ABD’nin fikir önderi : IŞİD tehlikeli değil

Ukrayna krizinin Haziran direnişiyle sarsılan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarını kurtardığını birkaç kez yazdım. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi...

Ukrayna krizinin Haziran direnişiyle sarsılan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarını kurtardığını birkaç kez yazdım. Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesi ve ardından Ukrayna üzerinde tehdit oluşturması ABD için büyük önem oluşturuyordu. Tam 17-25 Aralık tarihlerinde telefon konuşmalarının, yolsuzlukların, rüşvetlerin ortalığa saçıldığı anda, bir tek Topçu Kışlası için çıkan direnişin o dönemde sinik olması tamamen Karadeniz’in kuzeyindeki gelişmelerle ilgiliydi. Sonuçta ABD, Erdoğan ile devam etme kararı aldı, zira Erdoğan’ın gitmesi halinde oy ve hız kaybedecek AKP’nin bir “koalisyon” ortağı olma ihtimali belirmişti. Ya da en azından zayıf bir hükümetle devam etmek zorunda kalacaktı AKP. Bunu ABD göze alamadı.

Yalnızca Ukrayna meselesi değil, Suriye meselesi de büyük sorun oluşturuyordu ve Türkiye’nin bu döneme “istikrarlı” bir hükümetle girmesi büyük önem arz ediyordu. ABD’yi Türkiye’deki hiçbir yolsuzluk veya benzeri insan hakları ihlali ilgilendirmez. Sonuçta onlar Ortadoğu bölgesinin yeniden düzenlenmesi ile ilgililer ve bunun için baştaki hükümetin kendilerine bağlılığı önemlidir. Nitekim Montrö anlaşmasını ihlal eden ABD gemileri Karadeniz’de fazla kaldığı için Rusya’nın nota vermesi, ABD savaş gemilerinin “gir-çık” yapmasına da hükümetin izin vermesi, AKP hükümeti dışında bir başka hükümetle, hele bir koalisyonla mümkün olmayabilirdi. ABD’nin işi şansa bırakmayacağı da açıktı.

OBAMA UKRAYNA KRİZİNİ DİKKATLE İZLİYOR

Nitekim, İngiliz basını bu konuyu bugünkü yazılarında daha net ortaya koyuyor. Yazıda, Ortadoğu’da yaşanan cihat sorununa rağmen, Obama’nın Batı’daki Ukrayna krizini dikkatle izlemesine dikkat çekiliyor. Gazete, Ukrayna Eski Başkanı Yanukoviç’in devrilmesinden bu yana, Putin’in Ukrayna’ya yaklaşımını tahmin etmenin güçleştiğini de öne sürüyor. Kırım’ın ilhak edilmesinin ardından Rusya’nın Doğu Ukrayna’yı işgal edebileceği endişesinin de arttığı belirtiliyor. Batı’nın yaptırım uygulama tehdidinin etkili olduğu belirtilen yazıda, Putin’in Batı’dan gelen tehditler nedeniyle sınırdaki birliklerini geri çektiği ve daha yumuşak bir dil kullanmaya gayret ettiği söyleniyor. Ukrayna’nın yeni başkanı Poroşenko’ya Rusya’nın ılımlı yaklaştığı ifade edilen yazıda, ayrılıkçıların düşürdüğü Ukrayna askeri uçağı hatırlatılarak, Rusya konusunda kuşkucu olmak gerektiği öne sürülüyor Batının Rusya’yı yeni yaptırımlar konusunda uyardığını yazan gazete, Washington’un biraz geriye çekilip beklemesini ve diplomasinin sonuçlarına göre karar vermesini öneriyor.

ABD’NİN MÜTTEFİKLERİNİ TEHDİT EDEN GELİŞMİŞ ORDULARA SAHİP ÜLKELER OLACAK

Bu arada IŞİD ile ilgili de görüşlere yer verilen gazetede, Francis Fukuyama’nın kaleme aldığı yazıda, IŞİD krizi nedeniyle Batının asıl tehlikeyi gözden kaçırdığı öne sürülüyor. Yazar, bugün Batının karşısındaki tehditlerin ne olduğunu ve bu tehditlerin önceliğinin nasıl olması gerektiğini soruyor. Fukuyama, Rusya ve Çin sorunları dururken, Ortadoğu’daki terörizmin öncelikli sorun olduğu fikrinin tartışmalı olduğunu söylüyor. Suriye ve Irak’ta yaşananların, Suudi Arabistan ve İran’ın çatışmasının bir yansıması olduğunu belirten yazar, Irak işgalinde 150 bin askerle mezhep çatışmalarını kontrol edemeyen Batının, bu krize müdahaleden kesin bir sonuç almasının zor olduğunu yazıyor. Fukuyama’ya göre; IŞİD’in radikalliği kendi kendisini engelleyecek, ancak ABD’nin müttefiklerini tehdit eden, Rusya ve Çin gibi sanayileşmiş ve gelişmiş ordulara sahip ülkeler olacak.

