Hüseyin Vodinalı yazcı: Interstellar

Bu film kafayı çalıştırıyor

Sosyalist ve bilimkurgu edebiyatının atası Jules Verne’in 19. Yüz yılda bilimle harmanladığı o muhteşem hayal gücü insanlığa umut ve vizyon vermişti. Uzaya seyahat, denizaltılar, dünyanın bilinmeyen köşelerinin keşfinde onun açtığı ufuklar vardır.

Hüseyin Vodinalı yazcı: Interstellar - Resim : 1

“Interstellar” da (2014 yapımı, Türkçesi; Yıldızlararası) öyle bir film. Son dönemlerin en önemli bilim kurgu filmi. Dahi yönetmen Stanley Kubrick’in 1968’de çektiği “2001 A Space Odyssey” filmi (2001, Bir Uzay Macerası) kadar önemli bir film.

Senaryosu Kubrick ve ünlü bilimkurgu yazarı Arthur C. Clarke tarafından kaleme alınmıştır. İnsanın nereden gelip nereye gittiğine yönelik felsefi mesajlarla yüklü filmdir. İnsan evrimi (insanın atası primatların yanındaki kara taş daha sonra 2001’de aydaki keşifle yeniden ortaya çıkacaktır), yapay zeka (HAL9000) ve uzayda görecelik gibi kavramları çağının da ötesinde işleyen destansı bir anlatıma sahipti. Dönemin soğuk savaş atmosferi içinde ABD-SSCB rekabetine de eleştirel bir bakış getiriyordu.

Interstellar ise şimdilerde moda olan klasik distopik film tarzının ötesine geçiyor. Bunda filmin yönetmeni ya da oyuncularından çok yapımcısının rolü var. Kip Thorne, kütleçekim fiziği ve astrofizik konularında araştırmalar yürüten, Stephen Hawking ve Carl Sagan gibi büyük bilim insanlarıyla arkadaşlıkları olan (Sagan'ın Contact-Mesaj kitabına katkılarda bulunmuştur), dünyanın önde gelen üniversitelerinden Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde (Caltech) 2009 yılına kadar Feynman Teorik Fizik Profesörlüğü unvanını taşımış, Einstein'ın Genel Görelilik Teorisi'nin astrofiziksel çıkarımları konusunda önde gelen araştırmacılarından biri. Hatta Thorne, "solucan deliği" konseptinin günümüzdeki en önemli araştırmacılarından biri olarak bilinmektedir (*)

Interstellar, solucan delikleri, zamanda yolculuk, yerçekimsel 5. Boyut ve kara deliklere teorik fiziğin eşliğinde ışık tutan bir anlatım.

İnsanlığın kendi hataları sonucu (artık savaş mı, yoksa küresel ısınma mı orası muallakta bırakılmış) yok olmakta olan insanlığın başka bir gezegende çıkış yolu arayışını konu eden filmin başlangıç sahnesinde mısır yetiştiren eski uzay pilotu Cooper, havada başıboş dolanmakta olan bir drone’u yani insansız hava aracını takip eder. 2 yıldır güneş enerjisi ile Amerikan semalarında uçan bu araç için, “Hindistan Ordusu’ndan muhteşem bir drone” tanımlamasını yapar çocuklarına.

Kurgudan gerçekliğe yönelelim bu noktada.

Ukrayna’da Obama’nın “olayları biz başlattık” itirafı ile NATO’nun Rusya’ya karşı konumlanma çabalarının başarısız olduğu (Almanya ve Fransa’nın Rusya ile diyalogu savunması ile) şu günlerde, Pekin’de önemli bir zirve vardı.

HİNDİSTAN’A BİR GEÇİT

2 Şubat’ta, Rusya, Çin ve Hindistan dışişleri bakanlarının Pekin’de yaptığı zirvede yeni “İpek Yolu” masaya yatırıldı.

Hem karadan, hem de denizden Asya – Avrupa bağlantısını sağlamayı hedefleyen bu proje insanlık için çok önemli bir gelişme.

Eski çağlarda Avrupa’yı kalkındıran bu yeni İpek Yolu, Dünyayı sürekli bölen, emperyalist-saldırgan NATO projesinin tersine kıtaları birbirine bağlamayı hedefliyor.

