Kara Kartal'ı kimse tutamaz

BJK, 21. haftada sezonun en iyi maçlarından birisini çıkararak lige tutunmak için son şanslarını kullanan Karabükspor önünde 5-0 galip gelirken Şampiyonlar Ligi’nde lider çıktığı grup maçlarını hatırlattı. Kara Kartal bu futbol ve sonuçla şampiyonluk yarışında olduğunun altını çizmekle kalmadı; motivasyonuyla aynı zamanda önümüzdeki salı gecesi deplasmanda oynanacak Bayern Münih maçı öncesinde ilk sekize kalmak için de yabana atılamayacağını gösterdi. Siyah beyazlıların rövanşı Dolmabahçe’de oynayacak olması da bir avantaj. Galibiyet olmasa da ilk maçta alınacak özellikle gollü bir beraberlik ya da gol atarak alınacak tek farklı bir mağlubiyet bile rövanş için elverişli bir sonuç olabilir. Tabii deplasmandaki galibiyet zor ama neden olmasın? Pepe’nin liderliğindeki birinci bölge ve hemen önündeki Atiba var. Kalede Fabri olgunluk döneminde. Orta sahada Medel ve Tolgay mücadele güçleriyle takımı ateşlerken gününde bir mücadeleci Queresma ve Oğuzhan’la ideal oyun ortaya çıkar. Forvet arkasında Babel ve Talisca her takımın korkulu rüyası. Love ve Negrado da golle rahat buluşabilen forvetler. BJK’nın kulübesi de sağlam ve güven verici. Bir Caner, Lens, Vida var daha…

Karabükspor karşısında attığı her golden sonra bir sonraki golü arayan ve 90 dakika canla başla maça asılan bir BJK izledik. Çok güzel goller de. Yıldızlaşan Talisca’nın frikiği jeneriklikti. İnanılmaz ve şapka çıkarılacak bir frikik. Medel tam bir Kara Kartal oldu ama Vida Pepe ile uyum sağladığında orta sahada daha da katkılı olacaktır. Sonradan oyuna giren Love’un dans eder gibi attığı goller ve arkasından yaptığı danslar da tereyağı kıvamındaydı. Negrado da iyiydi ama gol bölgesinde şanssızdı. Onun baskılı oyunu Talisca’ya gol getirdi. Yetinmeyen ve golü bu kadar isteyen ve gereklerini de yapan bir takım olmak kolay değil. BJK’yı kutlamak gerek. Zor bir fikstür öncesindeki maçta üç puanla çıkmak ve zirveye yaklaşmak da maharet. Lider GS ile BJK arasında şimdi sadece dört puan var.

ARDA TAKIMDAKİ DENGELERİ BOZDU

Geride bıraktığımız hafta kötü bir oyunla FB karşısında evinde sahadan mağlup ayrılan Başakşehir’in liderliğine Antalyaspor karşısında aldığı üç puanla son veren GS ve iyi bir futbolla haftayı üç puanla kapatan FB de haftayı karlı kapatan takımlardı. Oynadıkları futbol ve aldığı sonuçlarla sonuna kadar şampiyonluk yarışında iddialı olduklarını ortaya koydular. Başakşehir’in bir duraklamaya gideceğini söylemek kehanet olmaz son maçtaki görünümüyle. Arda’nın da katkısının olmadığı bir yana, takımdaki dengeleri bozduğu söylenebilir.

İlk dört sırasının altındaki 5-9. sıralarda yer alan takımlar söz birliği etmişçesine geride bıraktığımız haftayı birer puanla kapattılar. 5. Kayserispor sahasında 8. sıradaki Sivasspor’la, 6. Trabzonspor deplasmanda son haftalarda iyi giden Gençlerbirliği’yle, 7. Göztepe de 17. Sıradaki Osmanlıspor ile evinde berabere kaldılar. Haftanın en karlı ekibi ise kuşkusuz tek deplasman galibiyetini rakibi Alanyaspor’u ateş hattına çekerek alan Konyaspor oldu.

NE YAPTIN GÖZTEPE?!

Haftayı 5-9. sıralarda olup beraberlikle kapatan takımlardan İzmir ekibi Göztepe’ye ayrı bir paragraf açmadan olmaz. Sarı kırmızılılar Osmanlı karşısında 2-0 öne geçtikleri maçta ilk ve ikinci yarının son anlarında (ikincisi penaltı) kalesinde gördüğü gollerle beraberlikle yetinmek zorunda kaldı. Yoksa Trabzonspor’un iki puan önüne geçecek, 5. sıradaki Kayserispor’la aynı puanda olacaktı. Çok ekonomik bir kadroya karşın baştaki ligde kalma hedefini revize edip vites yükseltip ligi beşinci sırada tamamlayarak 48 yıl sonra Avrupa hedefi koyan ve en azından “Neden olmasın?” diyen Göztepe için bu sonuç iyi olmadı. FB ve Alanyaspor gibi başka son dakika kazaları da var Göztepe’nin. Bu konuda farklı bir konsantrasyon ve profesyonel tavır gerekiyor belki de. Bir kez daha Tamer Hoca’nın dikkatine getirmiş olalım.

