Tuncay Özkan’ın kalemliğin “el bombası”, gazeteci Vedat Yenerer'in antikacıdan aldığı tüfeğin “suikast silahı” olduğu yalanını söylediklerini bize unutturabilir mi? Açalım mı o karanlık kumpas dosyalarını… Siz önce geçmişinize bakın…

Odatv’nin silah konusunda hassas olması ülkenin geleceği anlamında olumludur. Benzeri sorularımızı sormaya devam edeceğiz.

Burası İsveç değil.

Burası Türkiye.

Odabudsman

Odatv.com

Kız yurdunda silah haberinin perde arkası - Resim : 1

Kız yurdunda silah haberinin perde arkası - Resim : 2