İtalya 1919 Türkiye 2019... 100 yıllık fark

Toygun Atilla yazdı...

Toygun Atilla

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) 2019’da kuruldu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki TGA, Türkiye'yi iç ve dış turizm pazarında marka ve cazibe merkezi haline getirmeyi hedefleyen, bu yönde çalışmalar yapan bir kurum.

Önümüzdeki yıl 100.yaşını kutlayacak olan cumhuriyet, kurumsal, organize ve profesyonelce turizm tanıtımına sadece üç yıl önce start verdi.

Türkiye, TGA aracılığı ile bugün 200 ülkede Türkiye'nin tanıtımı için operasyonlar yapıyor.

CNN International, BBC, Al Jazeera ve Euronews'te Türkiye'nin tanıtım reklamları dönüyor.

Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Kuzey, Güney Amerika kıtaları, Asya ve Pasifik'teki ülkelerde "Türkiye'ye gelin" çağrısı yapılıyor.

Oysa,

Türkiye'nin turizmi tanıtmak için 2019'da yani sadece üç yıl önce kurduğu ve işlevsel hale getirdiği TGA gibi kurumsal bir anlamdaki oluşumun İtalya'daki muadilinin kuruluş tarihi 1919'du.

Yani

103 yıl önce...

Dünyada turizmden en çok gelir elde ilk 5 ülkeden biri olan İtalya, turizmin ülke ekonomisine katkısını yıllar öncesinden keşfetmişti.

Hiçbir başarı sebepsiz değildi.

Dünyada TGA’nın muadili olan tanıtım ajanslarının kuruluş tarihleri ise şöyle sıralanıyordu:

İtalya: 1919

Almanya: 1948 (2.Dünya savaşının hemen ardından)

Singapur: 1964

İngiltere: 1969

Tayland: 1979

ABD: 1981

İspanya: 1982

Fransa: 1987

Dubai: 1997

Türkiye: 2019

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, iletişime önem veren bir siyasetçi.

İki gün önce bir grup meslektaşımla kendisi ile birlikte yaptığımız sohbette, "özgürlükçü" "kutuplaştırmadan uzak" bir dile ve düşünce tarzına sahip olduğunu gözlemledim.

Alışageldik siyasetçi profilinden uzak bir isim.

Zaten kendisini de "siyasetçi" olarak tanımlamıyor.

Türk turizmindeki çıtayı yükseltmek önceliği.

Türkiye'ye anlık giren turist sayıları anlık veriler halinde cep telefonundaki uygulamada.

Rakamlara da, sektöre de hakim.

Türk turizmine vermek istediği vizyonu konuştuğumuz sohbet boyunda, vurgu yaptığı, kendisinin de oldukça mustarip olduğu konulardan biri ise "merdiven altı gazetecilik" diye tarif ettiği kavramdı.

Gerçek gazeteciliğin, tu kaka ilan edildiği ortamlarda, özellikle sosyal medya çöplüğünde, kimlerin kontrolünde olduğu belli olmayan "merdiven altı" gazetecilik ortaya çıkmıştı.

Hakikatin yalnızlaştığı ortamlarda beliren "merdiven altı gazetecilik" hedef gözetmiyordu.

Yalan, iftiranın menzilinde herkes olabiliyordu.

Bunun içinde ehliyet sahibi gazeteciler ve gazetecilik sürdürebilir olmalıydı.

Tüm bunlar, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un ağzından çıkanlardı.

Kendisi de bu manipülasyonun yakın zamanda hedefi olmuştu.

Restorasyonu süren Kız Kulesi'nin yıkıldığı ve Bodrum'daki kendi otel arazisini 25 bin metrekare büyütmek için kendi bakanlığına başvurduğu yönündeki iddialardan nasibini almıştı. İşin ilginç yanı bu başvurunun tarihi 2012'ydi. Kendisi de o sırada bakan değildi.

Elbette ki "merdiven altı gazetecilik" için bunun bir anlamı yoktu.

Gerçeğin ne olduğu yazılsa da, yalan yeni şekli ile aylar sonra dolaşıma girebiliyordu.

Bakan Mehmet Nuri Ersoy'un söylediklerini çok iyi anlayabiliyordum.

Ancak sonucu konuşuyorduk.

Süreç nasıl gelişmişti;

Kutuplaşmış dil, nefret söylemleri, "merdiven altı gazeteciliği" doğurmamış mıydı?

Bugün özlediğimiz "merkez medya" neden yoktu?

Aydın Doğan, bir zamanlar basının amiral gemisi Hürriyet Gazetesi, CNN Türk'ü elinden çıkarmak zorunda kaldı.

Merkez medya yok olduğunda geriye ne kaldı?

Toygun Atilla

Odatv.com

İtalya 1919 Türkiye 2019... 100 yıllık fark - Resim : 1
mehmet nuri ersoy kültür turizm bakanlığı Türkiye turizm tga toygun atilla