Hüseyin Vodinalı yazcı: Interstellar - Resim : 2

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, uluslararası siyasette solo değil, koro ile söylenen şarkılar dinlemek istediklerini fakat bu koroyu, Ukrayna, Suriye, Afganistan ve diğer ülkelerdeki çatışmaların bozduğunu söylüyor.

Çin, Rusya, Hindistan…

Bunlar dünyanın gerçek anlamda dev ülkeleri.

9 milyon 596 bin km. kare yüzölçümü ve 1 milyar 360 milyon nüfusu ile Çin, 3 milyon 287 bin km. kare yüzölçümü ve 1 milyar 252 milyon nüfusu ile Hindistan, 17 milyon km. kare yüzölçümü ve 143 milyon nüfusu ile Rusya.

30 milyon kilometrekare toprak (dünya karasal alanının beşte biri), 2 milyar 755 milyon nüfusa (dünya nüfusunun yüzde 40’ı) tekabül ediyor bu üç ülkenin kabaca büyüklüğü.

Her üç ülke de nükleer güce sahip ve uzay programları var.

Halkın çoğu fakirlik içinde kıvransa da Hindistan bilgisayar yazılımında dünyanın önde gelen ülkesi.

Ücretleri düşük olsa da Çin’in ekonomik mucizesi malum.

Nüfusu az fakat toprağı çok Rusya’nın ise askeri teknolojisi ileri.

Her üç ülke de bilimde bir ABD, Avrupa kadar olmasa da önemli işler yapan ülkeler.

İran ile birlikte bu yıl Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üye olması beklenen Hindistan, uzayda da Çin ve Rusya ile işbirliği aşamasında.

UZAYDA ASYA ORTAKLIĞI

Rusya, ortak uzay istasyonunun inşaatı için Çin ve Hindistan ile birlikte çalışmaya hazırlanıyor. Rusya Askeri Sanayi Komisyonu Uzman Konseyi toplantısında formüle edilen ‘uzayda ortaklık’ teklifinin, bu yıl Ufa’da yapılacak BRICS zirvesinde sunulması gündemde.

Konsey, Rus uzay çalışmaları alanının perspektiflerini görüştü. Yaklaşan ekonomik sorunlar bağlamında, çeşitli gelişme senaryoları dile getirildi. Rusya Uzay Akademisi üyesi Andrey İonin, Uluslararası Uzay İstasyonu ve diğer projeler kapsamında ABD ve Avrupa ile işbirliğinden vazgeçmeyi ve BRICS ülkeleri ile işbirliğine odaklanmayı öneriyor. Bu formül, Rusya’nın yanı sıra, Hindistan, Güney Afrika, Çin ve Brezilya’yı birleştiriyor. Bu ülkeler, oldukça güçlü uzay programlarına sahip ve aynı zamanda bu alanda ABD ve Avrupa ile işbirlikleri yok.

Rusya’ya uzay sektörü için çeşitli teknolojilerin kullanımı ile ilgili yaptırım uygulamayan BRICS ülkeleri, teknolojik ittifak oluşturmakta. "Bir yerden başlanmalı" diyen Andrey İonin,

“BRICS formatında büyük uzay projesi, teknolojik ittifakın oluşturulması yolunda atılan ilk adım. Ülkeler, sadece uzay teknolojilerini değil, robot, stratejik bilgi, madencilik, nano ve biyo teknolojilerini de geliştirecek. Yani, birilerinin yaptırım yoluyla bu teknolojilere erişimimizi kısıtlama çabalarından etkilenmememiz için tüm bunları ortaklaşa geliştirmemiz, sahip olmamız gerekiyor.”

Diye konuştu.

ABD’nin hibrit ve proxy savaşları yöntemi ters tepmişe benziyor.

Dünyayı savaş siyasetiyle yönetme fikri artık pek demode ve çok tehlikeli bir düşünce.

Asya’nın bu hareketine pek yakında Avrupa da katılabilir kanımca.

