“İşçinin ölebileceğini bilmesi lazım”

“Dinleniyoruz” diye isyan ettiğimizde gevrek gevrek gülüp “suç işlemiyorsan neden rahatsızsın” diyorlardı. “Özel hayat” dediğimizde “genel genel”...

“Dinleniyoruz” diye isyan ettiğimizde gevrek gevrek gülüp “suç işlemiyorsan neden rahatsızsın” diyorlardı.

“Özel hayat” dediğimizde “genel genel” diye bağırıyorlardı.

Şimdi önümüz arkamız tape.

Muhteşem Yüzyıl’ı bıraktık, Muhteşem Erdoğanlar’ı dinliyoruz gözlerimiz kapalı.

Başbakan’ın dün teyid ettiği Milgem bölümünü kaçırmayın derim.

Hani şu Erdoğan’ın tarihi ihaleyi iptal ettirip yandaş sermayeye yedirdiği bölüm.

Şöyle anlatalım…

Koskoca ordusu olan Türkiye’nin 20 yıl önce bir savaş gemisinin sadece yüzde 2 buçuğu milliydi. Denizaltısının yüzde 5’i. Hücumbotta sıfır çekiyordu.

Bazı askerler meseleyi dert edindi.

Elin oğlu nasıl yapıyor gidip bakalım dediler.

1993 yılında işe iki denizci mühendisi Hollanda’da savaş sistemleri yazılımı yapan HSA firmasına göndererek başladılar. Bir yıl sonra 11 denizci mühendis daha.

Gidenler “kendi gemimizi kendimiz yapalım” hülyasını başlattılar.

HEPSİ İÇERDE

İlk ürünleri “Knox” sınıfı gemiler için “komuta kontrol konsolu” üretmek oldu.

Sonra Gölcük’te yedek parça merkezi kurdular..

Yabancı sermaye payını adım adım azalttılar.

O hayal adım adım gerçekleşti.

Tasarımı tamamen Deniz Kuvvetleri’ne ait olan 12 gemilik ilk milli savaş gemisi inşa projesi olan Milgem’e kadar geldi.

İçerdeki Amirallerden Semih Çetin “ekonomi için yük olan savunma sanayi, Deniz Kuvvetleri için bir gelir kapısına dönüştü” diye anlatıyor gelinen noktayı.

İlk gemi olan Heybeliada, 27 Eylül 2011 tarihinde yüzde 60 milli katkı payı ile denize indirildi.

Silivri’deki Amiral Cem Gürdeniz “deniz kuvvetlerine sahip 130 ülke içinde Türkiye kendi savaş gemisini yapabilen 14 ülke arasında yer aldı” diye anlatıyor o geminin suya değdiği anın önemini.

Sonra ne oldu hepiniz biliyorsunuz.

Bir ihbar mektubu geldi, marş marş hapishaneye.

20 yıl önce proje başladığında Lojistik Başkanı olan Özden Örnek de, Milgem’in mühendis denizcileri de.

Projeyi omuzlayan Havelsan’ın sivil genel müdürü bile uyduruk darbe davasından 2 yıl yattı.

İşte dizinin özeti böyle.

GEMİ ERDOĞAN’DAN DAHA MİLLİ

Peki Erdoğan’ın derdi ne: Milgem ihalesini bizimkiler değil Koç kazandı, nasıl iptal ettiririm?

Tapelerden dinliyoruz ki Erdoğan, ihaleye başvurmamış tersaneci Metin Kalkavan’a “ihale rekabetle yapılmadı” diye ihbar mektubu yazdırıyor. Kendisine bağlı BİMER’e göndertiyor.

“Sayın Savcım” diye başlayan isimsiz mektupları hatırladınız mı?

Ardından kendi yazdırdığı mektupla Başbakanlık Teftiş Kurulu’na rapor yazdırıyor.

Sahte delillerle yazılan o iddianameleri hatırladınız mı?

Sonra Başbakan’ın başında olduğu Savunma Sanayii İcra Komitesi, Erdoğan’ın gıcık olduğu Koç Grubu’ndan projeyi alıp yandaş Metin Kalkavan’a veriyor.

Delilsiz, savunmasız o hakim kararlarını hatırladınız mı?

Kim mi Milgem’i yapacak Erdoğan’ın sevdalısı Metin Kalkavan?

Tersanelerde her gün işçiler ölürken “İşçinin ölebileceğini bilmesi lazım” diyen Sedef Tersanesi sahibi.

Balık fiyatları düşüp de millet bayram edince “gerekirse balık tutmayın, fakir-fukara balık yiyecek diye, hamsi 1 TL’ye satılmamalı” diyen Deniz Ticaret Odası Başkanı.

Dizi bitti.

Maaşlarını bile ödemekte zorlanan Sedef Tersanesi ve kapanmak üzere olan İspanyol ortağı Erdoğan’ın verdiği ihaleyle ihya olacak.

Milgem’de çalışmış Türk denizci mühendislerin yerini İspanyol tasarımcılar alacak.

Şimdi anladınız mı 3 yıl önce ilk kez kıçı suya değen Heybeliada, neden Erdoğan’dan daha millidir?

Barış Terkoğlu / Karşı

Odatv.com

MİLGEM Tayyip Erdoğan Heybeliada arşiv