Kimdi bu Hz. Musa

Halit Kakınç yazdı…

Farklı bir kültürel sohbet yapalım mı bu yazıda?

Sakın yanlış anlaşılmasın…

Hiçbir inanç grubunu aşağılamak değil niyetim. Sadece bilimsel bir araştırmadır benim yaptığım.

Tevrat’a göre, Yahudi Kavmi, 500 yıl boyunca Mısır’ın içinde esir olarak yaşamış… Ardından bir salgın hastalığa bağlı olarak, 2. Ramses’in halefi Akhenaton tarafından sınır dışı edilmişlerdir.

Kitab-ı Mukaddes’in, bütün bir İbrani tarihinin anahtar bölümü olarak kabul ettiği ‘Çıkış’la ilgili ana olayları ve çıkışı takip eden 40 yılı biraz yorumlayalım mı?

Her şeyden önce, köleleştirilmiş bir halkın kurtarıcısı Musa’nın kim olduğunu saptamaya çalışalım.

Tarihsel verilere göre İbraniler, piramitlerin inşaatında ne köle ne de özgür kişiler olarak hiçbir zaman çalışmamışlardır.

Kitab-ı Mukaddes, hayâlî bir biçimde, salgınların firavuna şantaj yapmak ve böylelikle onu İsrailoğulları’nı serbest bırakmaya zorlamak amacıyla Tanrı tarafından gönderilmiş olduğunu ileri sürmektedir.

Bu göçebelerin, aslında hiçbir zaman bulunmadıkları Mısır’dan, bilmem kaçıncı kolera salgınına, çiftlik hayvanları arasında ayak ve ağız hastalıklarıyla şarbonun yayılmasına neden oldukları için kovuldukları gibi tuhaf bir senaryo vardır.

Kölelik ve sözü edilen salgınlar gerçek dışı olduklarına göre Kitab-ı Mukaddes’in bütün diğer ifadeleri de tartışmaya açıktır.

Kızıldeniz’in ikiye ayrılmasının, akıl ve tarafından kabul edilemeyecek bir şey olmasının yanı sıra bu olay herhangi bir başka masalla da doğrulanmamaktadır.

Dahası ve en önemlisi, Musa’nın Kitab-ı Mukaddes dışında tarihte başka hiçbir kaynakta sözü edilmemektedir.

Hatırlayalım bir yol:

‘Firavun, Mısır’daki İbrani cemaatinin çoğalmasından rahatsız olur ve erkek bebeklerinin öldürülmesini emreder. (Exod-Çıkış 1:16–22).

Musa’nın annesi 3 aylık bebeğini saklar ve riskli bir plan kurar: Bebeği sazlardan yaptığı, ziftleyip su geçirmez hale getirdiği küçük bir sepete koyup Nil’in akıntısına bırakacaktır. (2:1–3).

Musa’nın ablası Miriam, sepeti firavunun kızının su dökündüğü yere kadar izler. (2:4–10).

Gelelim sadede

1) Musa adı, geleneksel bir İbrani adı değildir.

2) Yasalar ve hükümet işleri konusunda uzman birinin, çobanlardan oluşan ilkel ve okuma yazma bilmeyen insanların arasından çıkmış olması mümkün değildir.

3) Musa bu insanlarla aynı soydan geliyor olsaydı, firavun geri gelmelerini önlemek zorunda olduğundan, asi bir halkı Mısır’dan çıkarma görevini vermezdi.

4) Musa; sünnet âdetine öylesine karşıydı ki, olmayı kabul etmesinin yegâne nedeni, İbranilerce lider olarak kabul edilebilmesinin tek yolunun bu olmasıydı.

Kitab-ı Mukaddes’in anlattığı, sulardan kurtulan, asasını bir yılana dönüştüren, değneğini değdirmesiyle kayalardan sular fışkırtan Hz. Musa kimdi o zaman?

Cevap bellidir aslında:

Kitab-ı Mukaddes’in Musa’sı, bir Sümer-Babil söylencesindeki karakterin kopyasından başka bir şey değil.

Bu söylence, sefil bir kadından doğmuş olan Sargon adlı birinin hikâyesini anlatıyordu:

Annesi onu ince dallardan örülmüş bir sepetin içine yerleştiriyor ve oğlunun, kendisinin verebileceğinden daha iyi bir kader bulması umuduyla, sepeti Fırat Nehri’nin sularına bırakıyordu.

Bebek, Akkis adlı bir balıkçı onu görüp de kurtarana kadar kıyı boyunca suyun üstünde ilerliyor... Akkis, onu kendi öz oğlu gibi büyütüyor ve çocuğun şansı Mezopotamya krallık sarayına girecek kadar yaver gidiyordu.

Bir süre Kral Kiş’in içki sunuculuğunu yaptıktan sonra önemli bir devlet memuriyetine getiriliyordu Sargon.

Ardından organize ettiği orduyla Sümerler’i buyruğu altına alıyor ve M.Ö. 2528 yılında, yani Musa’nın doğumundan 1550 yıl ve Tufan’dan 250 yıl önce ilk Babil Krallığı’nın kurucusu oluyordu.

Dostlar…

Kadim Mezopotamya’da, Kenan ülkesinde, Antik Yunan’da, Roma’da ve Hindistan’da 30 kadar tıpatıp buna benzer öykü vardır.

Üç olasılıktan söz edebiliriz bence:

1. Tamamen rastlantıdır bütün bu ortak noktalar.

2. Musa’nın öyküsü, Sargon’un öyküsünün tıpatıp tekrarıdır.

3. Sargon’un öyküsü, Musa’nın öyküsünün bir ön kopyasıdır.

Ben tesir etmiş olmak istemem… Siz verin kararınızı…

Halit Kakınç

Odatv.com

halit kakınç