KERKÜK PETROLÜ SADECE KÜRTLERİN OLACAK

Öte yandan Guardian gazetesi, Kürtlerin her zamankinden daha kararlı olduğunu yazdı. Gazete, Irak’ın güneyinde yaşananları bir “felaket” olarak nitelerken, Kürtlerin uzun süreli hayallerine yaklaştıkça Erbil’de mutluluğun arttığını öne sürdü. Haberde, geçmişte ulusal amaçları konusunda çekingen davranan Kürtlerin bugün “yeni bir gerçeklikten” bahsettiği belirtiliyor. Gazete, Irak Parlamentosu Kürt Ekonomik Komitesi Başkanı Muhama Halil’in, “Kerkük nihayet Kürtler için petrol üretecek. 70 yıldır Kerkük’te ürettikleri petrolle, bizi öldürmek için silah alıyorlar. Nihayet kendi petrolümüz var ve bu petrol sadece Kürtlerin olacak,” sözlerine yer verdi. Suriye, Türkiye, İran ve Irak’ın Kürtlerin özerk bölge yönetiminden memnun olduğu, ama bir Kürt devleti kurulması yönündeki bir açıklamanın özellikle Türkiye’yi rahatsız edeceğini de kaydetti.

Haber şöyle devam ediyor:

Kürtler bölgede ikili bir strateji izlediler ve bir yandan Türkiye'yle yakın ilişkilerini sürdürürken diğer yandan Bağdat'ın sınırlarını zorladılar. Bugün Kürtler, Kerkük'teki petrol üzerinde haklarını ileri sürmek ve çıkarlarını korumak konusunda her zamankinden daha kararlı görünüyor.

Bir başka önemli İngiliz gazetesi Times, Irak’ta yapılan istihbarat operasyonuna geniş yer verdi. Amerikan askeri hava araçlarının Irak ava sahasında uçtuğu belirtilen haberde, IŞİD ile ilgili istihbarat toplandığı ve olası bir operasyonda vurulacak hedeflerin belirlendiği ifade edildi. Gazete ayrıca İran’a ait uçakların da istihbarat amacıyla uçuş yaptığını öne sürdü. Bunun yanı sıra Beşar Esad’a ait hava birliklerinin Batı Irak’ta saldırılar yaptığının da Amerikalı yetkililer tarafından teyit edildiği ifade ediliyor. Haberde dikkati çeken bir başka nokta da, Irak operasyonlarında şu ana kadar İran ve ABD arasında bir ortaklık yapılmadığı konusu.

Gazete, IŞİD’in Hadisa barajını ele geçirmek için mücadele ettiğini ve bunun faciayla sonuçlanabileceğini yazıyor. Buna göre örgüt, barajın kapaklarını açarsa Kerbela kentine kadar etkili olabilir ve Bağdat’a giden yolla kesilebilir.

ARAPÇA KONUŞAN ABD ASKERLERİ IRAK’A GİTTİ

Times gazetesi ayrıca yeşil bereli ve Arapça konuşan ABD askerlerinin Irak’a giden 300 kişilik ekip içinde yer aldığını da öne sürdü. Haberde, yeşil berelilerin Irak ordusunu eğiteceği ve büyük bir savaş planı yapacağı belirtiliyor. Bir grup daha yeşil berelinin Irak’a gönderileceğini iddia eden gazete, askerlerin yanlarında götürdükleri bilgisayar sistemleri sayesinde CIA’den doğrudan istihbarat alabileceğini kaydediyor.

Daily Telegraph gazetesi de bugünkü haberinde Maliki’nin ABD’nin birlik çağrısına verdiği olumsuz yanıtı ele alıyor. Gazete, Maliki’nin bu çağrıyı bir darbe girişimi olarak tanımladığı ve yanıt olarak “Acil Ulusal Hükümet çağrısında bulunmak, Anayasa’ya ve siyasi sürece karşı bir darbedir” şeklinde cevap verdiğini kaydetti. Maliki haklı olarak geçtiğimiz Nisan ayında yapılan seçimleri kazandığı için hükumetin başında kalmakta ısrar edecektir görüşü paylaşılan yazıda, bazı Sünni aşiret liderlerinin Erbil’e giderek, önümüzdeki günlerde kimlerle müttefik olacaklarını görüştükleri iddiası da yer alıyor. Bu arada Şii, Kürt ve Sünnilerin müttefik olarak IŞİD’e karşı birleşmelerinin zor olduğu da ifade ediliyor.

ORTADOĞU’DA ABD MÜDAHALESİ SÖZ KONUSU

Göründüğü gibi Ortadoğu alabildiğine karışık, ama Obama hükümetinin Ukrayna üzerinde daha hassasiyetle durduğu da çok açık. IŞİD’in bir süre daha bölgede kalacağı, mıntıka temizliğine devam edeceği ve ancak ondan sonra bölgeden çekileceği ve ABD’nin müdahalesinin söz konusu olduğu görülüyor.

Dün Barzani “Artık halkımızın kendi kaderini tayin etme vakti geldi” açıklamasından birkaç saat sonra ABD Dışişleri Bakanı Kerry, “Irak’ın bütünlüğünden yanayız” şeklinde bir cevapla, Barzani’ye kibarca, diplomatikçe, “otur oturduğun yerde” mesajı göndermiş oldu.

Bakalım önümüzdeki günler neler getirecek? Başımızı tamamen cumhurbaşkanlığı seçimlerine daldırdığımız için ne ülkenin kuzeyinde ne de güneyinde olanlarla pek ilgilenmiyoruz, oysa ortalık sanıldığından çok daha karışık.

Kaynak: BBC

Mümtaz İdil

Odatv.com

ABD Ukrayna Irak ortadoğu obama IŞİD arşiv