Suriye’de IŞİD, Ukrayna’da Neo Nazi’lere bel bağlayan ABD emperyalizmi, ekonomik kriz içinde debelenen Avrupa’dan belirli bir destek bulmuş gibi görünse de Putin’in son hamlesi bunları boşa çıkartabilir.

Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Françoise Hollande’ın Moskova ziyaretinden söz ediyorum.

Tam da son NATO Zirvesi’nden Rusya’ya karşı Doğu Avrupa’da 30 bin askerlik “Mızrak Ucu” kararı alınmışken, Merkel ve Hollande “bir çuval inciri berbat” etmiş.

Merkel, Rusya'ya gitmeden önce, "Biz ihtilafın askeri bir çözümü olacağına inanmıyoruz. Görüşmelerde ateşkesin sağlanmasının mümkün olup olmayacağını da tam olarak bilmiyoruz. Akan kanı durdurmak için Hollande ile inisiyatif aldık" dedi.

Merkel ile Hollande'ın Ukrayna diplomasisi İngiltere ve ABD’de rahatsızlık yarattı. İngiliz basınında "Putin, Avrupa ile ABD'nin arasını açmaya çalışıyor. Görüşmelerde İngiltere ve ABD'nin olmaması Putin'in elini güçlendiriyor" yorumları yapıldı. Amerikan basını ise Merkel ve Hollande'ın sunduğu çözüm önerisine ABD'nin şüpheli yaklaştığına dikkat çekti. Haberlerde, ABD'nin Ukrayna ordusunu silahlandırmak istediği, Almanya ve Fransa'nın bu adıma sıcak bakmadığı kaydedildi.

Amerikan ve savaş yanlısı tutumu ile bilinen eski Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy bile gelişmelerden ürkmüş ki, "Amerikalıların Ruslarla olan çıkarları, Avrupa ve Rusya'nın çıkarlarından farklı. Biz, Avrupa ve Rusya arasında Soğuk Savaş'ın yeniden canlanmasını istemiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Almanya ve Fransa demek, Avrupa demek.

Hüseyin Vodinalı yazcı: Interstellar - Resim : 3

Ekonomik krizini Avrupa’ya yıkan ABD, üzerine bir de soğuk savaş kızıştırması yapıyor.

Münih’teki güvenlik zirvesinde göstericiler, “NATO ile barış sağlanmaz” pankartlarıyla yürüyüş yapıyor.

Oysa Avrasya, ticaret ve iletişim için kapıları zorluyor.

Aradaki tarz farkı çok büyük.

Interstellar’a dönersek…

Filmin geçtiği mısır tarlalarında artık ne ordular var, ne de NATO.

Dünyada buğday ve diğer tahıllar yetişmez olmuş, tek yetişen o da GDO’lu yapısıyla mısır.

Bir felaketin gelip geçtiği ve insanlığı mahvettiği anlaşılıyor.

Böyle bir felaketin olma olasılığı çok da bilim kurgusal bir şey değil artık.

Uzay-zamanda yolculuk etmeye de gerek yok.

Tek ihtiyacımız biraz kafayı çalıştırmak.

En çok da Türkiye’nin ihtiyacı var buna.

Tüm dünya bilimde, teknolojide almış başını gidiyor, biz ise geriye koşma şampiyonuyuz.

Eller aya, biz yaya…

Interstellar’ın bir beğendiğim tarafı da bilim adamlarını, mühendisleri öne çıkarması, cehaletin kol gezdiği Amerikan toplumuna bir bilimsel merak kapısı açması. (Carl Sagan etkisi)

Bugün Avrasya ve Güney aklın yolunu, Atlantik kumpası ise zorbalığın yolunu tutuyor.

Neden? Çünkü bu eşitsiz, asimetrik düzenin devamını istiyor.

Rabbena hep bana…

Barış akıllı insanların, savaş ise aptalların işidir.

Akıldan ne kadar uzaklaşırsak, savaşa da o kadar yaklaşırız.

(*) evrimagaci.org sitesinden alınmıştır. Link: http://www.evrimagaci.org/fotograf/71/6710

Hüseyin Vodinalı

Odatv.com

İnterstellar film Avrupa ABD çin arşiv