Kılıçdaroğlu doğru söylüyor ama...

Ahi Evran'ın hangi şehirde kutlanacağından çok, Kılıçdaroğlu'nun asıl üzerinde durması gereken, sermayenin ahlaki olarak nereye savrulduğudur?

İçimden dedim ki:

– “Esası/özü kaçırıyor.”

Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasını dinlerken içimden bu geçti. Çünkü konuşmasında şunlara değindi:

– “Tank Palet Fabrikası'nın değeri kaç lira biliyor musunuz? 20 milyar dolar. Bunu da verdiler Katar'a ve Erdoğan'ın akrabalarına verdiler…”

– “Termik santrallerle ilgili de düzenleme vardı. Erdoğan veto etti. Veto ettiği için de teşekkür ederim. Bakın doğruya doğru, yanlışa yanlış. Merak ettiğim şu: Burada el kaldırıp, bu illa geçsin diyenler birdenbire döndüler ‘yaşasın Reis, bravo Reis' demeye başladı. Sen dün evet diyordun ki, birdenbire hayırcı oldun, yani CHP'nin saflarına geldin…”

– “Ahilik Haftası her yıl kutlanır. Nerede? Kırşehir'de. Fakat gelin görün ki, Kırşehir Belediye Başkanlığını CHP kazandı. Bunları bir telaş aldı, ‘Ahi Evran'ı nerede kutlayacağız?' Kırşehir'de kutlasalar, orada belediye başkanı CHP'li, ‘ne yapalım? Konya'ya alalım.' Konya'da kutladılar Ahi Evran'ı…”

Kılıçdaroğlu bunları birbirinden kopuk parçalar halinde anlattı.

Oysa…

Tümü, hep özünü kaçırdığımız bir bütünün parçaları aslında…

İzah etmeye çalışayım. Çünkü CHP'nin o siyasal-ekonomik çizgiye gelmesinin ülke menfaatine olduğunu düşünüyorum…

Şöyle:

İLK SERMAYE BİRİKİMİ

“Ahi Evran” dendiğinde akla ilk gelen:

Ahlaki-manevi-sosyal esnaf/fütüvvet dayanışmasıdır.

Meselenin iktisadi yönü de vardır. Sosya-ekonomik bir örgütlenmedir Ahi Evran…

– Kadın üreticilerden oluşan “Bacıyan” teşkilatlanması da bulunan- Ahi Evran, Anadolu'daki Türk-Müslümanların ilk sermaye birikimi oluşturma hareketiydi.

Örneğin… Çoğu tarihçi, Osmanlı kuruluşunda bu Anadolu sermaye birikiminin önemli rolünü görmezden geldi. Keza:

Ekonomi bağından koparıldığı için Osmanlı'nın asıl yıkılış sebebi de sağlıklı değerlendirilmez ülkemizde. Türk Müslüman unsurların, üretim, satış, pazarlama, meslek edindirme, işçi-işveren ilişkileri, adil gelir dağılımı dengesi, pazara hâkimiyet gibi yaptığı iktisadi düzenlemelerle oluşan bu ilk sermaye birikimi, Kanuni devrindeki kapitülasyonlar ile darbe aldı. İktisadi zorluk Celali gibi isyanlara sebep oldu. Ticaret, günahkâr ilan edildi!

Daha sonra…

II.Mahmut, 1838 İngiliz Ticaret Anlaşması ile Osmanlı pazarı hâkimiyetini yabancı sermayeye bıraktı ve Ahi Evran tamamen etkisizleşti. Ki…

Tesadüf değildir: Yine bir sermaye birikimi sağlamaya yönelik Yeniçeri örgütüyle, Ahi Evran felsefesini oluşturan Bektaşiler bu dönemde kılıçtan geçirildi.

Katledilen aslında yerli sermaye idi…

Artık toparlayayım:

AL SANA ÖZELLEŞTİRME

Gerek İttihatçılar…

Gerek Kemalistler…

Milli-yerli sermaye oluşturmak için çok mücadele verdi.

Ancak bağımsızlıkçı iktisadi yapı hemen kolay kurulamıyor. Örneğin…

Cumhuriyet o zor dönemlerde ardı ardına kamu yatırımları yaparken, “milli burjuvazi” oluşturmak istedi. Ne yazık ki bu idealizm, (Ahi Evran gibi ticaret kültürünün yıllar önce saray eliyle bozguna uğratılması sonucu) “devlet eliyle zenginleşmeye” dönüştü. Atatürk en yakın arkadaşlarının gözünün yaşına bile bakmadı. Fakat, bu hep kendine faydacı anlayış zamanla siyasetin ana gayesi oldu:

– “Devletin malı deniz yemeyen domuz!”

Kılıçdaroğlu konuşmasında şunu da dedi:

– “Bizim siyaseti zenginleşme aracı olarak gören bir siyaset anlayışına ihtiyacımız yok. Bizim ihtiyacımız namuslu siyasetçiler, halka hizmet eden siyasetçiler. Eğer bir siyasetçi halka değil de ailesine hizmet ediyorsa, devletin en büyük fabrikalarını kendi ailesine, ailesinin ortak olduğu yakınlarına beş kuruş para almadan veriyorsa, bunun adı peşkeş çekmektir…”

Mesele sadece tank -palet fabrikasının özelleştirilmesi değil ki?

Filtre takılmasını şart koşarak özelleştirilen termik santrallerin bugün geldiği acıklı hale bakar mısınız: İnsanı, çevreyi katlediyor.

Yani…

Ahi Evran'ın hangi şehirde kutlanacağından çok, Kılıçdaroğlu'nun asıl üzerinde durması gereken, sermayenin ahlaki olarak nereye savrulduğudur?

Konuşması gösteriyor ki, ekonominin ahlakla bağı koparıldı…

Ekonomik çıkar; ahlakın, hukukun, insanlığın ve vatanseverliğin önüne geçti.

Sonuçta:

Kılıçdaroğlu doğru söylüyor ama kopuk anlatıyor.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

Odatv.com

Kılıçdaroğlu doğru söylüyor ama... - Resim : 1

soner yalçın arşiv