İnşallah o gazi “suçlu” çıkmaz

7 yıl önce henüz 28 yaşındayken iki bacağını, bir kolu ve gözünü Şırnak’ta...

7 yıl önce henüz 28 yaşındayken iki bacağını, bir kolu ve gözünü Şırnak’ta bırakan Gazimiz Yılmaz Yiğit’in Ankara’da belediye otobüsünde maruz kaldığı muameleyi duymuşsunuzdur.

“Duymuşsunuzdur” diyorum, ama haberi Posta Gazetesi dışında birinci sayfadan veren gazete yok ki!..

Haberi iç sayfalarda verenlerin çoğu da Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, “O şoför açığa alındı” açıklamasını ön plana çıkarmış. “Yüreğinizi soğutun, gereği yapıldı” demeye getiriyorlar.

Ama o açıklamanın devamı var; Kamera görüntüleri baştan sona incelenecekmiş. Şayet Gazi’nin söyledikleri doğru ise o şoförün işine son verilecekmiş, yoksa “yargısız infaz” yapılamazmış.

Bir çok önemli olayda kamera görüntülerinin başına gelenleri bilmiyor muyuz?

Ayrıca Gazi Yılmaz Yiğit niye yalan söylesin ki?!. Tanımadığı şoföre niye “iftira” atsın ki?!.

“Gaziler travmatiktir... Psikolojik sorunları vardır...” algısının kokusunu duymuyor musunuz?

Gazi Yılmaz Yiğit “yalan” söylüyorsa, şikâyet için karakola gittiği gece belediyeden müdürler gelip niye, “Bu konu basına yansımasın. Maddi, manevi yanınızdayız” dedi acaba?

“Belediyeden müdürler karakola gitti” demişken; Söylesem tesiri yok, sussam gönlüm razı değil kabilinden başka şeyler de anlatmak istiyorum.

Gazimiz TSK Rehabilitasyon Merkezi’nde hem tedavi görüyor, hem de çalışıyor. Yani devlet memuru.

“Şerefsiz” muamelesi gördüğü gece, olay anında yetkililere bildirildiği halde karakola tek bir muvazzaf komutan gitmedi, gönderilmedi. Ve Gazi Yılmaz Yiğit ile desteğe giden diğer gazi arkadaşları şahitleri kendi imkânlarıyla karakola taşıdı.

Biliyorsunuz, ertesi gün de Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin önünde bir basın açıklaması yaptılar.

Tepki ve uyarı aldılar. Nereden mi? Söylemeyeceğim, tahmin edin!..

O yüzden “hem suçlu hem güçlü”ler ülkesinde, inşallah o gazimiz suçlu çıkarılmaz dileğinde bulunuyorum.

SADECE KILIÇDAROĞLU ARADI

Devlet ricali, Yüksekova’daki şehitlerimizin ardından ve yarın kutlayacağımız Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle yaptıkları açıklamalarda, hem şehit, hem gazilerimize bol bol minnet ve şükranlarını sundu.

Peki, o vahim olaydan sonra Gazi Yılmaz Yiğit’i kimler aradı?

Sadece CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran. Bir de MHP Ankara İl yöneticileri ile Ankara Barosu avukatları.

Geçmiş olsun dileklerini ileten Kılıçdaroğlu, “Bunlar tasvip etmediğimiz olaylar. Yanınızdayız” dedi.

Hepsi bu!..

Bizim gazilerimizle onlarınki kıyaslanmaz, ama ABD’de bir gazi bir alışveriş merkezine veya benzeri bir yere gittiğinde, “Şu gazimiz merkezimizi şereflendirmiştir” anonsu yapıldığını, herkesin onu saygıyla karşıladığını bilir misiniz?

Ya da İran’da, taa 1980-1988 arasında yaşanan İran-Irak savaşında şehit düşenlerin fotoğraflarının tüm şehirlerin girişinde hâlâ asılı olduğunu?..

Gazisine “şerefsiz” diyebilenler ülkesi haline nasıl geldiğimizi ve içerde dışarda savaş rüzgârları eserken nereye gittiğimizi sorgulamanın bilmem gereği var mı?

Mamak, Şirinyer, Eskişehir, Malatya ve Antalya’ya kucak dolusu sevgiler

Müyesser Yıldız

Odatv.com

İnşallah o gazi “suçlu” çıkmaz - Resim : 1

Müyesser Yıldız Gazi arşiv