"Gece sokakta ne işi var" demeden, kadınları korumak için o yöntemi devreye soktular

Elif Aktuğ yazdı...

Üstüne basa basa şunu söylüyorlar, “Kadını korumaktan bahsetmeyin, erkek şiddetinden bahsedin. Kadın korunmaya muhtaç değildir ama erkek şiddetine maruz kaldığı için, erkek şiddetiyle baş etmenin yolları bulunmalıdır.”

İngiltere’de kadına yönelik şiddetle alakalı tedbirler alınmasından bahsediliyor bir süredir, zira bir yılda yüz küsur kadın şiddete uğradı ve/veya öldürüldü. Şimdi gündeme getirilen şey, gece kulüplerinde, bar ve pub’larda sivil polislerin dolaşması ve amaç şüphelileri bir sorun yaratmalarına fırsat vermeden yakalamak.

Şiddet daha çok sokakta bu memlekette, aile içi şiddet de var elbette ama asıl sorun sokak!

Kadının gece sokakta ne işi var arkadaş, içki içilen yere ne diye gidiyorlar kadın başlarına demiyorlar; ilginç değil mi?

SÖZLÜ TACİZ BİLE EDEMEZSİN

İngiltere İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koymayan ülkelerden, zaten kendi hukuk sistemleri sıkı diye kabul etmediler diye düşünüyorum. Kadını, daha doğrusu insanı koruyan kollayan kanunlar var, uygulanıyor da. Geçen yıl, bir kahvecide otururken kocama ve bir arkadaşına musallat olan ve diğer müşterileri rahatsız eden bir kişi, şikayet üzerine ağar topar polis tarafından alınmıştı. Bu kişi, şikayetçilere belirlenen para cezasını ödemek zorunda bırakılmıştı. Muhtemelen içkiliydi, sokak serserisiydi ama kanunlar acımamıştı adama…

Kimse kimseyi rahatsız bile edemez yani, sözle bile olsa.

Sokak kameralarının dünyada en fazla olduğu ülkelerden biri burası, yeniden fon aktarılarak çok daha fazla kamera konulması tartışılıyor, Galler de dahil olmak üzere.

Geçen hafta parlamentoda konuşuldu, taciz mevzuu. Borisciğimiz de bunun üzerine güvenliği artırmak için bir dizi acil önlem adımı atılacağından bahsetti. Bu kadar basit yani, ortada bir sıkıntı var, bir sorun var, bu dile getiriliyor ve Başbakan da bir hal çaresi arıyor; anında!

UYANIKLIK PROJESİ DEVREDE

Hem üniformalı ve hem sivil polisler şüphelileri anında tespit etmeye çalışacak; aslında 2019’da başlatılan Project Vigilant-Uyanıklık Projesi adı verilen sistem, gece kulüplerinin kapandığı saatlerde özellikle insanların güvenli hissetmeleri için polislerin devriye gezmelerini içeriyor. Daha iyi aydınlatma ve sokak kameralarının iyileştirilmesi ve sayılarının artırılması içinse “güvenli sokaklar” fonuna 45 milyon pound para aktarılacakmış.

Şahane değil mi, sorun tespiti ve hoop çözüm odaklı zihniyet, alışık değiliz biz ama burada böyle oluyor.

Borisciğim ayrıca bu tedbirlerin kadınların yürüdüğü ıssız yollarda daha fazla alınacağını söyledi, tam “ekonomiyi batırdı” diye gıcık olurken bu adam öyle bir şey söylüyor ve yapıyor ki, içime sokasım geliyor. Geçen hafta yine yüklendiler bizim reise, başkanlık konutu için 60 bin pound harcamış da, ödenek nereden çıkmış da, şimdi sırası mıymış da; ya adam Başbakan, azıcık şekil yapmış evine ne var, artık laf söyletmem dağınık saçlıma, yeter ki kadın hakları desin, kadınları koruyacağım desin…

TEHLİKE SADECE GECE GELMEZ

İşçi Partisi milletvekili Stella Creasy, bunların harika önlemler olduğunu ve hükümet kararlarını desteklediklerini söyledi. Ama sadece gece kulüplerinin dışında/civarında alınacak önlemlerin yetmeyeceğini de ekledi. “Geçtiğimiz hafta öldürülen Sarah Everard mesela, bardan çıkmamıştı sadece gece evine gitmeye çalışıyordu” dedi. Gündüz koşuya çıkan kadın da tacize uğruyor neticede, sayın vekil haklı bu konuda. Ayrıca tacize uğrayan kadınların neredeyse yüzde sekseni, yaşadıkları tacizin kamusal alanda gerçekleştiğini söylemiş.

Eh demek ki, içki ve gece hayatı bütün kötülüklerin anası değil!

Yine söylemeden edemeyeceğim, yaşadığım kasabadaki sivil toplum kuruluşlarında çalışan bir kadın şöyle bir öneri getirdi, “Gece çıkan erkekler ineklere takılan çanlardan taksın”…

Yok delirmedi bu tarz önerileri yapanlar, sadece hak ve hukuk ihlalinin pek az olduğu bu memlekette, daha tuhaf ve radikal çözümler arıyorlar. Çünkü olacak şey değil, birinin hakkını bir şekilde yemek veya sözle bile tacizde bulunmak! Mantıkları almıyor.

ÇÖZÜMÜ BULDUM SANIRIM!

Aman olur öyle şeyler, aman ses etmeyeyim kocam duymasın, aman işimi kaybederim sesimi çıkarmayayım, ben de gömlek düğmemi fazla açmışım hata biraz da bende, elalem ne der” gibi bizim kadının, hepimizin bir zaman sustuğu şeye burada susmuyorlar şekerim!

Kadın düşmanlığı ve kadına şiddet bir nefret suçudur diyorlar, cezası en ağır şekilde çekilmeli diyorlar. Sicile işlenmeli ve ayıplanmalı diyorlar, şimdilik hükümet cezaları artırmak için bir şey yapmıyor ama polis sayısının artırılması konuşuluyor. 20 bin polis istihdam edilecek dendi ama 2010’dan beri zaten polis sayısı azaltıldığı için bunun şimdilik yetmeyeceğini ve göstermelik bir tedbir olduğunu söylüyor muhalefet.

Gönül istiyor ki, sadece evvelki gün İzlanda’da patlayan yanardağı konuşalım, fotoğraflarını paylaşalım, ne bileyim aşktan meşkten söz edelim. Meghan’ı gömelim, Kraliçemize övgüler düzelim! Dünyanın geldiği yere bak arkadaş, bir avuç tacizci tecavüzcü ve sapık yüzünden kimsenin yüzü gülemiyor. Şüphe uyandıran, şikayet edilen ve sicilinde bu ayıplı suçlar olan erkeklere aşı yapılsa ya, anında! Bak bu önemli, hazır herkes aşılanırken; Borisciğime mail atayım durun siz.

Odatv.com

arşiv