Osmanlı karşısında hem çok iyi oynayıp hem de şeytanın bacağını kırıp 21. Haftada golle tanışan ve son golün hazırlayıcısı Gouffran’ı kazandı Göztepe. Sadece bu değil; Demba Ba da hazır olduğunu gösterdi ve ikinci maçında golle tanıştı. Golün yanında oyuna katkısı, nefis frikiği, kalecinin güçlükle kurtardığı ve kreatif hareketlerle topu getirip çektiği şut akıllarda kalmanın yanında tribünü fethetti.

Göztepe nedense kendi sahasında tutuk başlıyor; iki hafta önce sahadan beraberlikle ayrıldığı Kayserispor maçında da Osmanlı karşısında olduğu gibi tutuk başlamıştı. Tutuk 20 dakikalar neredeyse maçın dörtte birlik bölümünü oluşturuyor. Buna dikkat etmeli. Baştan itibaren kendi sahasında ısıracak ve rakibin oyununu bozacak bir oyun planı daha iyi olmaz mı? Bakmak gerekir. Bir de, santrfora şişirilen toplarda iki taraftan paralel koşu yapacak oyuncu gerekiyor; yalnız kalan forvet defans arasında eriyor. Buna da bir çözüm bulması gerekiyor Tamer Tuna’nın.

Öte yandan Göztepe’nin yediği üç gol de pisipisineydi! İlkinde Kosanoviç-Beto anlaşmazlığı… İkincisinde yine defans-Beto anlaşmazlığı ve tereddütlü bir çıkış… Üçüncüde ise sakatlanan Kadu’nun yerine giren Reis’in hiç gerek yokken ittiği forvet yüzünden gelen penaltı. Hep söylediğim gibi, Göztepe kolay gol yiyor, bu tablo bir ara düzelmişti oysa. Hep de kaleci gününde olamayabiliyor Trabzonspor karşısındaki gibi.

Haftaya deplasmanda kendini bulan Gençler’le oynayacak Göztepe. Ancak sarı kart cezalısı takımın dinamosu Castro ve “mekanın yeni sahibi” Beto’dan yoksun olarak. Son maçta sakatlanan Kadu’nun yerini Reis kapatabilir fakat iki önemli ismin yokluğunda Tuna bakalım ne yapacak? Muhtemelen sağbekte Sabri, orta alanda Scarione veya geçen hafta affedilen Tayfur’la başlayacak bu hafta Göztepe. Scarione’nin kazanılması ve takıma yararlı olması da Tuna’yı bekleyen bir ev ödevi. Göztepe’nin bu hafta sloganı “Yenemezsen yenilme” olacak.

BORDO MAVİLİLER BERABERLİĞE DEMİR ATTI

Trabzsonspor Rıza Çalımbay’la motivasyon yakalayarak geçtiği yükseliş dönemini durgunluğa bırakarak son beş maçta ikisi evinde üçü deplasmanda olmak üzere berabere kaldı. Beş maçta altı gol attı, altı gol yedi. Gol atan ama gol de yiyen bir takım. Defansta sıkıntısı var. Bu hafta da evinde lig ikincisi yaralı Başakşehir karşısında. Üç ihtimalli bu maç haftanın maçı olacak. Trabzonspor kazanırsa beşinciliği garantileme ve daha üst sıraları zorlama şansını arttıracak. Beraberlik ya da mağlubiyet halinde beşincilikten yukarısını hayal etmekten uzaklaşacak.

LİGİN ALTI ISINIYOR

Ligde ilk sekiz sıradaki takımlar dışında 10 takım düşme potasında diyebiliriz. 10. sıradaki Bursaspor’un toparlayacağını, daha üst sıralarda bir yer bulabileceğini belirtmek kehanet olmaz. Ancak üç puanlı ligde daha 13 hafta var ve 6-7-8. sıradaki takımlar da istimden uzaklaşırsa ve çok puan kaybederlerse tehlike çanları onlar için de çalabilir. Tabii alttaki takımların da bunun için çok puan toplaması gerek kalan maçlarda.

22. haftaya girerken Karabükspor’un puan ve ortaya koyduğu oyun itibarıyla ligden düşmesi sürpriz olmayacak. Ligden düşen iki takımdan birisi Ankara’dan, birisi Antalya’dan olabilir. Gökçek sonrası Osmanlıspor ve yönetim krizi yaşayan Antalyaspor daha yakın gözüküyor ama daha 13 hafta olduğunu bir kez daha hatırlatalım.

M. Ayhan Kara

Odatv.com