Kılıçdaroğlu başbakan Bahçeli ve Demirtaş yardımcısı

Cüneyt Ülsever yazdı: Kılıçdaroğlu başbakan Bahçeli ve Demirtaş yardımcısı

Son iki yazımda (12.4 ve 15.04) 7 Haziran Seçiminin olası sonuçları üzerine analiz yapmaya çalıştım. Sadece 2-3 puanlık oy kaymasının bile bu seçimde ne kadar önemli olduğunu göstermeye çalıştım. Her seçimde %2-3 oranında “kararsızların” son güne kadar hangi partiye oy vereceklerini kendileri de bilmediği için 7 Haziran Seçiminin sonucunu önden tahmin etmenin çok zor olduğunu iddia ettim.

Seçimin sonucunu HDP’nin barajı aşıp aşmaması muazzam etkileyecek.

“RTE Başkan Olmasın da Ne olursa Olsuncular”ın alacağı tavır da hem HDP’nin, hem de ülkenin makûs talihinin yönünü tayin edecek.

***

Son yazımda belirttim. “RTE Başkan Olmasın da Ne olursa Olsuncular” HDP’ye hendek atlatabilirler ama bu durumda RTE’yi iyice köşeye sıkıştıracak PKK/HDP’liler, seçim öncesi verdikleri sözlere rağmen, AKP ile koalisyon yapabilirler. Merkezde Başkanlık Rejimi karşılığı Yerelde Özerklik için çok büyük tavizler koparabilirler.

“Zira HDP’nin iplerini elinde tutan ve 40 yılını namlunun ucunda/mapusana damında/dağdaki mağarada ‘Dava’ya adamış her PKK’lı ‘Dava’sını her şeyden fazla sever/her şeyden fazla sayar!”

15.04 tarihli yazımda bu durumda “RTE Başkan Olmasın da Ne olursa Olsuncular”ın yağmurdan kaçarken doluya tutulacaklarını vurguladım.

***

Yazılarımda sonuçlar hakkında hiçbir tahminde bulunmadım.

Hangi şartlarda hangi sonuçlar ortaya çıkabilir.

Ben bu yazılarımda sadece olası sonuçların analizini yapmaya çalışıyorum. Yazılarıma olağanüstü ilgi gösterildi. Ancak, üzülerek gördüm ki sayıları çok kısıtlı da olsa “bazı okurlar” yazıları anlamak için okumuyorlar. Onların kafasında bir şablon var, analitik düşünmeye hiç müsait değiller ve ezber çektikleri şablona uymayan herhangi bir analizi değil benimsemeyi, anlamayı bile ret ediyorlar.

Bugün de seçimin olası sonuçlarından birisini irdeleyeceğim.

Ancak, galiba bu kez daha iyimser bir senaryo yazacağım.

***

Bu senaryoya göre HDP yine barajı aşıyor ama AKP ile değil, CHP+MHP ile koalisyon yapıyor!

Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan, Devlet Bahçeli ve Selahattin Demirtaş Başbakan Yardımcısı oluyor!

Bazılarınız “olamaz! MHP ile HDP dünya parçalansa bir araya gelemez!” diyecekler.

Tepki ilk ağızda haklı gözükebilir. Hem MHP, hem de HDP seçmeni böyle bir koalisyona ilk anda çok kızabilir. CHP seçmeni içinde bile büyük tepki koyanlar olacaktır.

Herkes ilk başta kendisini “düşmanla” aynı yatağa girmiş gibi hissedebilir.

Ben bu senaryoyu bu olası tepkileri önden göğüslemeye yönelik bir “panzehir” olarak yazmaya çalışıyorum.

***

Önce hayatın doğal akışından bahsedeyim. Hayatta, istisna durumlar hariç, hiç kimse isteklerini azami seviyede (maksimize ederek) tatmin edemez. Başkaları ile paylaştığımız bir dünyada isteklerimizi çoğunlukla mümkün olan en iyi seviyede (optimize ederek) elde ederiz. Zira isteklerimizi azami seviyeye taşımamız başkalarının isteklerini bertaraf etmeden mümkün değildir.

İsteklerimizi genellikle başkalarının istekleri ile paylaşmak (optimize etmek) zorundayız.

En gerçekçi ve kalıcı tatmin paylaşılan tatmindir!

Bu yazı CHP, MHP, HDP seçmenlerinin isteklerinin mümkün olan en iyi seviyede tatmin edilmesini (optimum seviyeye ulaştırmayı) hedefliyor.

***

Önce HDP ile başlayalım.

