İtiraf etti 4 yıl sonra atıldı

Savcı önce "Tanık" yapıldı, mesleğe devam etti. 4 yıl sonra FETÖ'den ihraç edildi. İlginç olayın hikayesini Can Özçelik yazdı...

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) FETÖ üyesi oldukları iddiasıyla haklarında soruşturma yürütülen 9 hakim ve savcıyı meslekten ihraç etti.

15 Temmuz’un üzerinden 4,5 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen halen FETÖ ile bağlantısı olduğu yeni tespit edilen isimlerin çıkması normal mi? Bu sorunun yanıtı: “Evet, normal.”

Ancak ihraç edilen kişiler 15 Temmuz’dan sonra mesleğe alınıyorsa, işte burada durup düşünmek gerekecek.

Şimdi başka bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.

On binlerce ihraca rağmen örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki yapılanmasına karşı operasyonlar sürüyor.

Kuşku yok ki; FETÖ ile mücadele sistemli yapıldığı zaman başarıya ulaşır. Ancak bu sistem neye veya kime göre?

Şunu demek istiyorum...

Sistem içerisinde var olan örgüt militanlarını temizlemede en etkili olan şey “İtirafçılık.” Ama ya itirafçı olmazsa ne yapacağız? İşte bu sorunun yanıtını aramak gerekir.

Yani, kendisi ya da başkası onun hakkında itirafçı olmasa asla ilgili kişiye ulaşamayacağız. Peki, o itirafçının akıbeti ne olmalı?

İTİRAFÇI "TANIK"

Şimdi buna bir örnek.

Yıl: 2016.

15 Temmuz darbe girişimi üzerinden aylar geçmiş, FETÖ bağlantılı olan hakim ve savcılar hızlı bir şekilde ihraç edilmeye başlamıştı.

Cumhuriyet Savcısı M.A., göreve devam ederken o dönemki adıyla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) çağrısıyla önce bir dilekçe yazarak, daha sonra da direkt kurul üyelerine giderek, daha önce örgüt içerisinde yer aldığını anlattı.

Hakkında hiçbir adli ve idari işlem olmamasına rağmen itirafçı olan savcı, “Tanık” yapıldı. Savcı, FETÖ içerisinde kendisiyle beraber yer alan ve o dönem halen görevde olan onlarca meslektaşının da adını verdi. İfadesinde FETÖ’den 17-25 Aralık’tan sonra ayrıldığını iddia etti. Örgüt evinde kaldığı kişileri isim isim anlattı. Verdiği isimler ihraç edildi. Savcı M.A’nın ifadeleri iddianamelerde kullanıldı.

“Tanık” sıfatıyla verdiği ifadeye göre; örgütün isteği üzerine Polis Akademisi sınavlarına girdi. Örgüt yöneticileri yüzündeki yaranın sorun olmayacağını söyleyerek, M.A’yı yaranın tedavisi için özel bir hastaneye götürdü. Burada yüzündeki yara için yağ dokusu enjekte edildi.

Sınavdan önce kendisine bir deneme kitapçığı verildiğini anlatan M.A., “Polis Akademisi yazılı sınavına girdiğimizde soruların yüzde 60’ının bize verilen kitapçıktaki çözdüğümüz sorular olduğunu gördük” dedi.

Ancak onun kafasında farklı bir meslek vardı.

Hukuk Fakültesini kazandığını ve hayalindeki meslek olduğu için buraya devam ettiğini söyleyen M.A., üniversiteye giderken örgüt evinden ayrıldığını ve ailesinin yanına döndüğünü ifade etti.

İFADE VERDİ 4 YIL DAHA MESLEĞİNE DEVAM ETTİ

M.A., 2016 yılında verdiği bu ifadelerinden sonra mesleğini sürdürmeye devam etti.

Ve...

Bu kişi 2020 yılında, yani 4 yıl sonra meslekten ihraç edildi.

Şimdi sorulması gereken soru şu:

Örgüt bağlantılı olduğu için meslekten atılan M.A. için neden ifade verdiği 2016 yılında işlem yapılmadı?

M.A’nın ifadeleri soruşturma ve iddianamelerde neden “Tanık” olarak kullanıldı?

Bu kişi “Tanık” ise neden meslekten atıldı?

FETÖ içerisinde olduğunu 2016 yılında anlatan bir savcı, 4 yıl boyunca nasıl meslekte kalabildi?

FETÖ ile irtibatlı olduğunu anlatarak “Tanık” olarak ifade veren hakim ve savcılar içerisinde hala görevde olan var mı?

15 Temmuz’dan sonra mesleğe kabul edilen hakim ve savcılar içerisinde de “Tanık” sıfatıyla ifadesi alanın hakim ve savcılar bulunuyor mu?

Tabii bu sorular çoğaltılabilir ama yanıt verecek tek bir yer var: HSK!

Can Özçelik

Odatv.com

İtiraf etti 4 yıl sonra atıldı - Resim : 1

hsk savcı arşiv