Evet, RTE’yi köşeye sıkıştırarak AKP ile koalisyon yapmak 40 yılını “Dava”ya adamış PKK’lılar için tarihi bir fırsat doğuracaktır. Taleplerini azami seviyede elde etme imkânını elde edecekler. Ancak, bunun ücreti ülkenin kahir ekseriyetini karşılarına almak olacaktır. Sadece CHP ve MHP’lileri değil, AKP’li seçmenin büyük bir oranının da hışmını çekeceklerdir.

Koparacakları azami seviyedeki tavizler, belki RTE sultası altında, AKP’nin vermek zorunda kalacağı tavizlerdir.

Üstelik HDP “RTE Başkan Olmasın da Ne olursa Olsuncular”ı aldattığı için onların nefret objesi haline gelecektir.

HDP’ye gönül veren veya vermeyen “normal yurdum insanı Kürtler” de hem RTE’ye Başkanlık yolunu (diktatorya) açtığı için, hem de aşırı taleplere nüfusun %80’inin göstereceği sert tepki sonucu ülkede büyük gerginlik çıkacağı için bu durumdan memnun olmayacaklardır.

“Normal yurdum insanı Kürtler”in haklı talepleri var ama onlar bu ülkenin diğer insanları ile bir arada ve huzur içinde yaşamak istiyorlar.

***

Öte yanda CHP+MHP+HDP Koalisyonunun Kürtlere tanıyacağı her hakka “ne istediler de almadılar, ne istediler de vermedik ki!” diye karşı çıkanlar, “vatan bölünüyor!” diye feryat koparıp CHP ve MHP’yi “ihanetle” bile suçlayacak CHP ve MHP’liler olacaktır.

CHP ve MHP milletvekilleri analarından doğduklarına pişman olabilir, hatta partileri içinde birbirlerine girebilirler.

Onlara çok büyük iş düşecektir!

Ancak “Avrupa Yerel Yönetimler Şartnamesi”ndeki itirazlarını kaldıracak bir Türkiye’de:

1)Devlet okullarında ana dil eğitimi (ana dilde eğitim değil) verilmesi,

2)Özel okullarda istenirse ana dilde eğitim yapılması (ben tüm derslerin Kürtçe yapılmasını isteyecek Kürt ailelerin aklına şaşarım. Beyin formasyonu Kürtçe ile şekillenmiş bir Kürt evladının hangi üniversitede okuyabileceğini, hangi şirkette çalışabileceğini elbette ebeyvenler hesaba katacaktır.)

3)İsteğe bağlı olarak okullarda Kürt Kültürü, Kürt Edebiyatı, Kürt Tarihi dersleri verilmesi,

4)Yerel Yönetimlerin halk ile temaslarında Türkçe yanında Kürtçe dilini de (levhalarda, işaretlemelerde, dilekçelerde, tabii ki sözel ilişkilerde) kullanabilmeleri,

5)Mahkemelerde Kürtçe savunma yapma hakkının tanınması, her mahkemede tercüman bulunması,

6)Güneydoğu’da bazı yerleşim birimlerine Türkçe dışında Kürtçe isim de konulabilmesi,

v.b. bana göre “normal yurdum insanı her Türkün” önünde-sonunda kabullenebileceği haklardır.

Tüm Yerel Yönetimler daha özerk bütçelere kavuşabilirler.

İç ve dış güvenlik, adalet, eğitimin ana iskelet müfredatı, merkezi vergilendirme, büyük yatırımlardan elde edilen gelir ve her türlü nemalanma (örneğin GAP) ise hiçbir koşulda yerel yönetimlere bırakılmayacak ortak alanlardır.

***

1)RTE’nin tüm ihtiraslarının önüne geçen, Başkanlık Rejimine kapıyı kapatan, RTE ile yürütme (Hükümet) arasındaki bağı kopartan,

2)Kürt vatandaşlara makul haklarını veren bir Koalisyon

CHP’lisi ile, MHP’lisi ile, HDP’lisi ile, hatta Başkanlık Rejiminden ürken AKP’liler ile ülkenin takriben %80’nin isteklerini mümkün olan en iyi seviyede (optimum seviyede) tatmin edecektir!

***

Benim aklımın erdiği senaryolar arasında bana en makul gelen senaryo 7 Haziran sonrası (tabii ki matematik olarak mümkün olursa) CHP+MHP+HDP Koalisyonunun kurulmasıdır!

Cüneyt Ülsever

Odatv.com

cüneyt ülsever kemal kılıçdaroğlu Devlet Bahçeli Selahattin Demirtaş arşiv